Yanımdaki sandalye çekilince kimin olduğuna baktım. Taehyung'u gördüğümde gözlerimi devirdim. Dünden beri konuşmamıştık ve neredeyse öğlen olmuştu. Sabah da yanıma gelmemişti. Ben ise onunla konuşmak için bir atakta bulunmamıştım. Ona hala sinirliydim.
"Partiye geleceksin değil mi?"
Tek derdim partiydi zaten. Hiçbir sorunum yok gibi bir de partiye davet edilmiştim. Cevapsız kalmaması için kafamı salladım. Ellerini birbirine sürterek gülmüştü.
"Jimin'i davet edeceğim."
Sakin olmak adına önümdeki kahveden bir yudum aldım. Taehyung benim sabrımı sınamak için yaratılmış gibiydi şu günlerde.
"Geleceğini sanmıyorum."
"Beni tanımıyor gibi konuşma. İkna yöntemlerimi çok iyi bilirsin."
"Her neyse derse gidiyorum."
Hızlıca kalktım ve sınıfıma çıkmak adına merdivenlere yöneldim. Koridordan geçerken kuzenimi görmüştüm. Bir çocukla konuşuyordu. Kaşları çatık kolları göğsünde kenetliydi. Tartışıyor gibi görünüyorlardı. Bu yüzden hızlıca yanlarına ulaştım. Somi beni gördüğünde gülümsemişti.
"Ne oluyor?"
"Bu arkadaş Jimin'in numarasını istiyor." Ardından sinirle sarışın çocuğa döndü. "Vermiyorum diyorum. Uza hadi."
"Sen Jimin'i nereden tanıyorsun?"
Sanırım küçük çocuk üniversitemizde popüler olacaktı. Hem de henüz lisedeyken ve burada bile okumuyorken.
"Somi'nin yanında gördüm onu. Çok beğendim ama vermiyor numarasını. İnatçı kız."
"Hadi kardeşim, numara falan yok. Bebeğimi size yem eder miyim?"
Çocuk daha fazla ısrar etmeden gittiğinde rahat bir nefes vermişti. Bu haline güldüm ve kolumu omzuna attım.
"Bana da mı yok?"
"Ne?" Demişti şaşırarak. "Jimin'in numarasını istiyorsun? Doğru mu anladım ben?"
"Bravo, zeki olduğunu biliyordum ama bu kadarını tahmin etmezdim."
"Dalga geçiyorsun şu an." Sırıtarak el hareketi çekti. "İşte numara."
Gözlerimi tekrardan devirip ittiği kolumu yeniden omzuna sardım. Kuzenimi seviyordum. Tüm gıcıklıklarına rağmen.
"Bunu Jimin'den de isteyebilirim ancak benden ürkmesini istemiyorum."
"Bir şartla veririm." Yaramaz bakışlarını gözlerime dikti. "Jimin'den mi hoşlanıyorsun?"
İtiraz etmek için ağzımı açacakken kaşlarını yukarı kaldırıp kafasını iki yana salladı. Yalan söylemeyi aklından bile geçirme demek istiyordu. Şeytan kuzenim eninde sonunda ne olduğunu anlayacağı için mecburen kabul ettim.
"Daha fazlasını hissediyorum."
"Taehyung da ona aşık olduğunu söylemişti. Numarasını istedi ama vermedim. Çünkü ona biraz bile inanmıyorum. O benim bebeğimi üzer."
"Taehyung... İşte bu yüzden Jimin'e karşı hislerimi saklamak zorundayım."
Somi durdu biraz. Olayı kafasında tartıyor olmalıydı. Durum karmaşadan ibaretti. En yakın arkadaşım ve ben aynı kişiyi seviyorduk. Her arkadaşın yapması gerekeni yapıp geri çekilen taraf olmak istiyordum ama bir türlü başaramıyordum. Küçüğüm, beni kendine çekiyordu.
"Taehyung'un hislerinde ciddi olduğunu düşünmüyorum. O sadece takılmak istiyor olabilir. Ama sana da güvenemiyorum. Doğrusu bakışlarını daha önce fark etmiştim. Taehyung'dan farklı bakıyorlar. En azından Jimin'i becermek ister gibi bakmıyorsun."
Oflayarak kafamı eğdim. İlk kez bu kadar çaresiz hissediyordum. Taehyung'u uzak tutamazdım Jimin'den. Ne yapar ne eder istediğini alırdı. Benim somurttuğumu gören Somi kaşlarını çatarak yüzüme eğildi.
"Seni ilk kez böyle görüyorum ve bu hiç eğlenceli değil." Ellerini yanaklarıma koyup bastırdı. "Sana yardım edeceğim."
"Nasıl?"
"Jimin'i tanıyorsam senden hoşlanacaktır. Hatta belki de çoktan bir şeyler hissetmeye başladı. Çünkü senin aslında göründüğün gibi biri olmadığını söylemişti. Kibar biriymişsin. Ama ben inanmadım çünkü sen bana karşı hep zorbasın."
Alnından geri iterek kaşlarımı çattım. Haklı olabilirdi. Küçüklükten beri çok uğraşmıştık birbirimizle ama ben ne yapıyorsam iki katını yapıyordu o. Asıl zorba kendisiydi.
"Çarpıştığımızda motorumu çizmişti."
"Ve Jimin'e bir şey demedin?" Gözlerini açtı kocaman. Şaşırmakta haklıydı.
"Diyemedim ki, çok güzeldi."
"Tamam, yeter bu kadar. Aşk kuşu oldun iyice." Kusar gibi sesler çıkarıp elini ağzına bastırdı. "Sen Taehyung'u merak etme. Onunla ben ilgilenirim."
"Jimin'i partiye davet edecekmiş."
"Babası buna izin vermez. Çok katı biri ve Jimin'e kötü davranıyor. O adamdan nefret ediyorum."
Duyduklarımla birlikte kaşlarım istemsizce çatılmıştı. Babası Jimin'e kötü davranıyordu. Şiddet uygulayıp uygulamadığını sorduğumda dudaklarını ısırdı.
"O kadarını bilmiyorum ama şüpheleniyorum. Momo daha önce tokat atarken gördüğünü söylemişti."
Sinirle yumruklarımı sıktım. Jimin'e zarar geldiği ve onun canının acıdığı düşüncesi kalbimi sıkıştırmıştı. Aşk gerçekten böyle bir şey miydi? Ona zarar geldiğini düşünmek bile canını yakıyordu insanın. Taehyung'un böyle hissettiğini sanmıyordum. O uçkurunun peşine düşmüş ve ergenliğinden çıkamamış biriydi.
"Jimin hakkında daha fazla şey bilmem gerek."
"Üzgünüm, arkadaşım hakkında daha fazla bilgi veremem."
"Ona sorarsam bana bir şey söyleyeceğini sanmıyorum. Yeni tanıştık sayılır, güvenmez."
"Jimin insanlara çabuk güvenen biri. Yeter ki onu kazanmayı bil."
Kafamı salladım ve o da gülümseyerek numarayı attı bana. Onu kaydedip Somi'ye döndüm tekrardan. Ders saatim gelmişti, gitmem gerekliydi.
"Taehyung, telefonunu karıştırıp Jimin'in numarasını almış."
"Şu çocuk deli ediyor beni." Elini alnına vurdu. Fakat sonrasında gülümseyerek kafasını salladı. "Onun hakkından gelecek birini biliyorum ben."
Onunla vedalaşarak derse girdiğimde numarasını almakla hata mı ettiğimi düşünüyordum. Rahatsız olabilirdi. Ah Jungkook, ne ara bu kadar düşünür oldun insanları. Jimin beni değiştiriyordu.
"Jeon, bu gece boş musun?"
Adını hatırlamadığım sınıf arkadaşım sıramın üzerine oturduğunda bakışlarımı yüzüne çevirdim. Parmağını çeneme koyup bana yaklaşmaya başlamıştı. Rahatsız olup ittim elini. Bozulmuştu.
"Bundan sonra hiç boş değilim, benden uzak dursan iyi olur."
_______________
Şimdi ben 300 takipçi oldum yeyyy 🎊 Buna özel yeni bir fic yayımlamak istiyorum. Siz de ister misiniz?
Küçük bir şey daha söyleyeceğim. Öncelikle"Yb" yazmanıza gerek yok. Zaten her gün atıyorum. Ayrıca daha dün 3 bölüm birden attım ve elimde bölüm kalmamıştı, gökten yağmıyor bölümler. Yazmam için zamana ihtiyacım var biliyorsunuz ki. Neyse çok ciddi olduk şu an moralimizi bozmayalım bu önemli değil. Mutlu olacaksanız tüm kitabı birden yayımlarım ama bölüm yok çdödiclidicçöş
~Maria'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Accidental Love // KookMin ✔
Fanfiction| TAMAMLANDI | Jimin bisikletiyle önce Jungkook'un motoruna çarpmış, sonra aniden kalbine düşmüştü. "Pavdon, çok özüv dilevim!" #1 KookMin [03.06.2021] #1JiKook [25.04.2024]