Merhaba.
Bomba gibi bir bölümle geldim!
Umarım beğenmişsinizdir.
Yorumlarınız benim için çok önemli.. ❤️
Sizi seviyorum, iyi okumalar. 🌸Lütfen oyları ve yorumları arttıralım. Elimden geldiğince erken bölüm atıyorum.. emeğimin karşılığını almak istiyorum. 🙏🏻❤️
Dünyanın ortasında yapayalnız kalan küçük bir kız vardı.
Önce annesi terk etti onu, ardından babası... Oysa, babası yaşıyorken; aynı evin içinde, aynı havayı soluduğu zaman diliminde terk etmiş kızını. En acısı da buydu. Nefes aldığı süre boyunca, ondan şefkat ve merhamet dilenen kızının soluğunu kesmişti adam.
Kız büyüdü. Onlarca yanlışa tutuldu fakat yine de büyüdü. Bir çok duygudan, hayatın güzelliklerinden ve tecrübeden mahrum kalarak büyüdü. En son da ise kendini zehirledi. Öyle bir zehirdi ki bu, onu bir kafese sıkıştırıp zevk aldıracak kadar tehlike doluydu. Ancak illet ettiği zehir, onu hiç ummadığı bir adamla tanıştırmıştı. Hiç beklemediği, saklı bir hazineye benzeyen; yabancı ancak bir o kadar da tanıdık bir adamdı.
O kız bendim.
Doz aşımına uğrayıp bir hastaneye yatarken; yolumun Alaz gibi bir adamla kesişeceğini, babamı, evimi kaybedeceğimi ama çok güzel bir adam tanıyacağımı nerden bilebilirdim?
"Masa beşe iki tane çay." diye, söylendi Özgür. Sırtımı mutfak tezgahından uzaklaştırırken Başak gözlerini devirmiş ve yorgunlukla omuzlarını düşürmüştü. Çıkış saati yaklaştığı zaman daima böyle oluyordu herkes. Feci şekilde uyku bastırıyor ve inanılmaz yorgun hissediyorduk. "Çok yoruldum." dedi, Özgür ortadaki sandalyeye çökerken. Önlüğünün altında kalan limon sarısı tişörtün eteklerini kavrayıp aşağı çekiştirdi. Saçları, terden nemlenmişti. "Al benden de o kadar." diye, söylendi Başak. Ellerini kendine yelpaze yaparak bir kaç kez salladı ve sıkkın bir nefes üfledi.
"Sen yorulmadın mı?" diye, sordu Özgür. Bacaklarını sandalyenin iki yanına atmış, kollarını da üstüne dolamıştı. "Yoruldum." dedim, sakin bir sesle. "Ama çıkışa az kaldı, sorun yok." diye, ekledim. Başak, çayları tepsiye dizdikten sonra Özgür'e oturması için bir şeyler söyledim ve tepsiyi alarak beşinci masaya ilerledim.
Ahşap masanın etrafını çevreleyen üç adam, kendi aralarında hararetle konuşup kıkırdarken; tepsideki çayları dikkatli bir şekilde masaya bıraktım ve geriye çekildim. "Başka bir isteğiniz var mıydı?" Sıkıca tuttuğum tepsiyi yere indirirken adamlardan biri, bakışlarını masadan kaldırdı ve bana çevirdi. Gözlerine baktığım an ilk gördüğüm şey hinlikti. Huzursuzca kıpırdandığım sırada, açık kahverengi irisleri dudaklarına yansıyan tebessümden nasibini aldı. "Aslında," dedi adam. Diğerlerinin bakışları da bize dönmüştü. Gözleri, bir kaç saniye yaka kartımda oyalandı. "Numaranı isteyebilirim, Veda." Dudaklarım şaşkınlıkla aralanırken dişlerimi birbirine bastırdım ve cevap vermeden arkamı döndüm. Böyle durumlarda, gerçekten normal bir insandan daha fazla geriliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TARUMAR
Teen FictionUyuşturucu bağımlısı olan bir kız, yatırıldığı psikiyatri merkezinde hayatını değiştirecek genç bir adamla tanışır. 12.04.2021/ Gerilim #1 07.05.2021/ Psikoloji #1 13.02.2023/ Psikoloji #1