Var mısın Yoksun

2.2K 141 108
                                    

Ferman belki de yüzüncü kez telefonuna baktı o gün sabahtan beri. Son birkaç gündür yaptığı tek şey de buydu elinde telefon başparmağı Ali'nin numarasının üstünde her an basacakmış onu arayacakmış gibi durmak. Bir yandan düşünmekten deli oluyordu çünkü beş gündür o numaraya basıp Ali'yi aramaya cesaret edememişti. Bir yandan deli gibi yanına gitmek onu görmek onunla konuşmak istiyordu ama bir yandan da yüzü olmadığını biliyordu Ferman. Ali'yi görse ne diyecekti?

Alicim ya kusura bakma seni hastaneden kovmak zorunda kaldım ama bir içeriye gelebilir miyim?

Ali hastaneden kovuldun ama ben yanındayım gerçi seni kovanlardan biri de benim ama.  

Ali sana kriz geçirirken kardeşim değilsin dedim ama bir çay içelim mi beraber?

Senaryoların hepsi birbirinden saçmaydı Ferman'ın kafasında. 

Birden kapısı çalındı ve Ferman telefonu bir kenara koyarak yerinde doğruldu.

"Gel." Dedi Ferman. 

Kapı açıldı ve Nazlı başını uzattı. 

"Hocam müsait misiniz?" Dedi Nazlı. 

"Gel Nazlı ne oldu bir vaka mı var?" Dedi Ferman. 

"Yok hocam ben şey... Ali'den haberiniz var mı?" Dedi Nazlı. 

Ferman nedense onun bu sorusu karşısında donarak ona baktı. Ağzından bir ses çıkmayınca başını salladı sadece. Bunun üstüne Nazlı başı önde içeri girdi öndeki koltuklardan birine oturdu. 

"Beş gündür aklımda, buradan gittiği günden beri... Hocam çıkmıyor aklımdan Ali ne yaparsam yapayım nereye bakarsam bakayım yüzümü nereye çevirirsem çevireyim yüzü aklımdan gözümün önünden gitmiyor. Gittiğinden beri bir kere aramaya cesaret edebildim Ali'yi ama açmadı. İçimden bir ses diyor ki git evine ama onun hayatında artık bana yer var mı... Ben hiç böyle olacağını tahmin etmemiştim." Dedi Nazlı. 

Ferman biraz şaşırmıştı Nazlı'nın birden açık açık ona bunları anlattığına ama anlıyordu onu çünkü muhtemelen onun da içinde birikmişti tüm bunlar, önüne gelen herkese patlıyordu açılıyordu bir kutu gibi. Onun da öyle açılası vardı ama daha duyguları içinde neredeydi ona karar verememişti Ferman. 

"Benim de kafam çok karışık ama bunu yapmak zorundaydım Nazlı. Yani biz onun hayatında olmaya devam edeceğiz. En azından... Yani seni bilemem tabii siz ayrıldınız sonuçta... Karışmak da istemiyorum ama..." Dedi Ferman. 

"Hocam ayrılınca aşk bitiyor mu sanıyorsunuz? Yani sizde öyle mi oldu bilmiyorum ama bende azalacağına çoğaldı aşk. Yine de yanına gidemiyorum... Çünkü ayrıldık. Ne yapacağımı bilmiyorum şu an." Dedi Nazlı gözleri dolarak. 

Ferman'ın da gözleri dolmuştu hem Ali'yle hem Beliz'le yaşadıklarını hatırladıkça canı yanıyordu. Derin bir nefes aldı. 

"Biraz toparlansın yanına gideceğim birlikte iş arayacağız. Zaten bir sürü referans mektubu hazırladım ama biraz kafayı dinlesin istiyorum. Yıprandı sonuçta... Ben onu toparlarım toparlarım da önce kendimin de toparlanması lazım çünkü o kararı vermek kolay değildi... Senin için karar veremem tabii ama Ali bence hala seni seviyor. Zaten dediğin gibi sevgi bittiği için ayrılmamıştınız ki siz." Dedi Ferman. 

Kızarmış burnunu çekti Nazlı, gözyaşları akmak üzereydi. Elinin kenarıyla hızlıca sildi. 

"Teşekkür ederim hocam, sizden ricam bir haber alırsanız bana da haber verir misiniz? Şimdi benim telefonlarımı açmıyor olabilir Ali ama size cevap verir." Dedi Nazlı. 

Sana Ulaşmak İçinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin