EPİSODE 23

34.8K 1.7K 1.3K
                                    

BEYLER ve BEYBİLER

Biz geldik!!

Pazar günü gelecektik ama pazartesi sınavım olduğundan erkene çekmek durumunda kaldım.

Bölüme gelirsek, nasıl yazıp bitirdiğimi bile anlamadığım bir bölüm oldu. Umarım beğenirsiniz. Güzel okumalar✨

(Medyaya koyduğum şarkı Feyz kişisi sayesinde bildiğim ve birebir Deharir'i yansıttığını düşündüğümüz şarkı...)

EPİSODE 23

Bastığın topraklar yurt olacaksa sana kansız,

İçimde adımını kazıdığın her zerrem senin kayıtsız ve şartsız.

Cihanda yer bulacaksan devirdiğin zamanın devriminde,

Yollarım taştan topraktan avarız.

(***Avarız: girinti, çıkıntı, noksan.)

İnsan, insanın felaketidir.

İnsan insanın devrimi, aynı zamanda yıkıma sürükleyeceği işgalcisi.

Her insanın elindeki terazinin dengesi, vicdanı ve kalbi bir olmazdı. Bir olduğunu söyleyen her kimse, ilk ondan korkmak gerekirdi. Çünkü bilinmeliydi ki ilk adaletsizlik onun ellerinden doğmuş olurdu.

Oturduğum koltukta kalçamı aşağı doğru kaydırarak daha rahat bir pozisyon aldım. Elimde çevirdiğin kalemde olan gözlerim dengeyi sağlamaya çalışırken aklımda bir türlü susmayan düşüncelerin altında kalmıştım.

Bugün tam tamına yirmi bir gün olmuştu. Selver'in olayının üzerinden geçen zaman dilimi... Çakır dikenlerinin göğsüme battığı, battığı günden beri çıkmadan devamlı kanadığı yirmi bir gün.

Selver devlet korumasına alınmıştı. Umuyordum ki bu kez bir ihmalkârlığın kurbanı olmayacaktı. Kocasına da uzaklaştırma cezası verilmişti. Her ne kadar adaletli bir durum söz konusu olmasa da toplum olarak alışılmış kararlar verilmişti.

O gecenin sabahında Saltuk serbest bırakılmıştı. Fakat onu yanımıza getirdiklerinde sanki asıl tutsaklığı özgürlüğe yürürken yemiş bir hali vardı.

Unutmamıştım.

Unutulacak gibi de değildi.

"Önyargı, bilinçaltının yenilgisi ya da yanılgısıdır."

Profesör Barbaros'un boğukken baskınlaşan sesini işittiğimde elimdeki kalem daha yavaş bir hâl alarak dönmeye devam etti.

Sosyal Psikoloji dersindeydik. Karşımızdaki dev ekrana yansıtılan slaytta Önyargı ve Ayrımcılık konusu vardı.

"Peki önyargı bir kuram mı yoksa tutum mu?"

"Kişiye göre değişir hocam," dedi içimizden bir kız. "Bir fikri ilahlaştıran insan, önyargıyıkuramlaştırmayacak?"

Barbaros Avşar'ın mavi gözleri kısılırken dudakları yukarı kıvrılır gibi oldu. Süveterinin altına giydiği beyaz gömleğinin yakasını düzeltirken, "Burası da biraz bilinç yanılgısına giriyor," diyerek elindeki kalemin kapağını açıp kapatmaya aynı zamanda orta kısımda küçük adımlarla gidip gelmeye başladı. "Önyargı bir tutumdur. Altında yatan bütünlük işin DDB'si." Siyah kemikli gözlüğünü çıkarıp krem renkli masanın üzerine bırakarak tekrar bizlere döndü. "Duygu, Davranış Eğilimi ve Biliş."

DEHARİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin