Merhaba Arkadaşlar geçen hafta verdiğim sözü tutamadım lakin alın bakalım size tam altı bölüm :)
1633 yılı Osmanlı Sarayı
Gözleri yalan söyleseydi keşke Ayşe'ye görmeseydi o kadına bakışlarını keşke şuan burada olmasa gelecekte Murad'ın özlemiyle yansaydı neden bu kadar kolaydı nasıl unutmuştu Sultan Murad sevdiği Ayşe'sini bu kadına nasıl bakabilmiş ti Ne yapmıştı bu kadın onu bu kadar efsunlu yapan neydi acaba ?
Kelimeler çıkmıyordu adeta sesi sessizliğine boğulmuştu elleri soğuk duvarlardan tutunmaya çalışıyordu. Gözleri kayıyordu ne gördüğünü aklı idrak edemiyordu ne yapıyordu böyle?
Geleceğe geri dönmesi imkansızdı Ayşe'nin görevi tamamlamaya gelmişti. Artık ne yapacaktı kendisini hemen kapıyı açıp koridora yığılmıştı bir iki adım sonra bayılmıştı artık görünmezliği yavaş yavaş yok oluyordu. Kalbi acıyordu Ayşe'nin kalbi ta derinden acıyordu birden yere doğru yığıldı.
Nöbetçiler yere yığılmış Ayşe hatunu görünce şaşkınlıktan küçük dillerini yutacaklardı hemen Hünkara ileteceklerdi ki o şuan da haremiyle birlikteydi. Askerler hemen Ayşe hatunu hekime götürdüler Ayşe giderken olanları hayal meyal görüyor ve konuşulanları zor duyuyordu.
"Bu kadın ölmemiş miydi ağa bu ne iştir?"
"Önümüze bir anda çıktı in midir cin midir efsunlu kesin bu hatun"
"Belliydi zaten hünkarı 3 günde meftun etmesinden."
"Çok da meftun olmamış Ağa baksanıza hemen başkasını aldı koynuna."
"Aman sus ağam vallahi kellemiz gider bizim neyimize gerek"
"O prenses de hemen hazırmış ülkemi kurtaracağım diyordu hemen attı kendini sultanın kollarına."
Ertesi Gün
Ayşe hatun uyandığından elleri Sultan Murad'ın elleri arasındaydı o mavi gözler direk gözlerinin içine bakıyordu. Ayşe hatun etrafına baktığında kendi odasında olduğunu anladı ellerini hemen onun ellerinden çekti zorda olsa doğruldu bedeni zaman yolculuğundan çok bitap düşmüştü .
Ayşe'nin yüzünden düşen bin parçaydı bir şey olmuş ve kızmıştı sevgilisi ona ne olduğunu bilmiyordu lakin bulacaktı Murad bunu onu mutlu etmek için elinden geleni yapacaktı.
Sultan Murad ne olduğunu anlamamış gibi Ayşe'sine bakıyordu o değerli incisi ölmemiş sonunda ona gelmişti bu bir mucizeydi Allah'ın ona olan bir lütfuydu.
Hekim kadın hemen içeriye girdi Murad konuşmadan hemen söze atıldı "Müjdeler olsun hünkarım Gözdeniz gebe."
Cümle tekrar tekrar yankılandı Sultan Murad emir verdi şenlik olacaktı ilk çocuğunu kadını doğuracaktı o kadar mutluydu ki gözlerini Ayşe'ye baktı hekim kadına çıkmasını emretti.
"Ayşem ne oldu sana konuşsana benimle benim gözleriyle beni lal bırakan sevgilim." Ayşe ise zor da olsa doğruldu tam karşısına geçti.
"Artık Ayşen değilim senin ayrılık vakti Sultan Murad" Murad ne olduğunu anlamamış gibi bakıyordu kadınına yaklaştı "Senden Ayrı kalamam Ayşe."
"Umurumda değil Murad çık lütfen sesini dahi duymak istemiyorum" Murad ne olduğunu anlamadan sinirleri bozuktur diyerek dışarı çıktı Ayşe ise pencereye doğru yöneldi sessizce dizlerini karnına çekerek sessizce ağlamaya başlamıştı "Ben bunu hak edecek ne yaptım ?"
BÖLÜM SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görev:Osmanlı(TAMAMLANDI)
Ficción históricaYıl 2050 Büyük Türkiye projesinin kurucusu Prof. Barış Güngör yeni projesi için denek olmayı kabul edecek bir kız arıyordu . Ayla Yılmaz bu iş için biçilmiş kaftandı. Tek sorun kızı ikna etmekti. "Unutma Ayla bu sadece görev aşık olmak yok." İçeri...