"Üzgünüm... 1 kelime 7 harf ama verdiği acı... Kelimelere , harflere sığamayacak bir acı... Siz beni bu kelime ile terkettiniz... Ben de bu satırlarla...
Ölmüşüm ben... Diyorlar ya insan kalbi durduğunda değil unutulduğunda ölür diye. İşte ben dün k...
Kardeşlerimin mutlu olması beni de mutlu ediyordu. Minel , Miraç ve Meriç bizim uzun zaman sonra ilk arkadaşlarımızdı.
"Evet. Normalde pek fazla kişiyle arkadaşlık yapmazlar ama Miraç'ı ve Minel'i sevdiler."
"Minel de öyle. Malum olaydan sonra..." Dedi ve yutkundu. Zor olmalıydı onun için. Çok zor... Ardından devam etti.
"Miraç ve benden başka hiçkimse ile konuşmuyordu bile. Kardeşlerin ona iyi geldi."
"Sevindim." Dedim sağ elimi Miraç'ın saçlarından çekip Meriç'in fazlası ile geniş omzuna koyarken.
Ellerim ona temas ettiği an bedeni titremişti.
"Meriç... Kendini yalnız hissetme. Eğer konuşmak istersen ben dinlerim. Şu hayatta yaptığım tek iyi şey bu sanırım." Dediğimde kıkırdadı.
"Emin ol tek bu değil..." Diye mırıldandığında duymadığımı düşünüyor olmalıydı.
"Efendim?" Dedim duymamış gibi.
"Şey diyordum , tabi olur. Eğer bir gün kendimi hazır hissedersem konuşacağım ilk kişi olacaksın." Dediğinde dudağımın sol kenarı kıvrıldı.
"Bu arada sen de kendini yalnız hissetme. Benimle konuşabilirsin. Kardeşlerine dertlerini , üzüntülerini yansıtmamaya çalıştığını farkındayım. Ama bana yansıtmaktan çekinme. Sana bir hayat borçluyum ben , ki olmasam bile seni iyi hissettirmek beni mutlu eder."
"Teşekkür ederim... Bir gün... Bir gün neden olmasın?"
"Ada..." Dediğinde gözümü denizden çekip ona çevirdim.
"Efendim?" Dediğimde cebinden bir kutu çıkarttı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İçinde iki tane yüzük vardı.
"Sana yüzük aldım ama normal bir yüzük değil. Bak bu taşı aslında bir düğme. Üç kez ardarda bastığında benim yüzüğümde ışık yanacak ve GPS aktifleşecek. Bu senin tehlikede olduğunu gösterecek. Her zaman yanında olamam belki ama başına bir şey geldiği an orada olacağım. Doğum günün kutlu olsun Ada."
Gerçekten üst üste 3 kez baktığımda diğer yüzükteki ince şerit kırmızıya dönmüştü.
"Ben çok teşekkür ederim." Dediğimde yüzüğü eline aldı.
"Takabilir miyim?" Dediğinde onu onaylayarak sağ elimi uzattım.
O yüzüğü işaret parmağıma taktığında diğer yüzüğü de kendi yüzük parmağına takmıştı.
"Bunu hiç çıkartma , olur mu?"
"Çıkartmam."
İkimiz de öylece birbirimize bakarken telefonuma gelen mesaj sesi ile kendimize geldik.
Ben hemen telefonumu alıp bakarken mesajın yine bilinmeyenden geldiğini görmüştüm.
Gelen :Bilinmeyen Numara -O şerefsize söyle , senden uzak dursun. Onun da kellesini almak istemem!
Gönderilen -Kimsin? Ve bu seni neden alâkadar ediyor KATİL PSİKOPAT?
Gelen : Bilinmeyen Numara -Ben mi? Ben senin müstakbel kocanım, bebeğim. İnsan hiç müstakbel kocasına Katil Psikopat der mi?
Gönderilen - Niye karşıma çıkmıyorsun o zaman? Korkuyor olmalısın tabi. Korkak insanlar kaçar , sen de kaçıyorsun hatta kim olduğunu bile söyleyemeyecek kadar korkuyorsun...
Gelen : Bilinmeyen Numara - Az kaldı bebeğim , merak etme. Çıkacağım karşına. O itin kellesini de alacağım.
Gönderilen - Ne istiyorsun benden?
Gelen : Bilinmeyen Numara - Seni istiyorum. O minik gamzeni , gülümsediğinde hayran bırakan dudaklarını , kardeşlerine bakarken parlayan kömür karası gözlerini ve içine herkesin sığabileceği kadar büyük olan kalbini istiyorum.
Gönderilen - Neden , ruh hastası mısın?!
Gelen : Bilinmeyen Numara - Hayır çünkü seni seviyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
