1

17.3K 942 1.5K
                                    

"Hey, Jeon! Yakala!"

Eunwoo'nun bana attığı basket topunu söylediği gibi yakalamış ve biraz uzağımızdaki potaya göndermiştim. Birkaç kız tezahürat yaparken sırıttım. Bu onları daha çok gaza getirmişti.

"Kızlar sana hasta." Demişti yanımda yürüyen Taehyung. "Nasıl deli olduklarına bak."

Sadece omuz silkmiştim. Okuduğum üniversitede popüler olduğumu kabul ediyordum. İnsanlar beni fazla göz önünde tutuyorlardı. Taehyung ile şakalaşarak yürümeye devam ettiğimizde telefonu çaldığı için yavaşlamıştı. Sırıtarak kulağına götürmesine bakarsak onunkilerden biri arıyordu.

Bir kız grubunun yanından geçerken aralarından birine göz kırptım. Beğendiğimden değildi elbette. Sadece eğleniyordum. Tamam, güzel bir fiziği vardı. Siyah saçları da yeterince dikkat çekiciydi. Siyah saçlara bayılırdım. Bir ara onunla konuşmalıydım belki de.

Elimin birini cebime sokup motorumun yanına yürüdüm. Siyah son model motorum fazlasıyla dikkat çekiyordu. Benim gibi.

"Fvenler tutmuyov! Yoldan çekilin!"

Havalı bir şekilde üzerine binip kaskı kafama takacağım sırada bir bağırış sesi duymuştum. Sesin nereden geldiğine bakınırken ne olduğunu anlamadan biri bana çarpmıştı. Motorla birlikte sarsılarak devrilecekken kendimi düşmekten son anda kurtarmıştım. Bana çarpan kişi ise çoktan yere yapışmıştı.

Kaskı tekrar yerine koyup acıyla inleyerek yerde yatan çocuğa baktım. Benden küçük duruyordu. Büyük ihtimalle küçüktü zaten. Dalgalı kahve saçları gözlerinin önüne düşmüştü. Üzerinde gökkuşağı renklerine sahip bir tişört ve tişörtünü sıkıştırdığı mavi kot pantolon vardı. Motordan inip ona yaklaştım. Dizimin üzerine çömelip bir şeyi olup olmadığını kontrol ettim. Dirseği ve yere sürttüğü avucu biraz kanıyordu.

"Pavdon, çok özüv dilevim!"

Kafamı iki yana sallayarak sorun olmadığını belirttim. Zarar gören ondan başkası değildi. "İyi misin?"

"Evet, teşekküv edevim. Zavavınızı kavşılayacağımdan emin olabilivsiniz."

Motoruma baktım. Sadece çarptığı kısımda hafif bir çizik vardı. Bunu sorun etmemiştim nedense. O an sadece bu küçük çocukla ilgilenmek istemiştim. Ayrıca tanrı aşkına o neden böyle sevimli konuşuyordu.

"Sorun değil." Yere devrilmiş bisikletine baktım. "Frenleri mi tutmuyor?"

Kafasını salladı usulca. Bana biraz korku dolu gözlerle bakıyordu. Ya da bana mı öyle gelmişti? Benden neden korkacaktı ki. Tamam, belki biraz korkutucu bir görünüşüm vardı. Onun aksine giydiğim koyu renk kıyafetler ve dövmelerim de bunu destekliyor olabilirdi. Ama korkmasına gerek yoktu.

"Az önceye kadav hev şey iyiydi. Fakat bivden çalışmamaya başladı."

"Gel."

Ona elimi uzattım. Gergin olduğunu belli eden bakışları önce kemikli ellerimi sonra ise gözlerimi buldu. Tereddüt ediyordu. Bu yüzden ben uzanıp tuttum elini ve onun kalkmasına yardımcı oldum. İçimden ona yardım etmek geliyordu. Bu kadar yardım sever bir insan değildim. Fakat bunu yapmak zorunda gibi hissediyordum kendimi.

"Teşekküvlev."

Biraz daha böyle konuşursa gülecektim. Alay etmek için değil sadece fazla sevimliydi. Yumuşak ses tonu ve görünüşü insanda onu sevme, yanaklarını sıkma isteği uyandırıyordu.

"Bisikletini tamire götürelim mi?"

"Ben halledevim bayım, size çok iş çıkavdım." Bakışlarını oynadığı parmaklarına dikti. Elleri dikkatimi çekmişti o an. Tombul ve yumuşak görünüyorlardı. Tutmak istemiştim.

Accidental Love // KookMin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin