' artık birilerine içimi dökmem gerek, sığamıyorum kendi içime. Kursağımda kalan hevesleri, hep ikinci planda olduğum gerçeğini, güzel sokakların bana harabe oluşunu,18 yıllık yaşamımda hiç sevilmedim gerçeğini artık birilerine dökmem gerek.'Ellerimin arasına başımı alıp düşünürken Metehan geldi. Yine elinde sigara vardı. Buz dolabına yürüyüp bişey aldı. Yanıma gelince elimdekini gördüm içki vardı elinde. Tam kapağını açıyordu yanına gidip elindekini aldım.
"Hastasın farkındasın dimi? Bir de soğuk soğuk bunu içeceksin. Saçmalıyorsun Metehan!"
Elimdekine uzandı ama geri çektim vermedim.
"Bırak ya hasta olayım. Hatta öleyim öyle sen de benden kurtulmuş olursun."
Bu kelimeleri zaten yerle bir olan sinirlerimi iyice sarstı.
"Metehan iyileş ne bok yersen ye umrumda değil! Üzerimden yükün bi kalksın umrumda değilsin!"
Gözleri doldu. Yaşlar birer birer döküldü ayaklarımın önüne.
"Ver şunu Dolunay! İlgilenmezsin olur biter silah zoruyla yaptırmıyorum ben sana bunları dimi!"
Şişeyi elimden alacakken yere vurdum. Şişe bi an tuzla buz oluverdi.
"Vermeyeceğimi demiştim. Şimdi otur çorbanı bekle."
Kızgınlıkla yüzüme bakmaya başladı konuşacaktı ki izin vermedim:
"Sesini de duymak istemiyorum!"Büyük cam kırıklarını toplamaya başladım ama Metehan izin vermedi yanıma çömelip ellerimi tuttu.
"Dolunay ellerin kesilecek bırak, en toplarım."
Yüzüne acı bir tebessümle baktım. Sonra elime cam kırığı alıp gözünün hizasına getirdim.
" bunu yeni mi diyorsun bana Metehan. Benim içim parçalandı bunlardan kan revan içinde. Ben bu evde her saniye durmaksızın bu cam kırıklarının üstünde dans ediyorum.!"
Bakışlarını gözlerimden ayırmadı.
"Dolunay bana edebiyat yapma! Git elektrikli süpürge getir öyle temizleyelim."
Camı yere koyup elektrikli süpürge getirmeye gittim.Geldiğimde ise Metehan'ın elleri parçalanmış kanıyordu. O ise buna aldırmadan camları elinde topluyordu.
Hemen elimdekini bırakıp yanına koştum. Yere çömelip yerdeki son kalan camı alacakken elini durdurdum.
"Ya ellerin parçalanmış resmen görmüyor musun be adam! Bırak şunları ellerine pansuman yapalım."
Yavaşça son kalan camdan elini çekti. Yüzüme baktığı anda kirpiklerinin, sakallarının göz yaşından ıslandığını gördüm. Gözleri kan çanağı olmuştu ağlamaktan. Benim de gözlerimden yaşlar süzüldü.
"Hadi gel... çok kanıyor ellerin... canın da çok acıyordur."
Gözlerime daha dikkatli baktı. Bu bakışı bir çocuk andırdı gözlerimde.Asi, inatçı bir çocuk... ama bir o kadar da gözleri yalvarıyordu gel beni bu harabe, ıssız karanlık sokaktan kurtar der gibiydi.
"Yaaa Dolunay Hanım... sen her gün bu evde bu camların üzerinde dans ediyormuşsun ya, ben de senin ayağına camlar batmasın diye yerde sürünüp camları topluyorum... ama nedense o camlar ben yerde onları topladıkça onlar çoğalıyor... ben hep o camları toplarken sana yalvarıyorum 'Dolunay nolur dur artık ikimiz de paramparça oluyoruz' diye... ama sen öyle bi kaptırmışsın ki müziğin sesine kendini duymuyorsun beni... özür dilerim sesimi duyurmam gerekti, camları bitirmem gerekti... ama tek benim çabamla da olacak iş değil bu be Dolunay. Senin de yardımın gerekiyor. Değilse ikimiz de paramparça olacağız."Her kelimesi beynime kazındı. Ağlamam daha da çok arttı.
"Ya bir dediğime, yaptığıma pişman ettirme beni Metehan!"
Bunu elinden camları alırken söylemiştim.
Camları elinden yere bıraktırabildim.
Ve ağlayarak ona sarıldım.
"Özür dilerim... çok çok özür dilerim Metehan."
Geri çekilip yüzünü avuçlarımın içine aldım. Başparmaklarımla gözyaşlarını siliyordum:
"Döktüğün her gözyaşının her damla kanının, üzüldüğün her sanineyenin sorumlusu benim biliyorum... özür dilerim Metehan."
Gözyaşlarını sildikten sonra saçlarını geriye ittirdim. Islanmış kirpikleri, kanlanmış acı çeken gözleri daha bi gün yüzüne çıktı. Dayanamadım kollarını yeniden sardım ona.
Metehan ise sadece kollarını sardı avuç içlerini kan olduğu için dokundurmadı.
O kadar elleri kanamıştı acı çekiyordu bu hasta halinde ama yine üstüm kirlenmesin diye düşünüyordu. Bir elimi belimdeki ellerine götürüp avuç içlerini de sardım kendime.
"Bırak hep kan olsun gerekirse. Yıkarım geçer." Diye fısıldadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGENDE ÖZGÜRLÜK
ChickLitİnsan rüyasında gördüğü birine aşık olur mu hiç? Ama bu kadın olmuştu onu bulmak için her şeyi göze alacak her acıyı çekecekti üstelik diğer tarafta da ona dünyaları vaat eden onu hapis eden adam karşısındayken o Adını bile bilmediği adamı bulma...