"Acıtacak, incitecek ve öğretecekti. Çünkü kağıt öpücükleri her zaman tutkuyla başlayıp incinmeyle son bulurdu."
Medyaya yansıttığı kişiliğinin ve yakışıklı yüzünün ardında derin sırlar barındıran, aile mirasıyla yükselmiş CEO Kim Taehyung.
Kendini...
not: bölümde çok fazla korece yemek ismi geçiyor, hepsini italik yazdım ama ne olduğunu bilmek zorunda değilsiniz elbette. sadece yemek adları :]
not2: meşgul olduğum için bölümde fazla düzenleme yapamadım, hatalar için şimdiden üzgünüm! <3
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
18. Wrapping and Balm
Jimin onda bir sorun olduğunu her zaman biliyordu.
Taehyung'a her baktığında onun aklında dönen şeytanlar olduğunu, onu rahatsız eden bir şeyin varlığını, Taehyung'un gözlerinin kapalı olduğu her an kabuslarla sarındığını... Normal tepkileri olmadığını her zaman sabit tutmaya çalıştığı yüzü kanıtlıyordu –ifadesizliğe sığınma çabası yıllar boyu yer altına gömmek istediği anıların sonucuydu.
Taehyung'un Jimin'e geçmişini açması uzun sürmemişti. Jimin onu dinleyen, onu anlayan ve Namjoon dışında onu saran ilk kişiydi. Her ne olursa olsun yanında olacağının sözünü vermişti, bu söz her ne kadar ona söylenmemişse de. Sözcükler dilinden dökülmemişti, zihninin kıyılarında dolanıyordu yalnızca ama onun için artık ihtiyaç haline dönüşen Taehyung'u bırakabileceğini sanmıyordu. Taehyung onun için yediği yemek kadar, içtiği su kadar ve eline aldığı telefon kadar önemliydi. Onsuz bir hayat düşünemiyordu.
İlk tanıştıklarında Taehyung kabuğu kırılması gereken, kendi içine kapanmaktan artık çürümeye başlamış, kapkaranlık bir ruhtu. Jimin'in ona yanaşma amacı kendine uğraş bulmaktı. Lise derslerinde sadece birkaç kere karşılaştığı oğlanın ona açılması oldukça uzun sürecekti, hele de Jimin'in çekimden çekime koştuğu için okula nadiren geldiği düşünülürse. Ama yine de bir şekilde başarabilmişti.
Kabuk kırıldığında ve Taehyung'un gerçek tarafını gördüğünde yapmak istediği tek şey bir adım geri gitmekti.
Taehyung onun yanında sadece bir kere ağlamıştı. Bir kere onun kırıldığını, parçalandığını ve çıldırdığını görmüştü Jimin. Karşısındaki beden o kadar ağlamıştı ki titreyen dudakları, kıpkırmızı yüzü ve asla dinmeyen haykırışlarıyla Jimin onun o an, orada öleceğini düşünmüştü.
