Kaçınılmaz Son

1.2K 60 0
                                    


Merhaba Arkadaşlar yeni bölümle sizlerleyim son 6 bölüm muhteşem finale kendinizi hazırlayın kemerleri bağlayın uçuyoruz :)


1633 yılı Osmanlı Sarayı

Gözleri dolmuştu Ayla'nın Murad odada yoktu nerede olabilirdi ki gitmesine saatler kalmıştı. Etrafına bakındı kapıya doğru yöneldi "Ağalar gelin buraya." diye seslendi.

Etraf bulanıklaşmaya başladı güm güm sesler kulağını dolduruyor yüzey saydamlaşıyordu bunun ne demek olduğunu anlamıştı yazılım sesleri artıyordu kordinatları  hesaplandı artık zaman yolculuğu başlamıştı.

Etraf bulanıklaşmaya başladı güm güm sesler kulağını dolduruyor yüzey saydamlaşıyordu bunun ne demek olduğunu anlamıştı yazılım sesleri artıyordu kordinatları  hesaplandı artık zaman yolculuğu başlamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

3 gün Sonra


Uyandığında zaman makinasından alınmış dinlenme yataklarında uzanıyordu etrafı bembeyaz ve  kimseler yoktu elleri direk karnına gitti Karel'e göre bebeği hala onunla birlikteydi yavaşça doğrulmaya başladı hemen etrafına göz gezdirdi İndosunu çalıştırıp neler olduğunu sordu indosu ona zaman yolculuğunun tamamlandığını ve şuan 2050 yılında Kainat Aş. Dinlenme Salonunda olduğunu söyledi.

Gözlerinden akan yaşlara hakim olamıyordu artık sonsuza kadar Murad'ı bir daha göremeyecek ve dahası Sultan Murad onunla olan bütün hatıralarını unutacaktı. Yere çömeldi ellerini dizine bağladı artık gözyaşları yerini hıçkırıklara bırakıyordu öyle kendinden geçmişti ki nefessiz kaldığının farkına bile varmamıştı.

İlter içeriye girmişti Ayla'yı ellerinden tutarak kaldırdı  yüzünün direk ona bakmasını sağladı parmaklarıyla gözyaşlarını silerken bir yandan yanaklarını okşadı "Zor olduğunu biliyorum küçüğüm lakin bu son kaçınılmazdı " dedi sessizce en kısık sesiyle Ayla"Artık beni hatırlamıyor mu?" İlter başını onaylar gibi salladı.

Ayla bir anda evine gitmek için oradan ayrıldı İlter detayları anlatmak istedi lakin Ayla'nın bunları dinleyecek gücü yoktu bir an önce evine gidip dinlenmek istiyordu indosuna ışınlanma komutu verdi 1 saniye sonra evindeydi ve artık az da olsa rahat bir nefes alabilirdi.



1 hafta Sonra


-RÜYA-

Çiçeklerle bezeli bir ormandaydı Ayla her yer mis gibi lavanta kokuyordu  güneş ne çok yakıyor ne de üşütüyordu insanı etrafına baktı beş yaşlarında kumral bir erkek çocuğu ona doğru koşarak geliyordu "Anneeee!" çocuğa doğru baktığında onun oğlu Doruk olduğunu anladı hemen kollarını kocaman açtı oğlu kocaman atlamıştı annesinin kucağına o oğlunun kokusunu içine çekerken arkadan bembeyaz atıyla birinin onlara doğru geldiğini gördü yaklaştıkça bu kişinin Sultan Murad olduğu anlaşılıyordu Ayla hemen oğlunu kucağına aldı büyük çınar ağacının arkasına saklandı beni nereden buldu buraya nasıl geldi diye düşündü.  Murad atından sakince indi dizlerinin üstüne çöktü çünkü arkadan gelen bir ok onu tam sırtından vurmuştu tam ellerini uzattı "Ayşe." dediği anda kalbinden de vurulmuştu sessizce yere yığıldı cansız bedeni Ayla ise çığlıklar atıyor yardım istiyordu.


Kan ve ter içinde uyandı Ayla bir haftadır sadece dizi izleyip yemek yiyordu Neva arıyordu arada onu sallayıp kapatıyordu son bir haftadır kabuslar ise bitmek bilmeyen çilesi olmuştu İlter Bey ona harika iş teklifi yapmış Ayla ise doğumdan sonra işe başlama kararı almıştı artık bir Zaman uzmanı olarak çalışacaktı kararı buydu.


Işınlanma merkezi eve gelen misafir algılaması yapmış izin istiyordu Ayla Nevaa'nın olduğunu anladı izin verdi Neva hemen Ayla'ya yaklaşmış kocaman sarılmıştı çünkü dostunun desteğe ihtiyacı olduğunu seziyordu. Ayla hemen  ayrıldı "Bana acıma lütfen bu çok zavallı hissettiriyor sadece bir aşk hikayesi yaşadım ve bitti Neva." dedi.


"Bak ne diyeceğim seninle Zaman Müzesine gidelim mi ne dersin ?"Ayla bu fikiri başta sevmemiş lakin Murad'ı hatırlatacak şeyler görmek ona iyi gelecek diyerek hazırlanmış ışınlanmaya başlamışlardı.


Zaman müzesini tek tek gezmeye başladılar her yeri baktı her şeyi tek tek inceledi Osmanlıya ait her parçayı tek tek zaman ayırdı onun aradığı başka bir şeydi Murad'ı arıyordu buralarda ondan bir parça olmalıydı.


İşte tam önünde durduğu resim.Aradığı şey tam gözlerinin önündeydi nefesi kesilir gibi hissetti elleri ona değdi ve dokunmanın yasak olduğunu bile bile camı kaldırdı direk olarak sevgilisinin yüzüne dokunuyordu Hemen müze görevlisi ona doğru yaklaştığını gördü.

"Hanım efendi kocanızın portresi değil o ellediğiniz Sultan 4.Murad."

"Doğru bildin o benim kocam."


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



BÖLÜM SONU

Görev:Osmanlı(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin