Mail'i okuduktan sonra hemen bir mail yazmaya başladım.
Kimden: tuğçexakyol@gmail.com
Kime: Mete_özdemir@gmail.com
Mail: Mete ben gözümle gördüm. Aşkım dedin ona. Senden daha değerli bir hediyem olamaz dedin. Şimdi gelmiş bana ben ona karşı hiç bir şey hissetmiyorum diyorsun. Ona karşı bir şey hissediyorsun. Bana inkar etme sakın! Ona aşık olmasan o kelimeleri söylemezdin. Ayrıca her şey anlattığın gibi ise yine bir şey değişmiyor Mete. Ortada bir bebek var. Onu babasız bırakamazsın. Sinem'in duygularıyla oynayamazsın. Keşke hayatıma hiç girmeseydin. Seninle tekrardan olma ihtimalimiz yok Mete. Anla bunu... Ben bu gün yepyeni bir hayata başlıyorum. Antalya Hukuk fakültesini kazandım. Artık kendi hayatıma bakıyorum. Sende kendi hayatına bak Mete. Gül, eğlen, mutlu ol, karını sev, çocuğuna güzel bir baba ol. Unut beni. Ben bu hikayeden çıktım ve yerime Sinem geldi. Artık benim peşimi bırak. Kendi hayatına bak Mete. Ama unutma ki hiç bir şey imkansız değildi. Mutluluklar dilerim...
Tuğçe Akyol
Mail'i gönderdikten sonra kafamı cama çevirdim. Bulutları izledim. Yaklaşık 5-10 sonra bir mail geldi. Hemen okumaya başladım.
Kimden: Mete_özdemir@gmail.com
Kime: tuğçexakyol@gmail.com
Mail: Tuğçe biliyorum kafan çok karışık. Ama Sinem onu sevdiğimi sanıyor. Ona söyleyemedim. O yüzden o cümleleri kurdum. Bak ben sensiz bir hiçim. Sen olmadan nefes alamıyorum anla artık. Sen olmadan da mutlu olamam. Eğer bana bir şans daha vermezsen ben o şansı yaratırım. Boşandıktan sonrada zaten her gün çocuğumu ziyarete gidiceğim. Sen olmasan da, olsan da. Unutma ben ona değil sana aşığım. O kadınla da hiç bir zaman mutlu olamayacağım. Gülemeyeceğim, eğlenemeyeceğim. Onu asla mutlu edemeyeceğim. Çünkü ona karşı hep soğuk olacağım. Şimdi hamile olduğu için soğuk davranmıyorum. Üzülüp bebeğe bir şey olmasın diye. Sinem çok iyi bir kız. Onunda mutlu olmaya hakkı var. Ben onu mutlu edemem. Bırakmayacağım seni. Hiç bir şey imkansız değildir derken bir şansımın olduğundan mı bahsediyorsun?
Mete Özdemir
Mail'i okuduktan sonra kısa bir mail yazmaya başladım.
Kimden: tuğçexakyol@gmail.com
Kime: Mete_özdemir@gmail.com
Mail: Zaman gösterecek bunu bize Mete. Zamanla alışırsın, sende aşık olursun. Onunla mutlu olursun Mete. Hem baban bile beni istemiyor. Üzgünüm Mete...
Tuğçe Akyol
Mail'i gönderdim. Mete ile yazışırken bir saat olmuştu neredeyse. 5 dakika sonra uçaktan indim. Uçak pistinden hava alanının içine girdim. Ayaz ve Duru'yu gördüm. Koşarak onlara sarıldım. Beraber arabaya doğru ilerledik.
"Merhaba Antalya, merhaba yepyeni bir hayat, merhaba yeni ev, Merhaba." dedim kendi kendim. Taksiden indik. Ayaz bana bir anahtar uzattı.
"Evet Tuğçe hanım yeni evinizin anahtarı, buyurunuz." Ayaz'ın elinden anahtarı aldım.
"Teşekkürler Ayaz bey." dedim gülerek.
"Rica ederim." Beraber eve girdik. Çok güzel bir evdi. Kesin Duru dizayn etmiştir. Bana odamı gösterdiler. Çok tatlı, küçük bir odaydı. Mavi renkli duvarları vardı. Küçük bir dolap, tek kişilik bir yatak, sade şık bir makyaj masası ve güzel tablolar. Hepsi çok güzeldi. Valizimi odama bırakıp evi gezmeye başladım. Ayaz'ın odasına girdim. Küçük bir yatak, neredeyse benim dolabımın yarısı kadar bir dolap, lacivert duvarlarıyla uyumlu tablolar vardı. Oradan çıkıp Duru'nun odasına girdim. Duru'nun odası da benim odam gibi mavi duvarları vardı. Küçük bir yatak, küçük bir dolap, neredeyse odanın yarısını kaplayan bir çalışma masası, süs çiçekleri ve bir kaç tablo vardı. Benim odama göre daha küçüktü Duru'nun odası ama öyle bir düzenlemiş ki her şey sığdırmış. Sonra salona baktım. Salon ve mutfak birleşikti. Krem rengi bir L koltuk vardı. Büyük bir televizyon ve büyük bir kitaplık vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Hayat
Teen FictionYeni hayatımın bana getirdiği zorluklarla baş edebilir miyim? Eski Tuğçe'den eser kalmadı. Yeni hayatımın ilk günü başıma gelmeyen kalmadı.