yn: geçenki bölümde seokjin dans ederken arkadan yanaşan kişi de taehyung'du!! sadece seokjin arkasını döndüğünde taehyung çoktan kalabalıkta kaybolmuştu, seokjin de etrafını tararken kazara chanyeol'ün kız kardeşini gördü ve o andan sonra da arkasında kimin olduğunu araştırmayı umursamadı zaten!! <3
5. Little Red Fish
Neden kırmızı balıkları fısıldamıştı? Her şey parçalara ayrıldığında bile hatırlayacağı, anısının kalacağı şeylerden biri o olduğu için mi? Zamanın suyu muydu zihninde kalan yoksa koşuşturdukları göl müydü?Midem bulanıyor, kusacağım. Çok sıcak. Keşke beni bıraksa.
Seokjin yabancı kollardan kurtulduğunda ve kendini direkt kabinlerden birine attığında bir destek beklemiyordu zaten, herkes kötü anlarda kaçıp giderdi. Midesinde alkolle karışık her şeyi boşaltmaya başladığında gözlerinden yaşlar akıyor, acı da alkolle birlikte vücudundan uzaklaşıyordu. Geride kalan sadece acıdan yayılan o zehirli kokuydu.
Ağlamaya başladı. Şiddetlice.
Kapı açılıp kapandığını yarım yamalak duydu; şu noktada hislerinin ona eşlik ettiğini sanmıyordu. Her şey halının altına itilmişti. Kulaklarında çınlayan şey cızırtılıydı, dilinden süzülüp çenesine yapışan salyaları tadamıyordu, gözlerinin önünde beyaz bir dünya vardı. Dizleri titriyor, başı dönüyordu. Kusmasına rağmen mide bulantısı geçmemişti ve kendini yeniden terli, kirli ve darmadağın hissetti. Bir kere daha öne eğilip kusmaya başladı, pembe lip balmın da aktığını hissediyordu.
Az önce öpüşmekle birlikte gelen tüm güzel duygular silinmeye başlamıştı. Kendini kaybetme isteği, yabancı bir kol, kalbinin atışları... Hepsi silinmişti.
Bir ses daha işitildi.
"Seokjin?" Ses tedirgindi. "Seokjin!"
Hoseok ev arkadaşını tuvalete eğilmiş, kusarken gördüğünde korkuyla ona ilerledi. "İyi misin?" diye sordu iri gözleri ardından. Sözcükleri hafif boğuktu, o da biraz içmişti ama bugün masadaki hiç kimse Seokjin kadar dağıtmamıştı.
Kimse onun gibi hap da almamıştı.
"İ-iyiyim." Seokjin yutkundu ve birkaç kere daha öğürdü, sifonu çekip de ayağa kalktığında Hoseok onun kolundan tutarak destekçisi olmuştu. "Midem bulanıyor," diye sızlandı. "Hoseok-ah, midem bulanıyor..."
"Tamam. Tamam, eve gidelim. Tanrım. Biriyle miydin? Ne oldu?"
Seokjin yutkundu ve başını iki yana salladı. Biriyleydi ama ne olduğunu kendi bile anlamamıştı. Kimdi o? Lavaboya gidip de ağzını çalkalarken başını iki yana salladı. "Bilmiyorum. Tanımıyorum." Yeniden histerik bir şekilde gülmeye başladı, yaşların akışıyla birlikte kızaran yüzü daha da pembeleşmişti. Saçlarının tonuyla eşleşiyordu ve gözlerinden akan yaşları parlatıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sandpaper Kisses || Taejin
Fanfiction"Acıtacak, incitecek ve öğretecekti. Çünkü kağıt öpücükleri her zaman tutkuyla başlayıp incinmeyle son bulurdu." Medyaya yansıttığı kişiliğinin ve yakışıklı yüzünün ardında derin sırlar barındıran, aile mirasıyla yükselmiş CEO Kim Taehyung. Kendini...