27,Past

956 98 84
                                    

Biraz geciktim kusura bakmayın lütfen. Şehir dışındayım ve internet yook. Zaten sınırın dolmasına bir oy kalmıştı yazıp atayım dedim.

Keyifli okumalar ✨

40 oy, 45 yorum

40 oy, 45 yorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lalisa'dan

Ben Lalisa Manoban, şuanda doğumumdan bu yana yaşadığım hayatımın en huzurlu ve güzel anındayım. Güneş batıyor, hafif bir esinti, mükemmel bir manzara, sadece dalga sesleri ve sevdiğim adam. İskelede bacaklarımızı aşağı sarkıtarak oturmuş, kafam onun omzunda, elleri saçlarımı okşuyor. Dudaklarından küçük şarkı mırıltıları dökülüyor. Daha başka ne isteyebilirdim ki?

"Bebeğim."

"Efendim Kookie'm?"

"Üşüdün mü? Eğer üşüdüysen gidelim. Hasta olma."

"Sen ısıtıyorsun ya beni."

"Biraz şımardın mı sen?" Burnumu sıkarak sorduğu sorudan sonra doğruldum. Çünkü burnum artık yaşamıyordu.

"Yuh Jungkook yuh! Koparsaydın!"

"Of özür dilerim, çok acıdı mı? Ayarlayamadım ağır oldu biraz." Küçük dokunuşlar ile burnumu ovmaya başladığında geri çekildim.

"Neyse ya, affettim ama ortamın içine etmesen olmazdı." diye homurdandım.

"Hmm, ortam diyorsun. Hani sen beni geçen gün keklemiştin ya, ben onun intikamını mı alsam acaba?" bana açıldığı günden bahsediyordu. Benden öpücük istemişti bende vermiştim. Yanlış bir şey yoktu.

"Neyin intikamı pardon, öpücük dedin öptük. Sende alıştın iyice her seferinde bahane arıyorsun."

"Yoo, istediğim zaman öperim ki. Bahaneye gerek yok. Bak." Aniden beni kendine çekerek öpmesi ile güldüm, onu gömdüğüm zamanlar zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışıyordu. Bazen beni öpmeye bile utandığını düşünüyordum ve bunun olmadığını umuyordum. Yoksa cidden bana ölene kadar alay konusu olurdu.

"Gördün mü? İstedim ve öptüm." Küçük bir bebek gibi bana atar yapmaya başladığında kendimi tutamıyordum. Her seferinde kocaman bir adam olduğunu vurgulayarak söylüyordu fakat davranışları, onlar kesinlikle tam tersiydi. Ne kadar inkar etse bile o koca bir bebekti.

"Tamam ablasının miniği, kızma sen. Agucuk bugucuk, bak bak kuş uçuyor." Bir elimle gökyüzünü gösteriyor, diğeri ile ise kafasını tutmuş, gösterdiğim yere bakmasını sağlamaya çalışıyordum. Ne kadar bebek olsa da fiziksel olarak benden onlarca kat daha güçlüydü, bu yüzden tek bir hareketi ile beni kucaklayıp bacağına oturmuştu.

Lali's PlatonicsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin