4

22.1K 1.7K 459
                                    

4.Bölüm
*Ben sana en sevdiğim şarkıyı söyledim...*

Selma Hanım'ın çığlık attığını anlamamız ile hızla odadan çıktık. Arda ve Ayla da bizim gibi şaşkın bir şekilde odalarından çıkmıştı.

Onlar bize 'Ne oldu?' dercesine bakarken biz de bilmediğimizi söyleyerek asansöre yöneldik. Ama o an aklıma gelen şey ile hızla durdum.

"Siz odalarınıza geçin ben bakıp geleyim." Dediğimde Ata araya girdi.

"Biz. Biz bakıp gelelim. Siz geçin."

"Olmaz öyle şey yürüyün. Biz o zamanlar ki çocuk değiliz. Ve siz de bizi korumak zorunda değilsiniz. Anca beraber kanca beraber." Diyerek çağırdığı asansöre binmişti Arda.

Ardından da Ayla omuz silkip peşinden binince biz de sabır çekerek asansöre bindik.

Biz asansörün giriş kata inmesini beklerken Umut'ların katında durmuştu. Kapılar açıldığında ise şaşkın bir şekilde bakan Umut ile karşılaşmıştık.

"Ne oluyor?" Dediğinde cevap Ayla'dan geldi.

"Biz de bilmiyoruz. Biniyor musun?"

Umut aldığı cevapla asansöre binmişti. Bana çaktırmadan bakmaya çalışması ise kafamı karıştırmıştı. Neydi bu çocuğun derdi?

Asansör giriş kata geldiğinde hepimiz inip bağırışların yükseldiği salona doğru ilerledik.

Onlar saf gibi direk içeri dalacaklarken sağ kolumla durmalarını işaret edip hepsini kenara çektim ve dikkatle içeriye baktım.

Bartu , Aral , Selma Hanım ve Görkem Bey ayakta korkuyla başına silah dayanmış Barlas'a bakıyordu. Genç bir adam , Barlas'ın başına silah doğrulmuştu. Yanında ise yaşlı bir adam vardı. Emirleri o yaşlı adamdan aldığı bariz belliydi.

Selma Hanım "Oğlum..." Diye ağlarken Barlas bir yandan onu telkin etmeye çalışıyordu.

"Annem , bir şey olmayacak. Sakin ol."

Bizimkiler ise birbirlerine ne yapacaklarını soruyorlardı. Hepsi panik olmuş elleri ayaklarına dolaşmıştı. Umut ise ağlıyordu.

"Şimdi önce sakin olun. Arda ve Ayla , siz Umut'u odasına çıkarıp sakinleştirin. İtiraz yok çocuğun haline bakın. Ata sen hemen bahçeye çıkıp kapının önündeki korumalara bak ve eğer yerlerinde değillerse polisi ara. Ben de burada gözcülük yapacağım." Dediğimde hepsi onaylayıp dediklerimi yapmaya gitmişti.

Biliyordum... Korumalar yerlerinde değildi. Dağhan Bey ile konuştuktan sonra odaya çıktığımızda dikkatimi çekmiş ama umursamamıştım.

Ve tabi ki gözcülük yapmayacaktım. Bu adam polis gelene kadar vururdu Barlas'ı. Sadece bana engel olabikecek ve zarar görme ihtimali olan kişileri saf dışı bırakmıştım.

Hızla mutfaktan bir bıçak kapıp salona döndüm. Herkesin gözü Barlas da iken ben yavaş adımlarla o yaşlı adamın arkasından yaklaştım.

Beni gören Barlas gözlerini şokla açmıştı. Ardından ise toparlanıp , gitmemi işaret etmişti. Açıkçası beni düşünmesi bir hayli şaşırtmıştı.

Ben ise onu takmayıp ani bir hareketle yaşlı adamın boynuna dayanmıştım bıçağı. Adamın bağırışıyla tüm gözler bize dönmüştü.

Barlas'a silah tutan adamın silahını bize çevirmesi ile minik bir tebessüm ettim.

"Kızım ne yapıyorsun?" Diyen Dağhan Bey ile herkes kendine gelerek konuşmaya başlamıştı.

Selma Hanım ise bu sefer "Kızım..." diye ağlamaya başlamıştı.

DÖRDÜZLER •GRİ SERİSİ 1•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin