Yazar'ın anlatımından;
"Umarım anlamışsındır, Somi."
Genç kız seyre daldığı yüzü izlemeye devam ederken öğretmeninin ona seslendiğini duymamıştı bile. Esmer tenli adam gamzelerini belli ederek güldü ve Somi iç çekmesine engel olamadı.
"Somi, beni duyuyor musun?"
"Ah, üzgünüm öğretmenim. Dalmışım."
Aceleyle kendini toparlamış, gülümsemeye çalışarak önüne dönmüştü. Az önce resmen hayran bakışlarla izlerken yakalanmıştı ve bu biraz utanç vericiydi.
"Anladığını umuyorum." Diyerek önündeki kitaba yönlendirdi bakışlarını.
"Elbette anladım."
Tek sorun bunun koca bir yalan olmasıydı. Anlatmaya başladığından beri tek bir saniye çekmemişti bakışlarını adamın üzerinden. Onu ders anlatırken izlemeyi sevmişti.
"O halde gitsem iyi olacak."
"Öğretmenim." Kalkmak için hazırlanan adamın elini tuttu refleksle. Namjoon'un bakışları saniyelik oraya kaymıştı. "Biraz daha kalsanız olmaz mı?"
"Aslında gitmem ger-"
"Lütfen. Sadece 10 dakika."
Karşısındaki kız ona böylesine masum gözlerle bakarken Namjoon onu reddetmedi. Öğrencilerine değer verirdi ve onlarla olabildiğince arkadaş gibi olmaya çalışırdı. Genç kıza ayıracak 10 dakikası da elbet vardı.
Soğuyan kahvelerinin yerine yenisini sipariş etmişlerdi. Somi konuşacak konu bulmaya
çalışırken Namjoon etrafı seyrediyordu."Nasıl gidiyor öğretmenim?" Dedi en sonunda. Çünkü ne söyleyeceğini bilememiş ve sessizce oturmaktansa saçma bir sohbete girmeyi tercih etmişti.
Gülümsedi Namjoon. "İyi gidiyor, Somi. Sen nasılsın?"
"Çok iyiyim."
İşte yine susmuşlardı. Namjoon'un saatine baktığını gören Somi derin nefes almış ve artık gerçekten gitmesi gerektiğini söyleyecek olan adamın yakasından hafifçe kendine çekip dudaklarını onunkilere bastırmıştı.
Bu yaptığı ne kadar doğru bilmiyordu ancak kendisini ve hislerini belli etmek istiyordu. Fakat hesaplamadığı bir şey oldu.
Namjoon, onu itti.
Somi itilmiş olmanın verdiği şaşkınlıkla geriye çekilirken Namjoon çalan telefonunu kulağına götürdü ve kıza sert bakışlar atmayı unutmadan hattın diğer ucundakine seslendi.
"Efendim sevgilim?" Somi'nin yüzündeki bariz duygu değişimini görmüştü. "Birazdan yanındayım."
Ve sonra hiçbir şey demeden gitti. Genç kızı dolu gözleri ve kırık kalbiyle yalnız bırakmıştı.
***
"Nasıl böyle bir aptallık yapabildim?"
"Üzülme Somi." Jimin ne diyeceğini bilemiyor olacak ki boş bakışlarla onları izleyen Jungkook'a bakmış ve dudaklarını büzmüştü. Bir eli Somi'nin sırtında destek olurcasına aşağı yukarı hareket ediyordu.
"Aptalım!"
Ağlayan genç kız sinirle kafasına vurduğunda Jimin ona sarılmış ve başını omzuna koymuştu. Dokunsan ağlayacak ifadesi her geçen saniye artarken Jungkook'un tek yaptığı öylece onları izlemekti.
"Benden hoşlanıyor olabileceğini düşündüm. Ama sevgilisi varmış."
"Lütfen ağlama avtık. Sen çok güzel biv kızsın, eminim peşinde biv süvü kişi vavdıv."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Accidental Love // KookMin ✔
Fanfiction| TAMAMLANDI | Jimin bisikletiyle önce Jungkook'un motoruna çarpmış, sonra aniden kalbine düşmüştü. "Pavdon, çok özüv dilevim!" #1 KookMin [03.06.2021] #1JiKook [25.04.2024]