Ucan_Pidelr_askinag Sana ithaf ediyorum bu bölümüüü. Yorumların için çok teşekkürleeerrrr 💜
🍭
Deniz derin bir rüyanın içerisinde güzelce eğlenirken evinde itfaiye sireni gibi yayılan zilin sesiyle yüzünü buruşturup yatağında doğruldu. Hâlâ kendine gelememişken mahmurlukla odasını süzüyor, yere düşen yorganını nasıl attığını merak ediyordu. Annesi kapıya bakmadığından içinden bir küfür ederek mecburiyetle ayağa kalkıp sarsak adımlarla odadan çıktı. Limon desenli pijaması dizinin üzerine çıkmış olsa da Deniz'in umrunda olmamıştı. Kahverengi uzun saçları karmakarışık, gözleri şişikti.
Zil bir kere daha çaldığında Deniz kaşlarını çattı ve kapı kulpunu sertçe tutup kendine çekti. "Sabah sabah kafayı mı yediniz? Ne yaptınız?"
Peri dizlerinde biten beyaz elbisesi ve yüzündeki güzel gülümsemesiyle adı gibi gözükürken onun yanındaki Poyraz hayatında hiç somurtmadığı kadar somurtuyor, en az Deniz'in gözleri kadar şişik olan gözleri ve üzerindeki annesinin aldığı ayıcıklı pijama takımıyla duruyordu. Ilgaz ise üzerinde beyaz kısa kollu bir tişört ve altındaki siyah pantolonuyla en normal gözükeniydi ama bu yine de sabahın erken saatinde enerjik gülümsemesini açıklamıyordu.
Peri saçlarını geriye atıp göz kırptı. "Yeni arkadaşların gelecekmiş. Bizde onlarla tanışmayalım mı canım?"
Deniz dişlerinin arasından tısladı. "Canını si..."
Yanlarına doğru yürüyen Zuhal Hanım elindeki sarı elbeziyle ellerini silerken gülümsüyordu. "Hoşgeldiniz çocuklar."
Hepsi bir ağızdan cevap verdi. "Hoş bulduk."
Deniz gözlerini devirip lavobaya giderken Zuhal Hanım eliyle oturma odasını gösterdi. "İçeri geçin hadi. Bende yemek yapıyordum. Malum bugün Ceylan'ın misafirleri gelecek."
Peri gözlerini kırpıştırıp sırıttı. "Ya, işte. Bizde onlarla tanışmaya geldik teyze. Deniz şimdi yabani olduğundan anlaşamaz onlarla."
Zuhal Hanım dertli bir nefes alıp kafasını salladı. "Doğru diyorsun. Neyse. Poyraz oğlum, sen niye böylesin?"
Poyraz somurtmaya devam edip sinirli bakışlarını Peri'ye çevirdi. "Bunun yüzünden. Sabah sabah kapıma dayandı. Bende hazırlanamadım."
Peri gözlerini devirdi. "Saat on bir farkında mısın acaba?"
"Ben gece insanıyım aptal. Sana ne?"
Poyraz sinirle oturma odasına geçerken hâlinden memnun olan Ilgaz'da onu takip etti. Sevdiği kızın evindeydi. Bundan güzel gün mü olurdu? Hem o Kağan denen çocuğu da görmüş olacaktı. Bir taşta iki kuş.
Zuhal Hanım tekrar mutfağa geçerken Poyraz üçlü koltuğa yatmış, direkt uyku moduna geçmişti bile. Ilgaz ve Peri tekli koltuklara oturduğunda Peri arkasındaki yastığı Poyraz'a fırlattı. "Sanki kendi evinmiş gibi yatıyorsun öküz."
Poyraz sinirle burnundan derin bir nefes aldı. "Kızım sen bana sataşmadan duramıyor musun?"
Ilgaz dirseğini koltuğun kenarına yaslayıp elini çenesinin altına koydu. "Belki yaşam enerjisini seni sinirlendirmekten alıyordur."
Peri elini yüzünü yıkamış, saçlarını taramış ve pijamalarını düzelterek uyku mahmurluğundan hızlıca kurtulmuştu ama bakışları hâlâ uykusuna olan özlemini gösteriyordu. İçeri girdiğinde konuşmaya dahil oldu. "Zaten bunlar birbiriyle kavga etmese bir gün dahi yaşayamazlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pinokyo | Texting |
Roman pour Adolescents"Gözlerin öyle kırgın bakarken bana Pinokyo'nun ben olduğunu söyleyemezsin." "Pinokyo olan ben değilim." "Ona aşık olmadığını söylemiştin. O zaman gözlerin neden öyle demiyor?" "Gözler kalbin aynasıdır değil mi?" "Gözler kalbin aynasıdır Deniz. Eğer...