Aslan
Arabamı buluşma noktası olan Sahra'nın mekanının( ismi Farklı Tatlar'dı) önüne çektim.Girişte kimsecikler görünmüyordu.Kol saatime bakıp saatten emin olmaya çalıştım.
Saat tam olarak 13.00'dı.Ben bunu fark eder etmez telefonuma mesaj gelmişti.Aynı numaraydı.
Her zamanki gibi çok dakiksin, Aslan.
Seni tebrik etmeliyim.
Kardeşini mi görmek istiyordun?Sanırım sana biraz kötü haberlerim var.Onu görmek ve sağlığından emin olmak istiyorsan, dediklerimi harfiyen yapmalısın.Öncelikle arabandan çık ve mekanın yanındaki ara sokağa gir.Mesajı okumayı bıraktığımda içgüdülerim bunun bir tuzak olduğunu fısıldıyordu.Ama emin olmalıydım.Kardeşim ondaysa onu kurtarmalıydım.
Anahtarımı da alıp arabadan çıktım ve dediği ara sokağa ilerledim.Sokağa girdiğimde gördüğüm tek şey koca bir hiçti.Etrafıma bakınırken tekrar mesaj gelmişti.
Biraz daha ilerle.Yoksa kardeşini fena benzetirim.
Çenemi sıktım ve ilerledim.Sokağın iyice içine girdikten sonra ışık giderek azalmıştı.Araba gürültüleri bile pek duyulmuyordu.
Nerdeydi bu?!
-Burdayım.Dedi Sahra gölgelerin içinden çıktığında.Her zamanki gibi kısa kesilmiş sarı saçları kafasından geriye özenle yapıştırılmıştı ve omuzlarına mayfa babalarını anımsatan uzun beyaz bir palto atmıştı. Bedenini saran beyaz mini elbisesiyle de gerçekten dişi bir aslanı anımsatıyordu.
-Kardeşim nerde? Eğer bu bir oyunsa... Dedim fakat
-Dışarı çık. Diyerek sözümü kesti Sahra.
Durdum ve bekledim.Bir gölge hareket etmişti.Sahranın hemen yanında belirdiğinde nefesimi tuttum.
Kardeşim...
Şu an karşımdaki o muydu? Burnunu kırdığım çocuk mu?!Arası ve her ne kadar nefret etsem de Güneşi yakarak öldürmeye çalışan çocuk mu?
Bu bir şaka olmalıydı.
Bundan emin olabilirdim, tek yapmam gereken DNA testiydi.
-Kardeşine merhaba demiyecek misin?
Dedi Sahra iğneleyici bir şekilde.
Dikkatim tamamen dağılmıştı onu toplamalıydım.
-Sana inanmak istiyorum Sahra.Ama ikimizde biliyoruz ki bu çok aptalca olur.
Kahkaha attı.
-Sen zaten aptalsın!
-Selam abi.
Dedi çocuk.Yeşil gözlerinden nefret akıyordu.
Sanırım biri benim de burnumu kırsa ben de ondan nefret ederdim.Derin bir iç geçirdim, daha hiçbir şey belli değildi, hem bu çocuk nasıl suçlu bulunmamıştı? Her neyse şimdilik uzlaşımcı olmalıydım.
-Merhaba.
Çocuk gözlerini devirip Sahraya döndü.
-Bu aile tanışması fazla can sıkıcı oldu Sahra.Abim ile kaynaşabileceğimi sanmıyorum, en son burnumu kırmıştı.
Dedi.'Abim' deki iğneleyici tonla kaşlarımı çattım.
Sahra sakin ol tarzı bir şeyler geveledi ve bana döndü.
-Haklı olarak biraz kızgın Aslancım.Hiç anlamadan dinlemeden çocuğa vurmuşsun.Hem sen zenginlik içindeyken Deniz neler yaşamış.Her neyse bunları sana kendisi de anlatır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF(Tamamlandı)
Teen FictionTerkedilmişlik, hayatta kalmak için ödenen bedeller ve bolca mizahla başlayan bir aşk... Fark edilmemesi imkansız, aralarında yaşlar ve sosyal sınıflar olmasına rağmen, tensel bir çekim... Entrikalar, şehvet ve aşk oyunları. Araf'takilerin hikayesi...