Elini belimin iki yanına yerleştirip beni kucağına çekti.Bacaklarımla üstüne tünediğimde kalçalarım kasıklarına sürtünüyordu.Fakat boxerı hala üzerindeydi.Dudağıma sert ve şehvetli bir öpücük kondurup geri çekildiğinde daha fazlası için yalvarabilirdim.
-Boxerımı çıkarmak ister misin?
Seksi sesi afrodizyak etkisi yaparken konuşmayı unutmuş gibi sadece başımı sallamakla yetindim.Tir tir titriyordum.Aptal mıydım ne?!Hayatımda ilk kez sevişiyormuş gibi neden davranıyordum?
Kalçalarımı kaldırıp siyah dar seksi boxerını dizlerine kadar indirdim.
Oha!Vay!Oh God!
Çok büyük!Fuck!
Diye düşündüm.Of!Güneş bana iki kez sormuştu ve hepsinde de cevabım evetdi.Bir korkak gibi kaçmamalıydım.
Yavaşça kucağına oturduğumda penisi sert ve kabarık bir şekilde altımdaydı.
-Korktuğunu biliyorum.Dedi saçlarımı okşayarak.Sonra beni omuzlarımdan kavrayıp kendine çekti ve yine sert alevlendirici bir öpücük bahşetti dudaklarıma.
-Kendini bana bırak.Nazik olacağım.Diye fısıldadı ardından.Yine konuşmayı unutmuş gibi dudaklarımı stresle dişleyip başımı salladım.
Bir saniye sonra hızlı bir şekilde beni kanepeye yatırmış bacaklarımı ayırarak konumunu almıştı.Çok...Tecrübeliydi.İçimde bir kıskançlık şekillense de bunu aklımdan uzaklaştırdım.
-Ah, Aras...Çok...Güzelsin...
Dedi çıplak bedenimi yine baştan aşağı süzerek.Kızardığımı hissettim.Ben ve kızarmak!
Önce üstüme eğildi hafifçe.Kırmızı Noktam'da hafif bir sızı hissettim.Sonra bu sızı giderek artan bir baskıya ve acıya dönüştü.
-Ahhh!!
Sanırım ölüyordum.Gözlerimden yaşlar geliyordu.İstemsiz olarak kaçmaya çalıştım ama Güneş beni sertçe omuzlarımdan tutmuş kanepeye sabitlemişti.
-Biliyorum, acıyor.Ama geçecek.Dişini sıkmalısın.
Hayır!Dişimi falan sıkmak istemiyordum.Ayrıca korunmuyorduk bile!
Acı, kırmızı noktamda yeniden zonkladınğında dediği gibi dişlerimi sıktım fakat acı hala devam ediyor ve giderek artıyordu.İstemsizce bağırdım.
-Ahhhh!Güneş...İstemiyorum,lütfen...Korunmuyoruz bile...
Tüm seksabelliği yok ettiğimin farkındaydım.Ama canım çok kıymetliydi tamam mı?
Güneş'in gözlerine baktığımda hüsranı görebiliyordum.Dudakları sarkmıştı.Fakat bir an sonra gülümsedi.
-Aslında çoktan girdim bile.Bundan sonrası daha kolay olacak devam etmek istemediğinden emin misin?
Nasıl?Nasıl girmişti?Bir anda içimde bir kıpırtı hissettim, ufak bir itiş...
Bu hafif canımı yaksada zevkten inlememe neden olmuştu.Vay...Canına!
Güneş'in de benden geri kalır yanı yoktu.Dudaklarını ısırmış ve terlemişti.
-Devam etmek istiyor musun?İstemiyor musun?
Her sorunun sonunda kuvveti biraz daha artan itişlerle acım biraz daha artarken zevk de arttırıyor, inlemelerim yükseliyordu.
-İs...
Bir itiş daha...
-Ah-ımhhh.
-Duyamadım?Dedi Güneş.Ah benle oyun oynamayı seviyordu.Beni yalvartmayı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF(Tamamlandı)
Teen FictionTerkedilmişlik, hayatta kalmak için ödenen bedeller ve bolca mizahla başlayan bir aşk... Fark edilmemesi imkansız, aralarında yaşlar ve sosyal sınıflar olmasına rağmen, tensel bir çekim... Entrikalar, şehvet ve aşk oyunları. Araf'takilerin hikayesi...