Black Kardeşler

_36_

Evet artık herkes anlayacak kimin daha üstün olduğunu. Safkan bu evrenin en büyük sıkıntısı safkanları ve bulanıkları aynı kademede tutmaları. Bir safkan burada kaç yıl yaşamış artık ezberlemiş her şeyi, bir saygınlık kazanmış ama daha iki gün önce gelen insan seninle aynı kademede olsun. Tamam ben de yeni geldim ama benim böyle dünya dan haberim yoktu ve gerçekten burası harika. 

Şuan Hogwarts'ın önündeyiz ve artık herşey başladı geri dönüş şansımız yok. Taşı cebimden aldım ve elimde sıkı sıkı tuttum öbür elim cedric'in elindeydi. Ve tahmin edilen gibi kalkan vardı tam önünde durduk.

Taşı havaya kaldırdım ve kalkanı kırdım ama etrafımı mavi duman sardı. Sanki çok değişik hissediyordum. Duman kayboldu ve cedric döndüm " yakıştı saçlar " dedi neyse savaştan sonra bakmayı not ettim.

Kalkan kırılmıştı ve içeri girdik baktığım da tüm öğrenciler, profesörler, ebeveynler herkes buradaydı tabi bizim yüzümüzü kimse göremiyordu. James potter " hemen gidin buradan ya da sizi azkabana gönderelim" dedi.

" Sen öyle san potter ne oldu karına kavuştun mu ? " dedi lord. Harry " siz hermione 'ye ne yaptınız " dedi. 

Lord " dili çok uzamıştı yardımcım kesti " dedi ve sonra devam etti " eşitlik yapalım ve maskelerinizi çıkartın sevgili ölüm yiyenlerim " dedi. Herkes çıkardı sadece ben kalmıştım ve ben de çıkardım.

" Çok uzun sürmedi mi konuşma bence hemen başlayalım " dedi. Herkes asalarını çekmişti ben bazen güçlerim , bazen taş , bazen kitap , bazen asa ile savaşacağım. 

İlk hamle çapulculardan geldi lord sanki hiçbir şey olmamış gibi devam etti. Ben ilk olarak ginny weasley'nin yanına gideceğim ve görüş alanıma girdi kendisi.

Onun yanına giderken önüm iki kişi tarafından kesildi remus lupin ve sirius black. Sirius " selam görüşmeyeli ne kadar oldu üç ay? en sen seni dergide okudum ve sarışındın o zaman ruby mia black" dedi.

Ona doğru sırıttım " yalnız ruby mia black değil ruby mia diggory " dedim. " Demek evlendin ha daha çok gençsin yalnız " dedi.

" Yeter sıktın ama savaşmaya geldik buraya dedikodu yapmaya değil " dedim ama zaten ilk hamle onlardan lupin'den gelmişti. Ama hiçbir şey olmamıştı şaşırdılar tabi hemen etrafımıza ateş çemberi oluşturdum ve ateş atmaya başladım.

Ne kadar engelleseler de gelmişti ve yakmıştı. Yanıma birisi geldi kim olduğuna bakınca bella olduğunu gördüm " merhaba sevgili kuzenim " dedi sirius .

Bella " merhaba kanı bozuk kuzenim " dedi ve lanet attı ben de lupin ile ilgilenmeye başladım. En sonunda dayanamadım ve asamı çıkartıp bir tane öldüren lanet attım.

BİNGOOO! lupin öldü güldüm ve arkamdan " sirius black'i öldürdüm " sesi geldi bu bella'ya aitti. Gülümsedim ve ginny'nin yanına ilerledim savaşıyordu onu arkasından vurdum. Yere düşmüştü " selam weasley " dedim.

Acı çekiyordu çünkü güçlü lanet gönderdim. " Biliyor musun seni böyle öldürmeyeceğim acı çekerek yanarak öleceksin" dedim ve ateşe verdim kendisini. Oradan ayrıldım James potter'ın yanına gittim ve lanet attım bana karşılık olarak attı.

" Seni de arkadaşlarının yanına göndereceğim " dedim afalladı o anda ve lanet gönderdim . Ama onun yerine salak bulanık vuruldu resmen önüne atladı. Potter " LİLY " diye bağırdı ve ağlamaya başladı. Sonra göz yaşlarını sildi ayağa kalktı " seni öldüreceğim " dedi. Onu denediler ama hiçbir şey olmadı sapa salamız.

Bana lanet atmaya başladı ardı , ardına sayamadığım kadar çok attı ama bir tane atmadan önce " HARRY POTTER ÖLDÜ! " diye ses geldi james hemen oraya gitmeye başladı. Ben de arkasından gittim ve lord'un tarafına geçtim.

Karşıdan " HAYIR! " diye bağrış geldi bu ginny weasley'e aitti. Kız ölmemiş kurtarmışlar ama kıyafetleri yanmış, saçının yarısı yanmış. Harry şu devin yani hagrid'in kucağındaydı. Herkes buradaydı iki kişi hariç cissy ve bella. 

" Cissy ve bella nerde ? " dedim cedric bana baktı ve " öldüler " dedi. 

Bana öldü dedi. Ablalarım ölmüş müydü şimdi? neyse onları diriltirim hatta şimdi dirilteyim. Kitabı çıkardım ve lordun dediği sayfayı açtım ve söylemeye başladım.

"Tuhan kematian saya memerintahkan anda untuk menghidupkan semula Bellatrix Lestrange dan Narcissa Malfo dalam darah saya " dedim. 

Hemen etrafımda kasırga oluştu ve iki beden cissy ve bella. Karşı taraftan molly weasley " bu imkansız o malefizin ruhunu taşıyor " dedi. 

Kahkaha attım " sadece o yok bak burada ne var " dedim ve taşı çıkartıp onlara güç uyguladım. Molly weasley öldü sanki kolay oldu ama neyse. Hagrid'in kucağında bir hareketlilik oldu baktığımda harry yaşıyordu ve elinde asa ile lord'a lanet göndermeye başladı. Lord bunu fark edince oda asası ile karşılık vermeye başladı. 

Demek savaş devam ediyordu tamam bakalım neler yapabiliyoruz. Asamı kaldırdım ve James potter'ı hedef aldım ama ondan önce ses geldi. James " AVADA KEDAVRA" bu büyü bana çarpmıştı ama hiçbirşey olmamıştı. Kahkaha attım herkes şaşkınlık ile bakıyordu.

" Beni öldürenesiniz ben ölümsüzüm ama aynı şey sizin için geçerli değil birazdan siz öleceksiniz hepiniz yoldaşlıktaki herkes beni ailemden ayıran herkes ilk dumbledore başladım sonra mcgonagall, lupin , Black, weasley ailesi ve şimdi de potter ailesi sizin yaptığınız hatayı çocuklarınız çekecek " dedim.

Lanet atmaya devam ediyordum. "  AVADA KEDAVRA" dedim kimi vurdum bilmiyorum ama hemen ginny'nin yanına gittim " hadi yarım kaldığımız işi bitirelim ne dersin " dedim ve lanet atmaya devam ettim.

Ron " Kardeşimden uzak dur " diyerek oda katıldı bize ve savaşmaya devam ettik. Sonra ses geldi " LORDVOLDEMORT ÖLDÜ SAVAŞ BİTTİ! " dedi bir öğrenci. Siz öyle sanın " AVADA KEDAVRA" dedim ve hemen ölüm yiyenlerin yanına gittim.

" LORD ÖLMÜŞ OLABİLİR AMA BEN YAŞIYORUM VE PES ETMEK YOK HARRY POTTER'I BEN ÖLDÜRÜRÜM DEVAM EDİN" dedim. Ölüm yiyenler devam etti bende Harry Potte'ın karşısına geçtim. Bana büyü attı bende attım ve onunki kırmızı benimki mor ışık yaymaya başladı. Cebimden taşı çıkardım ve onunla da hemen vurdum.

Gerçekten ölmüştü hemen yanına gittim ve asasını alıp kırdım. Asamı havaya kaldırdım ve karanlık işaret oluştu gökyüzünde " HARRY POTTER ÖLDÜ!" dedim...