Marvel ile Hayal Et

sᴀᴍ ᴡɪʟsᴏɴ

Hayal et:Samuel Thomas wilson
Adın:Y/N
Soyadın:Y/L/N
Yeteneğin: Yok
Not: Bağlantılarını kullanarak bir kaç sefer Avengers'a yardım etsende sıradan bir insansın. Baban bir askerdi ve sana küçükken ileri seviye dövüş dersleri vermişti. Ama sen okulda bir çocuğu dövünce çok gerekli olmadıkça kullanmanı yasaklamıştı. Şimdi ise sadece sıradan bir avukattın. 

Avengers binasında en iyi arkadaşın Tony'nin bir parti duymuş duymuş ve eski arkadaşın Sam'in büyük ısrarları sonucu partiye gitmeye karar vermiştin. En sevdiğin renkte, rahat aynı zamanda da şık olan bir elbise aldın ve eve geri döndün.

Saçlarının uçlarını dalgalandırdıktan sonra yeni aldığın elbiseyi ve ona uygun renkteki topuklularını giydin. Takılarını takıp üzerine bir ceket aldın ve evden çıktın. Tony seni alması için bir şoför göndereceğiyle ilgili bir mesaj atmıştı. Siyah arabayı kapının önünde gördükten sonra oraya ilerledin ve arabaya bindin.

Araba ilerlemeye başladığı zaman kafanı cama çevirdin ve dışarıyı izlemeye başladın.

Bir süre sonra yanlış yönden gittiğinizi fark ettin.

"Yanlış yoldan gidiyoruz"

"O yolda bir kaza olmuş. Başka bir yoldan gidiyoruz. Biraz geç varacağız"

Adamın konuşması sakin ve şüphe uyandırmaya cinstendi. Ama sen şüphelenmiştin. Yinede şimdilik susmaya karar verdin. Bir kaç dakika sonra telefonuna bir mesaj geldi. Kimden olduğuna baktığında tony'den olduğunu gördün.

Mesajı okuduğun zaman şüphelenmekte hakkı olduğunu fark ettin.

'Y/N, şoför yaklaşık 10 dakikadır kapının önünde bekliyor. Neredesin?"

Tony' ye ne yazacağına karar veremedin. Çünkü şu an tanımadığın bir adam seni kaçırıyordu. Ayrıca Tony'ye bunu söylersen kutlama amaçlı verdikleri parti de mahfolmuş olacaktı.

Tony'ye bir şey söylememeye karar verdin. Şoförü geri çağırması, biraz geç kalacağn ve iyi olduğunla ilgili bir mesaj yazıp gönderdin. Ancak dizilerde olan ve başına gelen kişilere ne kadar salak oldukları ile ilgili söylediğin olay başına gelmişti.

Buradan nasıl kaçacağım ve adama nasıl çaktırmayacağın ile ilgili planlar kurmaya çalıştın ama damarlarında dolaşan korku ve adrenalin yüzünden düşünme yetindi kaybetmiş gibiydin.

Daha nereye gittiğini bile bilmezken ne yapabilirdim ki?
Tony'den bir mesaj geldiğinde iki seferdir adamla aynı anda telefonlarınızı mesaj geldiğini fark ettin. Adam kendi telefonunu aldı ve ekranı açıp gelen mesajı okudu. 

O sırada sen de adamın telefonuna gelen mesajı okumaya başladın. Sana gelen mesajların aynısının ona da geldiğini fark ettin. Adam bu yolla seni izleyip her adımından haberdar olmuş olmalıydı.

Adam telefonu yan koltuğa fırlatırken bir kaç saniyeliğine göz göze geldiniz. Sessizce yutkundun ve adamdan korkmadığını belli etmek istermişcesine gözlerinin en derinine baktın. Damarlarında pompalanan adrenalin olmasa şu an nasıl kaçacağını şaşıracağının farkındaydın ve bu cesaretin başına işler açacağını düşünüyordun.

"Bayan Y/L/N, lütfen zorluk çıkarmadan telefonu verin"

"Hayır"

"Lütfen telefonunuzu verirmisiniz"

"Hayır" bu sefer daha kararlı ve yüksek sesle söyledin. Ama adam telefonu sende bırakaccak kadar salak değildi

Arabayı kenara çekti. O sırada hemen kapıyı açmaya çalıştın ama nafile. Kapılar sen biner binmez kitlenmişti ve adama fark ettirmeden uzanıp tuşa basman da mantıken imkansızdı. Adam arkaya döndü ve elini sana uzattı. Telefonu vermeye niyetin yoktu. O yüzden sadece adam baktın. Adam biraz daha uzanıp elinden telefonu aldı ve senin tek söyleyebildiğin 'Hey!' oldu