Merhaba Sevgili Okuyucularım...(medya Ayla,Ayşe aynı kişi)
1633 yılı Osmanlı Sarayı
Sultan Murat halen karşımda durup bana doğru delici bakışlar atıyordu. Sevgili Hünkarım öyle söz söylemişti ki kalbim hala yerinde değildi.
-"Bu tam olarak ne demek Hünkarım."
-SM:" Hatun sen beni gerçekten çileden çıkarıyorsun ne demek sence burası bu ülke bu saray içindeki insanlarla beraber benim varlığımdır bu demek oluyor ki sen zaten benim malımsın ."
-"Hünkarım gerçekten güzel bir şey söyleyip sonrasında mahvetmeye bayılıyorsunuz."
Elleriyle saçlarımın içine daldı yavaş yavaş bütün saçlarımı tarak gibi ellerinden geçiriyordu saçlarım adeta nazikçe seviliyordu küçük bir yavru kediyi sevmenin verdiği şefkati bana karşı kullanıyordu bu akıl almaz adam.
-"Hünkarım bu gece sizinle uyuyabilir miyim?"
Sorduğum soruyla göz bebekleri fal taşı gibi açılmıştı .Ellerini aniden saçlarımdan çekti. Adımlarıyla benden uzaklaştı ellerini beline bağlamış bir adım geri bir adım ileri gidiyordu. Kara kara bir şeyler düşündüğü çok belliydi.
-"Başka arzunuz yoksa ben çıkıyorum hünkarım."
Üzgün bir surat takınıp kapıya doğru ilerledim. Arkamdan baktığına o kadar emindim ki.
Kolumdan tuttu beni geriye doğru çekti elini göğsüne koymamı sağladı gözlerimiz buluştu.
-SM:" Neden benimle uyumak istiyorsun?"
-"Neden benimle uyumak istemiyorsun?"
-SM:" Beni hançerlemeyeceğini ne bileceğim?"
-"Sensiz uyuyabileceğimi nereden çıkardın?
-SM:" Bensiz neden uyuyamıyorsun?"
-"Uyurken kokularımız karışsın istiyorum tam kalbinin ortasına yuva yapabilmek için."
-SM:" Hatun sen şair misin?"
-"Hayır ya sen şiir misin?"
-SM:"Geç yatağa ben geliyorum."
Uzun uğraşlar sonucunda bu inatçı koca adamla uyumayı başarmıştım hemen yanıma gelip kollarını açtı başımı göğsüne koyarak uykuyu çağırdım. Umarım aşık olmazsın Ayla.
Kapımız sert bir şekilde çalınıyor biz uyanmadan Sümbül Ağa özür dileyerek ve bakışlarını kaçırarak içeri giriyordu."
-SümbülAğa:"Hünkaarımmm Nefi efendi geldiler sizi görmek istiyorlar."
Tarihte durdurmam gerekmeyen görevi kendim ekledim Nefinin katlini durduracağım!
Murat yatak dan kalkarak üstü giydirilip ayrılacakken bana baktı.
-SM:"Ayşe geldiğimde burada ol ayrılma bir yere."
Odadan ayrılmıştı SümbülAğa bana bakarak kıkırdadı.
-SümbülAğa :"Aferin hatun sen çok yetenekliymişsin ."
-"Teşekkürler Ağam."
Kapıdan çıktı bense bu koca odada yalnız kalmıştım yatağın hemen ucundaki çalışma masasına doğru ilerledim kağıtlarda osmanlıca olduğuna emin olduğum yazılar vardı. Sevgili Hünkarım odaya teşrif edene kadar buraları karıştırmaya devam edeceğim. Cariyeler yemem için birşeyler getirmişlerdi.
Ben karıştırırken etrafı hızla odaya girmişti Sultan Murat hazretleri. Bana doğru kızgın bakış atıyordu .
-SM:"Sen ne yaptığını sanıyorsun hatun?"
-"Ben şey hünkarım çok özür dilerim."
Masanın hemen ötesindeki sandalyeye oturdu sertçe kolumdan yakaladı.
-SM:"Şimdi Gel Kucağıma."
Tek hareketle beni kucağına oturtdu.Bu pozisyonda yüzlerimiz birbirine direk bakıyor ayrıca çok utanç verici yüzüm kıpkırmızı olmuştu.
Allahını seven bana yardım etsin.
Okuduğunuz için teşekkür ederim bu bölüm biraz kısa oldu yine de yorum yaparsanız beni çok mutlu edersiniz.
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görev:Osmanlı(TAMAMLANDI)
Ficción históricaYıl 2050 Büyük Türkiye projesinin kurucusu Prof. Barış Güngör yeni projesi için denek olmayı kabul edecek bir kız arıyordu . Ayla Yılmaz bu iş için biçilmiş kaftandı. Tek sorun kızı ikna etmekti. "Unutma Ayla bu sadece görev aşık olmak yok." İçeri...