Merhaba Arkadaşlar Finale hazır mıyız ? Evet dediğinizi duyar gibiyim yorum yapıp oy verirseniz Sevinirim eğer bu tarz fantastik ve bilim kurgu hoşunuza gidiyorsa yeni yayınlayacağım hikayeme bakmanızı öneririm bugün onu da yayınlayacağım çünkü ayrıca Lolipop prensine de devam edeceğim onu da beğeneceğinizi umuyorum güzel bir hikayeyi tamamlamanın verdiği gururu sizlerle paylaşıyorum elbette ki hatalarım oldu ve acemi olduğum yerler var ama bu yolda pes etmeden ilerlemeye devam edeceğim belki mükemmel değildi lakin en mükemmeli yazmak için sadece küçük bir adımdı diyelim ve sizleri yeni hikayelerimde de görmekten mutluluk duyarım takip ederseniz beni sevinirim.
2050 yılı Ayla Yılmaz Ev
Tam karşısındaydı sevdiği,özlediği adam Sultan Murad Han .Yalnız üzerinde dönem kıyafetleri yerine 2050 yılına uygun giysiler vardı. Gözleri açıldı gerçek mi bu? diye düşündü.Bir adım attı önce kokladı evet bu Murad kokuyordu elleriyle omzuna dokundu onu hissetti uzun süren bir açlık duygusu bütün benliğini sarmıştı bir anda kollarıyla Murad'ını sardı.
"Murad geleceğini biliyordum sevgilim."dedi kısık sesiyle ses tonu şefkat doluydu Murad hemen ikisini bir hamleyle içeriye soktu. Murad ellerini Ayla'nın saçlarına geçirdi gözlerini kapattı yaban çiçeği kokuyordu kadın özlem duygusu ağır basıyordu usulca öptü kadının dudaklarından masum öpücükleri ateş ısıttı beş dakikaya kalmadan koca bir tutku yangınına dönüştü halleri ikisi de durduğuna güldürdü . Kahkalar attılar anlamsızca iki genç aşık hem kavuşmanın mutluluğu hem de hala hayal olma ihtimali arasında gidip geliyorlardı.Ayla Murad'ın elini tuttu karnına götürdü"O bizim bebeğimiz Murad." Adam gülümsedi tekrar öptü kadınını.Yeniden bir olma zamanı gelmişti iki beden usulca yaklaştılar ve bir olmanın tadına vardılar yeniden ama yavaş ve usulca.
5 saat sonra
Özlemin az da olsa gittiği saatlerdi Ayla birden ayağa doğruldu"Sahi sen nasıl geldin Murad buraya?"dedi merak içindeydi çünkü"Uzun hikaye ama inan delinin birisinin anlattığı bir masala inandım sonra baktım buradayım ."Ayla bu cevaptan hiç ama hiç tatmin olmamıştı ."Bana doğru dürüst anlat Sultan Murat bak burada sarayın ve askerlerin yok seni dövebilirim."Murat duydukları ile muzipçe sırıttı."Peki tamam o zaman uzun bir hikayeye hazır ol."
Ayla onaylar gibi başını salladı Murad ciddi bir ses tonu takınarak"Seni unutmuştum yaşadığımız herşeyi prenses Sigrid Va Sa olarak hatırlıyordum benim gözümde Ayşe oydu sonrasında Sümbül'e bıraktığın mektup kafamda şimşeklere ve anlamsız sorulara uykusuz gecelere neden oldu sonunda Paşa'dan bana payitahta en bilge olduğunu düşünülen bir kadın lakin deli olduğunu söyleyenlerinde olduğu bir kadın getirdi bana gelecekten geldiğini sana gelmem için kanımdan birisini kurban etmemi istedi ben de hem kendimi hem de prenses ve bebeğini kurban ettim kadının dediğine göre bebek zaten benim değil tahtımı yıkıma ve kana bulayacak bir varisin ruhu olduğunu söyledi açıkcası dün Osmanlı'yı yönetirken bugün ne olduğunu bilmediğim bu yerdeyim lakin Ayşe sen buradasın ve bu benim için Osmanlıdan bile önemli."
Ayla gözleri dolmuştu sevdiği adam sırf ona kavuşmak için ölmeyi göze almıştı ve bu onun bile cesaretine aşardı bebeği olmasa belki o da denerdi onu hayata tutan bebeği olmuştu ama Murad tek başına yalanların içinde kalmıştı bir yandan pişmanlık hissetti ne olursa olsun gelmemeliydim diye diğer yandan olsun önemli olan şuan burada dedi.Onlar konuşmaya anlatmaya başlamışken İlter Bey içeriye ışınlanma izni almıştı ve Ayla bile doğru dürüst giyinik değildi Murad ayağa kalktı"Sen ne cüretle benim haremime böyle girersin bu ne başına buyrukluk!"İlter Beyin gözleri şaşkınlıktan faltaşı gibi açılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görev:Osmanlı(TAMAMLANDI)
Historical FictionYıl 2050 Büyük Türkiye projesinin kurucusu Prof. Barış Güngör yeni projesi için denek olmayı kabul edecek bir kız arıyordu . Ayla Yılmaz bu iş için biçilmiş kaftandı. Tek sorun kızı ikna etmekti. "Unutma Ayla bu sadece görev aşık olmak yok." İçeri...