Yeni bölümden herkese merhaba, umarım keyifle okuyacağınız bir bölüm olur. Şuraya bir yere Laçin'i bırakıyorum. Belki bir sonraki bölünde de Mete'yi koyarım.🤎
Oy vermeyi ve satır arası yorum bırakmayı unutmayın canlarım.🪐
...Mete'in girmesine yardımcı olduktan sonra arkamı dönmeden kapıyı aynı şekilde sıkıca kapattım. Bundan sonrasının daha kolay olacağını düşünerek rahat bir nefes verdim, arkamı döndüğümde yüzüme doğrultulmuş bir keleş görmeyi hesaba katmayarak."Sakın ani bir harekette bulunma esker."
Rahat bir nefes vermek için biraz erken davranmışım sanırım.
"Cidden mi ya?"
Sorduğum soru bir nevi evrene isyandı. Bir şeyler de sorun çıkmadan hallolsa şaşardım artık. İlla bir aksiyon, illa bir ekşın. Bıkmış bir vaziyette bir adım atarak Mete'nin yanına yaklaştım.
"Sana hareket etme dedim esker. Kendini kurşun dizdirmek mi istiyorsun?"
Elindeki keleşin namlusunu yüzümden bir an olsun çekmeyen kadını baştan aşağı inceledim. Ellili yaşlarının başında tipik bir anadolu kadınıydı ancak gözlerine hakim olmuş saf bir öfke vardı. Bizi bir anda karşısında görmesiyle oluşamayacak yoğunlukta bir öfkeydi bu. Ancak keleşi tutan elleri gözlerindeki ifadeye tezat bir şekilde tir tir titriyordu.
Bundan cesaret alarak ve biraz da şansa güvenerek "Eninde sonunda yapacağın bu değil mi? Ne duruyorsun çek tetiği." dedim.
Gözlerindeki öfke yerini kararsız bir ifadeye bırakmıştı. Sonra hemen kendini toparlayıp hiddetle konuştu.
"Yapamaz mıyım sanıyorsun esker? Siz benim evlatlarıma kıyarken ben yapamaz mıyım zannediyorsun?"
Bakışlarım bir anlığına Mete'nin gözleri ile kesişti. Bu durumda o da ne yapılır bilmiyordu.
"Bakın biz kimseyi öldürme-"
"Öldürdünüz, iki evladımı aldınız benden."
Karşımızda acılı bir anne vardı ancak biz bu annenin evlatlarını değil, bu ülkenin düşmanı iki teröristi öldürmüştük.
"Bakın acınızı anlayabiliyorum ancak biz kimseyi keyfimizden öldürmüyoruz. Biz insan öldürmekten zevk de almıyoruz."
Bizi kör kütük düşman bilmiş bu kadına kendimizi nasıl anlatacağımı bilmiyordum ancak neticede o da bir anneydi. Başka bir annenin acısını anlayabilirdi.
"Sizin adınıza üzgün olmak isterdim ancak birde kendinizi evlatları şehit edilen diğer annelerin yerine koyun. Onlarınkiler de sizin çocuklarınız tarafından öldürüldüler ancak sizinkilerin aksine onların evlatları yemek yedikleri eli ısırmıyor onun için savaşıyorlardı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
METELER: Sert Adamlar Sert Oynar!
ActionBabasının intikam arzusuyla yanan küçük bir kız çocuğuyken içindeki ateş onu güçlü bir savaşçıya dönüştürmüştü. O ateşin onu ve çevresini bir bilinmeze sürekleyeceğini bilseydi yine de o ateşi harlamaya devam eder miydi? Zayıf kadınların anlatıldığı...