26.Bölüm
*Solduramasınlar..."(Sanırım öncelikle bir veda konuşması yapmam lazım... Bilmiyorum... Açıkçası bu hikaye benim için çok özeldi her zaman. Belki hayatımdan değil ama içimden bir parçaydı Ada... Kendi hissettiklerim vardı her bir satırında. Artık finale geldik...
Ada'nın artık mutlu olmasını istiyorum. O çok acı çekti ve mutlu bir sonsuzu hakediyordu. Ben mutlu sonsuzlara inanan biri olmadım hiçbir zaman ama Ada'ya o kadar kıyamıyorum ki... Her neyse son bölümümüze geçelim artık. Başka bir hikayede yine beraber olmak dileğiyle... İyi okumalar...)
Cantekin , ben , İzgi , İlke ve Karan Abim dörtlü koltuğa inci misali dizilmişken biyolojik abilerimiz ve kardeşlerimiz de karşımızda oturuyordu.
Giray Bey ise tekli koltuğa oturmuş sessizlikten istifade gözleri halının üzerindeyken düşünüyor olmalıydı.
Dördüzümüz olduğunu öğrendiğimiz iki çocuk hevesle bizi incelerken abilerim de onlardan pek farkı yoktu.
Sessizlik bu şekilde uzayıp giderken dördüzümüz olan çocuklardan İzgi'yi andıran çocuk konuşmaya başlamıştı.
"Artık tanışsak mı?" Dediğinde herkesin yine sessiz kalmasıyla bunu takamayarak konuşmaya devam etmişti.
"Ben dördüzünüz Beray. Ayıptır söylemesi geç doğsam da sizden büyük oluyorum. Abiniz sayılırım." Diyerek yerinde daha da dikleşmesi ile diğer dördüz onun ensesine vurmuştu.
"Müzikle mi uğraşıyorsun? Hobim ya da işin falan mı?" Diyen İzgi ile gözler ona dönmüştü.
Beray ise şaşkınlıkla cevap vermişti.
"Evet kendi çapımda uğraşıyorum. Nereden bildin? Müneccim misin doğruyu söyle. Hep müneccim bir kardeşim olsun istemişimdir. Şükür yarabbim sesimi duydun." Diye heyecanlı heyecanlı konuşurken sürekli hareket ediyordu
"Yok henüz müneccim değilim ama iyi bir gözlemciyim diyebilirim. Mesleki defarmasyon. Hatta büyük ihtimalle piyano ve gitar çalıyorsun.
Parmakların öylece dururken bile notaları arıyor gibi hareket ediyor. Sanki kafanda bir şarkı çalıyor gibi... Bu genelde müzisyenlerde olur. Beyinleri müziği hayatının bir parçası haline getirdiği için sürekli bu yönde çalışır. Gerisi ise tahmin zaten." Dediğinde Beray da o şekilde hareket ettiğini yeni farketmiş gibiydi.
O sırada ise diğer dördüz lafa girmişti.
"Neyse Beray'ı boşverin. Ben Berat. Benim mesleğimi de tahmin edebilir misin?" Dediğinde İzgi soğukkanlılıkla konuşmaya başlamıştı.
"Yeni tıraş olunmuş , tırnaklar dibine kadar kesilmiş ve parmak uçları tahminimce silah tutmaktan nasırlaşmış... Geldiğimizden beri dik oturuşunu bozmadın , duygularını gizlemekte usta gözüküyorsun ve her an bir şey olabilirmiş gibi tetikte duruyorsun...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖRDÜZLER •GRİ SERİSİ 1•
Teen Fiction"Üzgünüm... 1 kelime 7 harf ama verdiği acı... Kelimelere , harflere sığamayacak bir acı... Siz beni bu kelime ile terkettiniz... Ben de bu satırlarla... Ölmüşüm ben... Diyorlar ya insan kalbi durduğunda değil unutulduğunda ölür diye. İşte ben dün k...