"Bitsin artık."

588 68 46
                                    

Dedim ben size, kararsızın önde gideniyim diye. Buyrun iki bölüm önce paylaştığım bölüm başlıklarını ve bölümleri değiştim, neden? Piçlik olsun diye... Affedin beni emi?

Medyada ki Menma'ya feci düşüş geçiriyorum...

Başlamadan önce...

ÇOK TEŞEKKÜRLER (。ノω\。) O KADAR MUTLUYUM Kİİ♡(> ਊ <)♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ÇOK TEŞEKKÜRLER (。ノω\。) O KADAR MUTLUYUM Kİİ♡(> ਊ <)♡

___________________________________________

Sabahın erken saatleriydi, yeşilliklerin ardında ki ev uzun zaman sonra derin bir sessizliğe sahipti. Genelde müstakil evin içi bir yaşında ki ikizlerin çığlıklarıyla ve ya nişanlı çiftin tartışmalarıyla dolu olurdu, bunların olmadığı bu evde illa ki yirmi kişiyi bile bulabilen arkadaş topluluğunun sesleriyle dolup taşardı.

Sasuke ve Naruto nişanlanalı yaklaşık 7 ay geçmişti, Naruto'nun geriye kalan 2 haftası varken evin içi hatta beklenmedik şekilde köy dehşetle sarsılıyordu. Naruto'nun durumu berbat bir hal almıştı, oksijen maskesi olmadan nefes alamaz olmuştu. Lanet, ciğerlerinin şişmesine sebep oluyordu bu da kemiklerinin ciğerlerine baskı yapmasına, ağrıları bir şekilde ağrıkesiciler ile aldatmayı başarmış olsa da halsizlik elbette bedeninin terk etmiyordu. Kalbinde ki ağrı ise... ölüyordu. Uzumaki Naruto gerçekten ölüyordu. Bu insanların aklına kazındığında yapmaları gereken şeyin bir insanın canını almak olduğunu bildiklerinden nasıl yapacaklarına odaklı Konohanın etrafında dolaşan Tsunade Jiraiya ve bir kaç Ambu, etrafta dolaşıp sharinganlarıyla belki savaştan sonra sağ kalan zetsulardan birini bulabilirler ve kontrol altına alabilirler diye köyden ayrılıp duran Kakashi, Obito ve Sasuke, yeğenlerine bakmak için uğraşırken kafayı yemiş arkadaş topluluğu... Konoha köyü savaştan beri ilk defa kontrolden çıkmıştı. Sadece Konoha ile kalmayıp savaş kahramanlarının ölüm döşeğinde olduğunu duyan diğer 'küçük, büyük' fark etmeksizin köyler.

Kurama sarışın çocucuğun içinde, çakrasının sonuna kadar inerek yardım edebileceği her şekilde destek veriyordu. Çocuğun kalbinin çürüdüğünü kendi gözleriyle görebildiği, kendi çakrasıyla hissedebildiğinden berbat bir durumdaydı o da. Uzumaki lanetini bozmak için gerekli olan tüm parşömenler ve el işaretleri hazırlanmıştı. Geriye kalan tek şey bir beden, ruhtu.

Ha birde Naruto'nun iznini hala alabilmiş değillerdi. Çocuk gerçekten birileri çıkıp ta delice bir şekilde 'ben ölürüm' demediği sürece kimsenin canını almak istemiyordu belli ki. Böyle bir şey neredeyse imkansız olduğundan çocuk gün geçtikçe çöken bedeni yüzünden itiraz etmeyi bırakmış. Ölecek kişi seçmeleri için resmen Tsunade ve diğerlerini görevlendirmişti. Bu onun için hayatı boyunca büyük bir pişmanlık olacaktı belki ama eğer ölürse ve çocuklarını bırakırsa, daha büyük pişmanlıkları ölü olsa bile tadacağından emindi. Bu yüzden şuan da uyumaktan başka bir şey yapmıyordu. Yapamıyordu.

Sasuke depresyonun eşiğinde görünmekle yetinmiyor ayrıca önüne geçen herkesi yakıp yakacak gibi duruyordu Rinnegan ve sharingan'ı her saniye açık tutması da buna katkı sağlıyordu elbette.

___________________________________________

Geriye kalan belki bir kaç gündü. Belki dakikalar. Belki saniyeler. Naruto çökmekte olan bedenini hissederken aynı zamanda hayata tutunmak için çabalıyordu. Hafiften titremeye başlayan bedeni Sasuke'nin kucağında öylece uzanıyordu, elleri sevgilisinin avcunda ısınmayı bekliyordu sanki. Ayaklarını beline kadar örttüğü battaniyenin altına sıkıştırmış, buz kestiğine yemin ettiği parmakları kat kat giyindiği çorapları altında eziliyordu. 'Bitsin artık.' diye düşündü. Daha fazla acı çekmek istemiyordu. Kapalı göz kapaklarının altından kirpiklerini ıslatarak yanaklarında düz bir yol çizip çenesinden de sevgilisinin göğsüne düşen damlaların sesini bile duyarken nasıl olurda ona seslenen sevgilisinin sesini duymuyordu, bilemedi? Ruhu uzun bir uykuya kendini teslim ederken bedeni titremeyi bırakmış, azıcık ta olsa sahip olduğu sıcaklığı kaybetmişti.

Sasuke kucağında ki sevgilisini hastane yatağına dikkatlice koyarken dışarıda ki şifacılara bağırıyordu, koşarak odadan çıktığında da bağırmaya devam etti.

-----------

Naruto'yu yoğum bakıma aldıklarından beri bir kaç saat geçmişti, Sasuke kafayı yemiş gibiydi, Nanamety günlerdir olduğu gibi hıçkıra hıçkıra ağlamaktan başka bir şey yapamıyordu, bir yaşında ki ikizler anne hasreti ve etrafta ki auralar yüzünden huzursuzdu. Hastane karmaşa içindeydi. Kurama dış dünyada acı çekmese bile iç dünyasında acıiçinde kıvrılan Naruto'yu sakinleştirmek için elinden geleni yapıyordu. Naruto'nun bedeninin bazı kısımlarında kıpkırmızı lekeler belirmeye başlamıştı. Hepsinin ucu kalbinin üzerinde birleşiyordu. Esmer ten(?) bu lekelerle ne kadar güzel gözükse de, bir o kadar da korkutucuydu.

------------

Huzur. Huzur istiyordu sadece. Uchina Sasuke nişanlısı komaya girdiğinde Rinneganı kullanarak savaştan sonra etrafta saklanan zetsulardan birini bulmuş onu kontrol ederek Naruto'nun ritüelini tamamlamasını sağlamıştı. Ritüel gerçekten işe yaramış, Naruto bedeninde ki sıcaklığı anında geri kazanmış lanetin işareti olan kırmızı lekeler yavaşta olsa bedenini terk etmişti. Kendi başına artık nefes alabiliyordu, hatta doktorların dediğine göre onları duyabiliyor ancak dinlenmeye ihtiyacı olduğu için gözlerini açmıyordu.

Sasuke düzenli olarak Narutoyla konuşuyor, onun duyduğunu umarak gün içinde neler olduğundan bahsediyordu. Menma'nın ilk adımlarını attığından, Sanora'nın ilk katı yemeğini tattığından, çocukların doğum günlerini kutlamak yerine Naruto'nun uyanmasını beklediklerinden, gittiği görevlerden, onu ne kadar sevdiğin ve daha nicesinden bahsetmişti Sasuke. İç dünyasında olan Naruto bu anlattıklarına kahkahalar atıyor, kıkırdıyor bazen üzülüyor ve ağlıyordu. Yine de bedeni hala uyanmak için hazır değildi. Kurama da neredeyse onun kadar yorgun olduğu için sarışına pek yardım edemiyordu. Geriye kalan tek şey beklemekti. Artık lanet kesinlikle Naruto'nun bedenini terk etmişti, kurama kendi çakrasıyla çocuğun bedeninin her ücra köşesini kontrol edip zararlı bir çakra sezmeye çalışsa da hiç bir şey bulamamıştı. Hem kimsenin canını almamışlardı, hem de artık Uzumaki laneti yoktu.

Bu da Naruto'yu elbette mutlu etmişti.

___________________________________________

Naruto uyanalı iki gün olmuştu evlerine yerleşmiş her zaman ki hayatlarına devam ediyorlardı bile.

Gerçekten mutluydular sanki.

___________________________________________

Çok uzatmak istemedim, bölümün özeti 'Zetsuları kullanarak Uzumaki lanetini bozabiliyormuşuz.' Bu kadar, hadi byee ramenlerim.

Lonely Love of an Omega (Sasu-Naru)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin