✩.・*:。≻───── ⋆♡⋆ ─────.•*:。✩
Zordu.Kalbinizin sahibi olan kişinin size karşı aynı duyguları hissettiğini, artık ne hissettiğini anladığını itiraf etmesi, diğer insanların o yaşadıkları hissi bir anlık yaşayıp sonra da tadına varamadan elinizden kayıp gitmesi çok zordu.
Acıtmıştı. Aslında oldukça fazla.
Jungkook'un, Jimin'in ilişkilerinde daha ileri gitmeden önce beklemeleri yönündeki önerisi üzerine çaresiz bakışlarını her hatırlayışı Jimin'i derinden incitiyordu.
Şu anda Jimin kendilerine ne diyeceğini bilmiyordu.
Onlar bir çift değildi. Platonik bir şeyleri de yoktu. Ayrıca sadece arkadaş da değillerdi.
Onlar... henüz birbirlerine hazır olmasalar da birbirlerini seven ve kaotik hayatları olan iki insandı.
Oldukça uzun bir açıklama. Ancak onlar öyleydi.
Geçen her dakika, Jimin duygularının aynı olup olmayacağını, berbat hayatlarını düzelttiklerinde aynı hissedip hissetmeyeceğini merak etmeye devam etti. Dürüst olmak gerekirse, Jimin kendi duygularının değişmeyeceğinden çok emindi. Jimin umutsuzca bu hislerden kurtulmaya çalıştığında bile sefil bir şekilde başarısız olmuştu. Bu neden şimdi değişsindi ki?
Ancak, Jungkook'un geçen süreden sonra aynı hissedip hissetmeyeceğini nasıl tahmin edebilirdi? Siyah saçlı çocuğun onu beklemesini nasıl düşünebilmişti ki? Jimin onlar için bu kararı vermişti tamam ama, Jungkook ona kendisini bekleyeceğine dair söz vermemişti, değil mi?
Gerçi, Jungkook her şeyi -sözleşmeyi, Seoyun'la olan ilişkisini- bir kenara atmaya hazırdı, hatta kendisinin ve babasının inşa ettiği her şeyi riske atmıştı. Bu onun çok ciddi şekilde kararlı olduğunun, bunu gerçekten istediğinin - Jimin'i çok istediğinin - bir işareti değil miydi?
O zaman bekleyecekti, değil mi?
Birbirlerini bekleyecekler ve bir gün birbirlerine dönüş yolunu bulacaklardı.
Yine de Jimin, duyguları aynı olmayacaksa Jungkook'u suçlamazdı. Jimin daha ileri gitmeden önce beklemelerini önermeden önce bu seçeneği de düşünmüştü. Küçük çocuk, Jungkook'un her şeye rağmen aynı hissetmeme olasılığı varken, devam edip etmeme konusunda iyice düşünmüştü. Çünkü her şey olup bittiğinde Jungkook'un kendisini ve babasını içine atacağı risk Jimin için çok büyüktü. Jungkook'un bunu yapmasına izin vermek bencilce bir davranış olurdu - Jimin'in bunun sonucuyla yaşamasına imkan yoktu.
Eğer gerçekten başka birini bulursa, en sonunda bu Jimin'in hatası olurdu. Ancak Jimin'in tek yapabildiği, Jungkook'un duygularının değişmemesini ummaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
illuminate : jikook (çeviri)
Fanfic"Eğer bunu değiştirmek istiyorsan, bana haber ver, sana yardım edeyim." dedi siyah saçlı çocuk, aniden tezgaha yaslandı. "Ne demek istiyorsun?" Jimin sözleri karşısında şaşkına dönerek nefes verdi. "Seks, Jimin, sana öğretebilirim." Tamamen platonik...