Merhaba Arkadaşlar Finale hazır mıyız ? Evet dediğinizi duyar gibiyim yorum yapıp oy verirseniz Sevinirim eğer bu tarz fantastik ve bilim kurgu hoşunuza gidiyorsa yeni yayınlayacağım hikayeme bakmanızı öneririm bugün onu da yayınlayacağım çünkü ayrıca Lolipop prensine de devam edeceğim onu da beğeneceğinizi umuyorum güzel bir hikayeyi tamamlamanın verdiği gururu sizlerle paylaşıyorum elbette ki hatalarım oldu ve acemi olduğum yerler var ama bu yolda pes etmeden ilerlemeye devam edeceğim belki mükemmel değildi lakin en mükemmeli yazmak için sadece küçük bir adımdı diyelim ve sizleri yeni hikayelerimde de görmekten mutluluk duyarım takip ederseniz beni sevinirim.
2050 yılı Ayla Yılmaz'ın evi
Ayla en tok sesi ve ciddi bir yapıyla İlter Bey'e oturmasını işaret etti ve hemen konuya girdi "Sizi asla üzmek istemem lakin bu tarz konular da net olmak lazım yoksa karşındakini umutla bekletmek benim huyum değildir aslında bundan 6 ay önce aşk denilen şeyi bana sorsanız hiç işim olamaz der dalga geçerdim lakin bu hayatta aşkın en güzel olanını tattım ve yaşadım ve onun bebeğiyle yaşıyorum ve sanırım bundan sonra hayatımda tek aşkım çocuğum olacak yani siz beni beklemeyin sizi sevmem mümkün değil kırdıysam özür dileyemem çünkü aşk zorla veya zamanla beni mutlu eder diye bir şey değil biranda olur ve hayatınız değişir umarım sizin de karşınıza böyle biri çıkar ve bu yaşadığınız kırgınlığı unutturur."
İlter Bey biraz üzgün olduğu belli etmemeye çalışarak izin isteyerek ayrıldı Ayla ise çok mu ağır konuştum diye düşündü gerçekten öyle miydi bundan sonra kimseyi sevemez miydi ?
1 AY SONRA
Ayla Neva'yı arayarak gelmesini istedi çünkü son bir haftadır gördüğü kabuslar hiç hayra alamet değildi Neva hemen bodozlama kanepeye atlayarak "Dökül Bakalım ufaklık "dedi Ayla ise hala rüyanın etkisindeydi."Ben bir dağın tepesindeyim Murad bana sesleniyor atla ve bana ulaş diye lakin yapamıyorum uyanıyorum son bir haftadır hergün aynı rüya Neva bu normal mi?"
Neva önce düşündü sonra "Benim tanıdığım bir medyum arkadaşım var onu bir çağıralım."demesiyle hemen Arto'yu aradılar Arto ise bir yarım saat sonra eve gelmişti.
Arto cam küresini beyaz ipek bezi sonra beş akik taşını koyduktan sonra en ciddi sesiyle"Ey Kadim Ruhlar söyleyin nedir bu kızın kaderi?" Arto titremeye başladı hemen elinden dalgalanmaya başladı"Onlar biliyor Ayla istediğini alacak diyorlar." Ayla ne olduğunu anlamadı medyum daha fazlasını söyleyemem diyerek evden ayrıldı Ayla ise olanları düşünürken buldu kendisini.
Neva bunların saçmalık olduğunu bir medyuma güven olmayacağını anlatmaya koyulurken ev titredi deprem olması şuan ki teknolojik yapıda habersiz olması imkansızdı neler olduğuna anlam getiremiyordu. Neva hemen buradan ayrılalım dedi dışarıya bir süre yürüyüşe çıktılar etrafları sessiz ve kimsecikler yoktu şuan için biraz temiz hava onlara da iyi gelmişti Neva medyum çağırdığını pişman olmuş arkadaşının aklını bulandırmakla kendisini suçluyordu .
"Özür dilerim Ayla belki de Arto'yu hiç çağırmamalıydık."dedi en kısık sesiyle Ayla arkadaşına sarılmış ve "Bunun önemi yok o sadece saçmaladı farkındayım ölü bir insanın tekrar hayatıma girmesi mümkün değil o da biliyor Ruhlar istediğim bana veremez bu yüzden bunları düşünmeyelim kapatalım bu konuyu tekrar da açmayalım olur mu?"
Neva artık onu unutmaya karar vermişti ismini dahi söylemeyecekti böylece ne kendisini ne çevresini üzecek hayatına devam edecekti o böyle düşünüyordu belki de kendini böyle avutuyordu son yaşam çırpınışlarıydı bunlar.
1 Hafta Sonra
Ayla bu bir haftayı düşündüğü planı uygulayarak geçirdi zaman su gibi akıyor ama acısı hala tazeydi o sadece kendine hatırlatmıyordu bebeği tam beş aylık olmuş iyiden iyiye karnı belirmeye başlamıştı. Kendi kendine oturmuş komedi filmi izlerken kapı çaldı ve bu yıllarda olağan bir şey değildi herkes ışınlanarak gelirdi kim bu teknoloji özürlü diye düşünerek kapıyı açtı.
Gözleri açıldı ayakları yere tam basıyor mu emin değildi kendinden aklından geçmişti birkaç dakika bu nasıl olabilir ki diye düşünüyordu nasıl mümkündü birisi ona şaka mı yapıyor du yoksa?
O gelmişti işte karşındaydı acısı tam karnından kalbine inerken gerçek miydi diye düşünürken o karşısındaydı nasıl inanırdı ki buna olamaz dı asla düşündüğü hayali işte orada tam karşısında Sultan Murad Han.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görev:Osmanlı(TAMAMLANDI)
Historical FictionYıl 2050 Büyük Türkiye projesinin kurucusu Prof. Barış Güngör yeni projesi için denek olmayı kabul edecek bir kız arıyordu . Ayla Yılmaz bu iş için biçilmiş kaftandı. Tek sorun kızı ikna etmekti. "Unutma Ayla bu sadece görev aşık olmak yok." İçeri...