ARAF(Tamamlandı)

~30~Sonuçlar

Aras'ın günlüğü

Güneş'in sevgisine inancım tam artık. 18 yıllık, çelişkiler ve çilelerle dolu hayatımdan sonra annem dışında artık yanımda biri daha var.Güneş bana bekaretini sunduktan sonra çok şey oldu.Artık Farklı Tadlar'da değiliz.Foyamız ortaya çıkmadan önce ordan sıvışmamız gerekti.Tabi bizimle birlikte Denizi de oradan çıkardık. Deniz, Aslan'ın kardeşiymiş! Sanırım bunu tahmin edebilmeliydim düşününce ikisi de birazcık kontrol manyağı!

Eh, neyse, ne kadar psikopat olursa olsun Sahra gibi bir delinin elinde kalmasına izin vermedik.Güneş'in yaptığı bir planla bir gece oradan kaçtık."İş arkadaşlarımı" gerçekten de çok özleyeceğim.

Ayrıca Güneş'in de bana dediği gibi Deniz epey bir değişmiş. Ne bileyim sanki daha "normal" gibi. En azından üstümüze benzin döküp bizi yakmaya falan çalışmıyor. Yine de gözüm hep üzerinde olacak.

Her neyse bunların hepsi bir yana başımızda ki tek bela Sahra da değil. Aslan büyük bir bela olacak gibi görünüyor. Deniz'i alabilmek için elinden ne geliyorsa yapacak. Fakat sorun şu ki Deniz abisinden ölesiye kaçmaya hevesli. Onu gizli tutmak zorundayız. Sonuçta Aslan'dan nefret etmesem bile Güneş'le olan ikişkime bakış açısı ortada. Ve yine kendimi saçma bir "üçgen" arasında bulmak istemiyorum. Kafamın bulanmaması için Aslan'dan uzak kalmalıyım.Ayrıca Güneş için de bu gerekli. Aslan'ın uzun süredir saatler boyu süren ve telefonumu kapatarak son verdiğim aramalarını görse kim bilir ne kadar delirirdi.

Bunların bir an önce bir sonuca kavuşmasını diliyorum.Umarım her şey iyi olur. Tabi bu, her şey kötüye gidiyor demekte değil.İyi olan şeyler de var.Bunları anlatmayı unuttum.

( Kalemi alınca aptal bir şairaneliğim tutuyor ve kendime hakim olamıyorum. Bir de evet, sanırım olup biten her şey beni biraz olgunaştırdı. İçime bir edebiyat hocası kaçmış gibi, değil mi(!))

Annemle artık daha rahat görüşebiliyorum.Babamdan ayrıldı.Onu o kadar çok özledim ki...

Gerçi peşimizde onlarca insan varken onunla yüz yüze görüşebilmem imkansız. Ancak telefondan görüşebiliyoruz ama bu bile benim için yeterli.Bu karmaşa bir son bulduğunda uzun süren hasretimizi nihayet giderebileceğiz.

Hah, gelelim Selin'e.Onunla da ancak sosyal ağlardan ve telefondan haberleşebiliyorum. En son attığı mesajla gözlerim yuvalarına uğradı ve ağzımdan kocaman bir "Wtf?!" kaçtı. Benim "olmayan küçük erkek kardeşim", Selin'in yeni bir erkek arkadaşı varmış.:Dİsmi de Süveyşmiş! Süveyş(!)

Bunu görünce bende hatlar koptu, anıra anıra yarıldım tabii. Ayrıca kim çocuğuna bir kanal ismi koyar ki?Oldu olacak Panama koysalardı bari! Of, her neyse.Bu da küçük bir dipnottu. Belki evlendikten sonra çocuklarına koyabilirler bu adı.

" Panama, gel kızım!":D

SJJSSJJSJSJSJS(Burda göz yaşları içinde gülüyorum)

Evet, bir de günlük tutmaya başladım! Bu daha büyük bir haber. Ve bunu günlüğüme yazmam ne kadar saçma olsa da yazayım dedim.D Tarihi bir an, sonuçta.

Ah, neyse ben de anlatıcaklar bitti.Sanırım bu günlük benden bu kadar. O klişe "sevgili günlük" havalarına da girmeyeceğim. Sonuçta sen cansız bir varlıksın demi Günlük?

(Beyin devreleri komple yanar)

Görüşmek üzere:*

(Bu masum bir öpücük ve sakın bana yavşama Günlük, benim segilim varXD)

Dipnot:Umarım, Sürmeli Salak seni görmez ve hey, eğer bu satırları okuyorsan Sürmeli okuduğunu elbette anlarım ve senin o güzel gözlerini oyarım anlaştık mı?!

Bye bye:)

Çok kısa oldu biliyorum ama uzun uzadıya bölümler yazacak havamda değilim. Ve bir de böyle yazmak istedim. Arasın Günlüğünden bölümler, böyle ara ara olacak. İçten olduğunu düşünüyorum. Ayrıca olup biteni genel olarak aktarabilmem böyle daha kolay oluyor.

Ve anladığınız üzere(belki de anlamadınız:D) bu kitap sonu gibi bir şey. Ama devamı gelicek merak etmeyin:) Ne zaman olur onu bilemiyorum ama:D

Hepinize beni okuduğunuz için teşekkürler.Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. Hoşçakalın:)