29,Graduation?

754 82 46
                                    

Merhabalar, umarım iyisinizdir. Finalin bir dahaki bölüm olduğunu söylemek isterim. Ne kadar final olacağına üzülsem de daha fazla uzatıp sıkmak istemiyorum sizi. Sınır dolmuştu ve bölümü atayım dedim. Bölümlerin araları çok uzuyor, bunu istemiyorum ama sinir olmayınca da oy oranı düşüyor. Lütfen yorum sınırını da bir kaç kişi doldurmasın.

40+ oy, 75+ yorum.

Keyifli okumalar ✨

Keyifli okumalar ✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


2 Yıl Sonra...

"Of Jungkook! Rahat bırak beni! Hem seninde kendine bir şeyler bakman gerekiyor. Git artık!"

Jungkook'un belime yapışık halinden kurtulmaya çalışırken bir yandan da söyleniyordum. Mezuniyet törenimize çok az kalmıştı ve elbise bakmam gerekiyordu. Kızlar ile buluşacaktık ama sevgili sevgilim buna izin vermiyordu.

"Of Lisa, yarın baksanız ne olur? Görüşemiyoruz zaten!" demişti somurtarak.

"Olmaz Kookie, bugün hepimiz müsait olduğu için bugünü seçtik, boşuna değil ya."

"Sen müsait değilsin ki, benimle işin var." derin bir nefes vererek saate baktım.

"Bak geç kalacağım, eğer geç kalırsam geç gelirim, ama şuan beni bırakırsan elimden geldiğince erken geleceğim."

Jungkook sonunda istemeyerek de olsa belime sarılı kollarını çözmüştü, bende sonunda özgürlüğüme kavuşabildiğim için bi silkelenmiştim. Fakat Jungkook'un beni ne kadar sıktığını tişörtümün üzerinden buldozer geçmiş gibi kırışmış olması sayesinde fark etmiştim.

"Jungkook! Tişörtü ne hâle getirmişsin! Tebrikler!"
Dediklerimi takmayarak salona ilerlediğinde aklınca bana trip yapıyordu ancak şuan ne onunla ne de tişört ile uğraşabilirdim. Kızlar çoktan gideceğimiz yere varmışlardı ve onları ağaç etmiş olmalıydım.

Daha fazla vakit kaybetmeden çantamı alıp kendimi dışarıya atmıştım. Eğer koca bebek beni bu kadar oyalamasaydı yürüyerek gidecektim ama hiç vaktim olmadığı için Jungkook'un arabasını, yani benim de sayılan arabayı çalmıştım. Jungkook bana güvenmediği için onsuz araba kullanmama izin vermiyordu çünkü hızı seven biriydim. Muhtemelen arabanın sesini duyar duymaz onun bağırışlarını duyacaktım ama umrumda değildi.

Anahtarı kontağa takarak yesyeni olan arabacığı çalıştırmıştım. Tabiki az önce beni takmayan sevgilim ayağına terlik bile giymeden kendini kapıya atmıştı.

"Lisa! Ne yapıyorsun sen!"

"Ne o? Sen benimle konuşuyor muydun?"

"Bak güzelim gitmene çıtımı bile çıkarmıyorum tamam mı? En azından ben götüreyim seni. Başına bir şey gelir."

Lali's PlatonicsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin