"Acıtacak, incitecek ve öğretecekti. Çünkü kağıt öpücükleri her zaman tutkuyla başlayıp incinmeyle son bulurdu."
Medyaya yansıttığı kişiliğinin ve yakışıklı yüzünün ardında derin sırlar barındıran, aile mirasıyla yükselmiş CEO Kim Taehyung.
Kendini...
yn: bölümün sonundaki nota bakmayı unutmayın! küçük bir sürpriz! >.<
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
2. Behind Those Eyes
Sitenin içerisindeki bitkiler kurumuştu; begonviller dökülmüş, yerini her kaldırım kenarında açan önemsiz çiçekler almıştı –sarı çiçeklerin oluşturduğu ahenk Hoseok'un yüzünde neşeli bir ifade oluştursa da resmiyeti bozmak istemeden, sakin bir halde Seokjin'in peşinden merdivenleri çıktı. Üçüncü kata gelene kadar sessizlerdi; Hoseok biraz daha çıkacaklarını düşünse de Seokjin çoktan apartmanın açık koridorunda ilerlemeye başlamış, daireye yaklaşmıştı.
"Böyle bir saatte görüşme istediğim için üzgünüm." Seokjin mahcup bir sesle soludu, saat akşam dokuzdu. "Ancak bu saatte müsaittim," diye ekledi, vardiyasından yeni çıktığına değinmeyerek. Elini yandan asmalı çantasına atıp anahtarı araştırırken Hoseok'un gözleri de etrafı inceliyordu; akşamın karanlığında gözleri açık olan lambaları, kapıların altından belirli olan ışıkları inceliyordu. Birkaç evden bağrışma sesi, birkaçından gülme sesi geliyordu.
Seokjin kahkaha seslerini çok iyi tanıyordu; onlardan üç daire ötede oturan, sarhoş ve kumarbaz adamın dairesine aitti. Adam saati önemsemeden eve insanları çağırır, ellerinden asla düşürmedikleri sojular ve daha ağır içkilerle kahkahaları siteye dinletirlerdi. "Her zaman bu kadar yüksek sesli değiller," dedi Seokjin, daha eve girmeden birini kaçırmak istemeyerek.
"Umarım." Hoseok hafifçe güldü ve gülüşünde rahatlatıcı bir şeyler vardı. "Ayrıca bu saatte çağırman sorun değil, ben de sabah vakti doluydum. Hafta sonunu beklemek istemedim, oda arkadaşımdan bir an önce ayrılmam gerekiyordu."
Seokjin endişeyle ona bakmaktan kendini alamayınca kırmızı saçlı oğlan hemen savunmaya geçti. "Sorun bende değildi, seni temenni ederim! Pisliğin teki olan oydu."
