Ramazan Bayramınız mübarek olsun dostlar 🌻💜☘
👻
Elleri cebinde gözleri kaldırımın gri asfaltına dalmış bir şekilde yürüyen Deniz, gerisinden ona yetişmek için hızlı hızlı yürüyen Ilgaz'ın farkında bile değildi. Deniz, Peri'yi düşünüyordu. Dün yaşananlardan sonra arkadaşının peşinden gitmiş, ne olduğunu sormuştu ama hiçbir cevap alamamıştı. Peri'yi ilk defa bu kadar ciddi görmüştü. Ne olmuştu gerçekten merak ediyordu. O yüzden bugün ev kuşluğunu bozarak tekrar dışarı çıkmış, Peri'nin evine doğru yürüyordu.
Ilgaz dudaklarındaki gülümsemeyle sonunda Deniz'in yanına geldiğinde sesli bir şekilde konuştu. "Hep iyi günlerin olsun favorim olan kız. Bugün nasılsın?"
Deniz şaşkınlıkla kaşlarını kaldırıp kafasını yanına çevirdiğinde hâreleri parıldayan bir çift kahverengi gözle karşı karşıya geldi. O kadar dalmıştı ki yanında bıkıp usandığı çocuğu aniden görmek kalbini hızlandırmıştı. Gözlerini devirip önüne döndü. "Sen her saniye beni mi izliyorsun baş belası? Her dışarı çıktığımda yanı başımdasın."
Ilgaz burnunu Deniz'e uzatıp derin bir nefes aldı. Kollarını belinin arkasında birbirine bağlamış, hafif genç kızın üzerine eğilerek duruyordu. "Burnum senin kokuna hassas olduğundan dışarı çıktığın an seni fark ediyorum. Bu da işte benim özel yeteneğim."
Deniz kafasını bıkkınca iki yana salladı. "Sen kafayı yemişsin."
Ilgaz gülümsedi ve kafasını iki yana salladı. "Deliren kafam değil kalbim."
Deniz derin bir nefes alıp yan gözle Ilgaz'a baktı. "Çocuk gibisin."
Genç oğlan kafasını yana eğdi. "Öyle mi?"
Deniz hımlayarak cevap verdi. "Bir çocuk gibi duygularını dürüstçe yansıtıyorsun."
Söylediklerinin ardından kafasını yana çevirdi ve göz göze geldiler. "Umarım hiçbiri yalan değildir."
Ilgaz ne diyeceğini bilemeden öylece durdu. Dilinin ucuna sözler geliyordu ama yine de konuşamıyordu. Sonunda derin bir nefes alıp omuzlarını silkti. "Neden yalan olsunlar ki?"
Deniz'de onun gibi omuzlarını silkti. "Bilmem. Belki de gördüğüm her insanın duyguları ya yalan ya da gelip geçici olduğundandır."
İki genç karşı karşıya kaldırımın ortasında dururken Deniz kafasını kaldırdı ve son kez Ilgaz ile göz göze geldi. "Duyguların gerçek olabilir ama onların gelip geçici olmadığının sözünü bana verebilir misin?"
Ilgaz tekrar derin bir sessizliğe gömüldü. Gerçekten bunun sözünü ona verebilir miydi? Her gün hayalini kurduğu gözlere ölümüne dek sevgiyle bakacağının garantisini verebilir miydi? Dudaklarında ufak bir gülümseme belirdi. "Şu kısa hayatımda çok fazla şey görüp yaşadım Deniz. O yüzden biliyorum ki aşk gelip geçicidir ama sevgi."
Genç oğlan kafasını iki yana salladı. "Sevgi öyle değil. Ben sana aşık değilim Deniz. Ben seni seviyorum. Ben seninle iki dost gibi bu dünyadan gelip geçmek ve sonsuza dek beraber olmak istiyorum."
Ilgaz kafasını çevirip omuzlarını silkti. "Belki masalsı bir düşünce ama olmayacak gibi de değil."
Deniz kendi içinde bir hesaplaşma yaşarken cebinde sakladığı çikolatayı çıkarıp Ilgaz'a uzattı. Genç kız bilerek kafasını kaldırmıyor, dikkatle karşısındaki oğlanın gözlerinden kaçıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pinokyo | Texting |
Fiksi Remaja"Gözlerin öyle kırgın bakarken bana Pinokyo'nun ben olduğunu söyleyemezsin." "Pinokyo olan ben değilim." "Ona aşık olmadığını söylemiştin. O zaman gözlerin neden öyle demiyor?" "Gözler kalbin aynasıdır değil mi?" "Gözler kalbin aynasıdır Deniz. Eğer...