Derine

242 28 7
                                    

Gül'den

Gözleri hafif kızarmış, yüzündeki çarpık gülümsemeyle bana bakan adamın burada, benim evimde, ne işi olabileceği hakkında fikir yürütmeye çalışıyordum. Benim bu şaşırmış hâlimi fark eden Uraz, saniyeler sonra tekrar söze girdi.

"Üzgünüm," Kolundaki saati teyit edip devam etti. "pek uygun bi' vakit olmadığının farkındayım ama konuşmak için geldim. Birilerine içimdekileri dökmezsem kafayı yiyeceğim. Tuhaf gelebilir ama aklıma ilk sen geldin."

Dudaklarımı birbirine bastırıp yüzüne bakmaya devam ettim. Durumun saçmalığı karşısında söyleyecek tek bir kelime dahi bulamamıştım. Acaba uyuyordum da farkında mı değildim?

Benden yana herhangi bir onay gelmediğinde bir iki adım geriledi.

"Kusura bakma rahatsız ettim. İyi gec-" Sözünü tamamlamasına izin vermeden uzanıp refleksle kolunu tuttum.

"Yanlış anladın beni." Aslında çok doğru anlamıştı. "Kafam biraz meşgul de."

Bakışları kısa bir anlığına kolundaki elime gittiğinde geriye doğru çekildim.

"İçeri gelsene." Uraz, gülümseyip içeri girdiğinde bu yaptığımın ne kadar doğru olduğunu kafamda tartmakla meşguldüm. Onu tanımıyordum bile. Toplasan on dakika muhabbetimin olmadığı adamı evime almıştım. Sapık olabilirdi ya da seri katil.

Hayır, buradaki tek katil bendim.

Tüm kötü ihtimaller anında zihnimi ele geçirdiğinde daha şimdiden pişman olmuştum.

Birlikte Emre'nin de olduğu salona geçtiğimizde onun burada olduğunu kendime hatırlatmamla istemsizce rahatladım. Emre'nin bakışları sırayla Uraz ve beni bulduğunda o da durumu idrak etmeye çalışıyordu.

"Misafirin olduğunu bilmiyordum." Uraz ifadesini bozmadan bana döndüğünde gülümsemekle yetindim. Emre'nin karşısındaki tekli koltuklardan birine oturdu.

"Sana da selam." Emre'nin buz gibi bakışlarına karşılık imayla söylemişti.

"Selam." Emre, işaret parmağıyla Uraz ve beni işaret etti. "Siz görüşüyor musunuz?" Ses tonundaki gergin hava beni daha da zor duruma sokmaya başlamıştı. Tam ağzımı açıp bir şey söyleyecekken Uraz benden önce davranmıştı.

"Seni ilgilendiren kısmı ne tam olarak?" Alaylıydı, sözlerinde ciddi olmadığı çok barizdi ama neden böyle bir cevap verme gereği duyduğunu anlamamıştım.

"İçecek bir şeyler getireyim." Aceleyle söylediğim şeyden sonra ikisi de aynı anda bana döndü.

"Ben de seninle geleyim." Emre, benim itiraz etmeme fırsat tanımadan ayağa kalkıp yanıma geldi. Birlikte salondan çıkıp mutfağa gittiğimizde hışımla kapıyı kapatıp bana döndü.

"Bunun burada ne işi var?" Sinirini saklamak gibi bir çabada bulunmamıştı.

"Bilmiyorum." Onun aksine sakindim.

"Bilmiyorsun?"

"Evet."

Alayla gülümseyip sabır dilercesine ellerini saçlarından geçirdi.

"Daha tanışalı kaç gün oldu da bu adam kafasına göre bu saatte buraya gelebiliyor?"

"Sen neden buradasın o zaman?" Beklemediği için sorum karşısında afallasa da toparlanması uzun sürmedi.

"Aynı şey değil Gül." Aramızdaki mesafeyi kapatıp fısıldayarak devam etti. "Adamın kardeşini gömdük biz, farkındasın değil mi?"

Söylediği şeyle istemsizce etrafı kontrol etme isteği duydum.

RİSK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin