Boş bakışlarını daha az önce kendisine dedikleri yüzünden dolan gözleriyle birlikte Tsunade ye dikmişti. (Ne?) Uzun süre kadınla bakıştıktan sonra piknik örtüsüne doğru kendini bıraktı.
(Dı dı dı dııım, şurada bırakıp gidesim var, ama yapmayacağım neyse siz okuyun.)
Shikamaru'nun onu tuttuğunu hissettiğin de derin nefesler alıp, verdi. Elleriyle yüzünü kapatıp beyninde dolaşıp duran kelimelere anlam vermeye çalıştı. Beyni sanki durmuştu da bir 'ikizinin' olduğunu itiraz ediyordu.
"Ne anlama geliyor bu? Ne demek bir ikizim var, kimin ikizi, ne diyorsun Tsunade-Nine?" (Nine nasıl diyorlardı? Bachan, obacan, obacchan? Kesinlikle şu an 'Yoh Obama ne diyon aq?!' demiyorsunuz:) ) Naruto bedeninde ki titremeye engel olamıyordu, bir kardeşi vardı, kız kardeşi, ikizi. Bu güzeldi, ancak Naruto şaka olduğundan şüpheleniyordu, çünkü bir kardeşi olsaydı şimdiye kadar onun yanına gelmiş olurdu. Gelirdi, değil mi?
10 gennin 3 öğrenci Tsunade'nin dediklerinden sonra Naruto'nun üzerinden gözlerini ayıramamışlardı. Her bir tepkisi korku doluydu sanki, ancak neyden korktuğunu anlamamışlardı. Taa ki Naruto konuşmaya devam edene kadar, "Şaka mı yapıyorsun Tsunade-nine HAHAHAHAH GÜLDÜM TAMAM? YETER Mİ ŞAKA YAPMAYI KESSENİZ Mİ KEŞKE?"
"Şaka yapmıyorum Naruto," dizlerinin üzerine çöküp Naruto'nun omuzlarına ellerini yerleştirdi. "Gerçekten bir ikiz kardeşin var ve o birazdan Jiraiya ile birlikte burada olacak. Sakin olmanı ve onu yargılamamanı istiyorum, o isteyerek senden uzak kalmadı üçüncünün ve benim kararların yüzünden senden uzak kaldı."
"Neden izin vermediniz ki...?" Burnunu çekti Naruto gözlerinden yaşlar akmasa da içten içe nasıl çığlık attığını herkes biliyordu... biliyorlarmıydı? Hayır, bilmiyorlardı.
"Senin ve onun güvenliği için, ikiniz bir araya gelseydi köylülerin nefreti ikiye katlanırdı." Sakinleş ki o buraya geldiğinde ona istediğini sorabilesin. O senden bir kaç dakika önce doğdu ve ikimizde aynısının, Jiraiya sizinle nasıl baş edecek bilmiyorum." Tsunade hafifçe kıkırdadı. "Oda sizinle antrenmana geliyor."
Naruto kalbinde ki sevincin her saniye kat kat arttığını hissederken bunun bir şaka olduğundan da korkuyordu.
Yaklaşık 5 dakika sonra Jiraiya ve yanında aynı Narutoya benzeyen tek farkın yanaklarında ki üç çizginin olmayışı olan güzel bir kız parkın girirşin de belirdi. Naruto ayağa fırladı ve kızın yaklaşan yüzünü incelemeye başladı. Yavaş yavaş iki satışında bir birine doğru hızlanıyorlardı, sonunda Naruto koşmaya başladığında(daha çok depar atıyordu.) Nanamety de aynı hızla ikisine ulaştım.
Naruto kızın üstüne kendini attığında gözlerinden yanaklarına ve oradan da çenesine doğru usulca akan yaşların farkında değildi. İki çocuk yere yapıştığı da Nanamety sadece, "Özür dilerim." Diyorken Naruto, "Gerçeksin." Diyordu. Jiraiya olduğu yerde durup genişçe gülümsedi. Nanamety kardeşine sıkıca sarılırken omzunda hissettiği ıslaklıkla tek ağlaya'nın kendisi olmadığını fark etti.
Naruto ve Nanamety'nin sarılması uzun bir süre devam etti böyle.
___________________________________________
Yolculuğa çıkma vakti gelip çatmıştı, Naruto köyün kapısında sırtında ki çantayla dikilirken tek düşündüğü bu kapıdan tekrar girdiğinde çok güçlü olmak istediğiydi. Sasuke'yi geri getirebilecek kadar güçlü.
Nanamety kardeşinin düşünceli yüzüne dikkatle bakarken ne kadar sıkştığını gördü. Hemen Naruto'nun elini yakalayıp sıkıca tuttu ve çekiştirmeye başladı,
"Haydi gidelim Ero-Sennin, Naruto."
___________________________________________
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lonely Love of an Omega (Sasu-Naru)
FanfictionUzumaki Naruto Konoha köyünde yaşayan genç bir Omega'ydı. Naruto Omega olmasına rağmen kendini Alpha gibi göstererek üzerinde ki baskıyı biraz azaltmak istedi. Ancak bir gün, aşık oldu. Olmaması gereken birine... Uchiha Sasuke'ye. Naruto'nun kalan y...