Buraya kitaba başlama tarihinizi yazabilir misiniz?😊
————————————————————Deniz kenarında birinin omuzunda uyandım, hava alacakaranlıktı. Her yeri dolunay aydınlatıyordu, sanki güneşti. Deniz parlıyordu o kadar güzel bir manzaraydı ki bi an birinin omuzuna yaslandığımı unutmuştum.
Yüzüne baktım bir erkekti ama yüzü görünmüyordu karanlıktı beni omzumdan sımsıkı sarmalamıştı ağlamaklı bir sesi vardı konuşuyordu ne dediğini dinledim. ''Dolunay aç gözlerini nolur. Bu denizin senin yakamozuna ihtiyacı var." saçlarıma bir buse kondurdu "Böyle gidilmez be kız çocuğu.Ben sensiz ne yaparım Dolunay?" Ağladı ben ise ne olduğunu neden ağladığını soramıyordum bile, sanki vücudum sadece onu dinlemekle yükümlüymüş gibiydi.
"Ben seni çok seviyorum. Biliyorum sen de beni sevdin. Böyle gitmek istemezdin. Hatta sen beni bırakıp gitmezdin." Boşta kalan eli elimi tuttu. "Ne kadar mutluyduk dimi? Sanki bize bir masal armağan edilmiş ama sonunu yazmamışlar biz de sonunu bilmeden o masalı yaşamışız. Bu masalın sonunda adamın sevdiğinin böyle cansız bedeni ile vedalaşacağını bilseydim hiç yaşar mıydım ben bu masalı?"
Adam zayıf uzun boylu biriydi. Çok zayıf değildi ama kilolu da değildi. Giyimine baktım beyaz tişörtü kan revan içindeydi biçimli ellerinin üstü kanamıştı. Sonra kendi üstüme baktım hastane kıyafetleri vardı üstümde, benim de her yerim morluklar vardı. Bazı yerlerimde kanamış kurumuştu sonra başımı kaldırmaya çalıştım olmadı duyuyordum ama tepki veremiyordum...
Adamın yüzüne dokunmak, okşamak istedim ama olmadı yapamadım. Sonra bir el beni zorla adamın kollarından ayırmaya çalıştı. Adam ağladı vermek istemedi sonra başka eller de tuttu beni, adam sarsıla sarsıla ağlamaya başladı ve dudaklarından bir cümle döküldü. "Ölmedim ben de ne olursun bak alacaklar seni buz gibi yere koyacaklar zaten üşümüşsün her yerin buz tutmuş. Ne olur ölmedim de."
Ne yani ben ölmüş müydüm?
Sonra ayırdılar beni o adamdan ama ben o yabancı adamın yanında kalmak istiyordum.-🌙-
Sıçrayarak uyandım kabus görmüştüm. Dün geceden beridir ellerim ayaklarım bağlı bir şekilde camları bile olmayan bir yerde tutuluyordum. Buraya gelmeden önceki hayatımı düşündüm hiç memnun değildim. Ama meğerse çok güzel günlerim varmıştı.
Çocuk esirgeme yurdunda büyümüştüm. Kendimi bildim bileli oradaydım. Ailemi hiç görmeden, hiç tanımadan gelmiştim, bu yaşıma kadar. 18 yaşıma girince de yurttan ayrılmak zorunda kaldım. Bu benim için zor olmadı. Çünkü sevmiyordum orayı yurttayken bir işe girip para biriktirmiştim. O para ile kendime eşyalı bir ev tutmuştum. Hem üniversite okuyordum hem de çalışıyordum hemşire olacaktım. Gündüzleri bir cafede, hafta sonları akşamları ise bir bar da çalışıyordum.
Burada tutulmadan önce gece 2.30 gibi sahil de biraz oturmuş sonra da evime gitmek için yürüyordum. Sonra bir araba önümde durdu ve iki tane iri yarı bir adam inip kollarımdan tuttular ve sonrası yok. Öyle bağırıp çağırmak, ağlayıp sızlanmak gibi şeyler yapmıyordumm. Sanki hiç korkmuyor gibi ama aslında çok korkuyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGENDE ÖZGÜRLÜK
Chick-Litİnsan rüyasında gördüğü birine aşık olur mu hiç? Ama bu kadın olmuştu onu bulmak için her şeyi göze alacak her acıyı çekecekti üstelik diğer tarafta da ona dünyaları vaat eden onu hapis eden adam karşısındayken o Adını bile bilmediği adamı bulma...