11.Bölüm
*Müstakbel eşim , Ada Arslansoy!*(Oy sınırı : 600 Oy)🌻
Dün gece saat 04.30 civarı eve gelmiş , fazlasıyla yorgun olduğumuz için direkt yatıp uyumuştuk.
Tabi ben fazla uyuyamamıştım. Saatlerce o mesajları atan kişinin kim olabileceğini düşünmüştüm.
"Günaydın ablam!" Diye odaya dalan Umut ile elimdeki kalemi bıraktım. Kafa dağıtmak için çizim egzersizi yapıyordum.
"Günaydın." Dediğimde hemen yanıma gelip yanağımı öpmüştü.
"Sen çoktan uyanmışsın. Ben de seni uyandırmaya gelmiştim."
"Bir saat oldu uyanalı."
"E o zaman hadi inelim de kahvaltı yapalım. Annemler bizi uyandırmak istemeyip çoktan yapmış bize de sofra hazırlatıyordu şimdi."
"Tamam o zaman sen in , ben de üzerimi değiştirip iniyorum." Dediğimde onaylayarak odadan çıkmıştı.
Ben de giyinme odasına girerek , kolumu daha rahat kullanmanın verdiği kolaylıkla altıma çık mavi dar Jean ve üzerime de beyaz t-shirt giymiş bir de siyah deri ceket alarak çıkmıştım.
Uzun saçlarımı çok özenmeden düzleştirmiştim. Makyaj olarak dudağımı hafif koyu tonlarda bir ruj ile renklendirmiş eyeliner ve rimel sürerek de işimi bitirmiştim.
Çantamı alıp aşağıya indiğimde bizimkilere dışarı çıkmayı teklif edecektim. Uzun zamandır kardeşlerimle birlikte vakit geçirememiştim.
Yemek odasına girdiğimde sadece Umut vardı. Alele acele ağzına bir şeyler tıkıyordu.
"Diğerleri nerede?" Diyerek sofraya oturduğumda Umut hemen cevap verdi.
"Babam , Bartu , Barlas ve Aral abim işe gitti. Arda ve Ata Abim yeni tanıştığı arkadaşları ile buluşacakmış. Ayla Ablam ve annem de gezmeye gitti." Dediğinde onayladım.
Doğum günümüzü kardeşlerimle geçirmek istemiştim...
"Biz de dışarı çıkalım mı Umut?"
"Abla çok isterdim ama beni de arkadaşlarım bekliyor. 4 aydır yurt dışındalardı. Onlarla görüşeceğim." Dediğinde üzülsem de belli etmeden onayladım.
Arkadaşlarını özlemiş olmalıydı. En azından birlikte kahvaltı yapacaktık.
"Ben çıkıyorum abla , afiyet olsun." Diyerek gittiğinde öylece kaldım. Sanırım kahvaltı da yapamayacaktık.
İştahımın kaçması ile ben de kalktım. Çantamı alarak kapıya ilerledim. Koca evde tek başıma ne yapacaktım ki?
Kapıyı açıp dışarı çıktığımda Yağız Abi'ye seslendim ama onun yerine başkası gelmişti.
"Buyrun Ada Hanım?"
"Yağız Abi , Batuhan Abi ve Korhan Abi yok mu?"
"Maalesef efendim , onlar bugün izindeler. İşleri varmış. Onların yerine ben sizi istediğiniz yere bırakayım." Dediğinde sıkıntı ile onayladım.
Belki Dağhan Bey'in yanına gidebilirdim.
Hemen telefonumu çıkararak Dağhan Bey'i aradım. Üçüncü çalışta açmıştı.
"Alo Dağhan Bey?"
"Efendim kızım?"
"Müsaitseniz şirkete yanınıza gelebilir miyim?"
"Kızım ben maalesef şirkette değil arazi gezisindeyim. Ama istersen sen gidebilirsin. Asistanım yardımcı olur." Dediğinde hemen cevap verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖRDÜZLER •GRİ SERİSİ 1•
Jugendliteratur"Üzgünüm... 1 kelime 7 harf ama verdiği acı... Kelimelere , harflere sığamayacak bir acı... Siz beni bu kelime ile terkettiniz... Ben de bu satırlarla... Ölmüşüm ben... Diyorlar ya insan kalbi durduğunda değil unutulduğunda ölür diye. İşte ben dün k...