10

2.8K 145 61
                                    

Sarılışına ihtiyacım vardı, ben de ona sarıldım. Üzgün görünüyordu, bu dengesiz hareketlerinden sonra beni de çok üzmüştü. Ama onu affetmek istiyordum, eskisi gibi olmak istiyordum.

Bir süre daha sarıldık, ses çıkarmadan öylece kenetlenmiştik. Gözyaşlarımın akmaya başlayacağını anladığım an, istemesemde ellerimi çektim ve içeriye geçtim.

Kapıyı kapatıp yanıma geldi.

"Büyükanne yok mu?"

"Buraya büyükannem için mi geldin?"

"Tabiki onun için geldim. Senin için mi gelecektim." dedi alaycı bir şekilde gülümserken.

"Öyleyse Busan'a gitmen gerekecek. O burada değil, bir kaç saat önce gitti."

"Neden gitti, deli ettin kadını değil mi?"

"Taehyungshi ölmek mi istiyorsun sen?"

"Sakin ol Jennie, daha çok gencim."

Derin bir nefes alıp ona döndüm. "Büyükannem yok gördüğün gibi, gidebilirsin. Sonuçta onun için geldin."

"Olsun, büyükannemin yaptığı yemek var, onu yerim." Dedi Taehyung, hızla mutfağa girip tencerenin kapağını açtı. "Leziz görünüyor."

"Öyledir. Hem bir dakika, o benim büyükannem, ne ara senin büyükannen oldu?"

"Haklısın, henüz olmadı. Müstakbel büyükanneciğim o benim."

"Anlaşılan yine şakacı bir günündesin."

"Hadi ya? Ne biliyorsun bunları gerçekten inanarak söylemediğimi?"

"Öyleyse de, bu müstakbel büyükanne hayallerini hemen unut!"

"Hmhm."

İkimizde gülümsedik, ardından hemen yüzümü ciddileştirdim. Ona trip atmam gerekiyordu, hak ediyordum.

"Sakın güldüm diye seninle konuşacağımı zannetme!"

Aegyo bir insanda bu kadar tatlı durabilir miydi? Gözlerini kırpıp, dudaklarını büzerek üzgün bir çocuk gibi davrandı. Çok tatlı görünüyordu ve onu izlerken ona sarılasım geliyordu.

"Bir sır vereyim mi? Gerçekten çok şirinsin." Ağzımdan kaçırmıştım, kahretsin.

"Sen bana şirin mi dedin?"

"Hayır, ne zaman? Hayal mi görüyorsun sen!?"

"Ah, evet evet. Son zamanlarda çok fazla Kim Jennie hayâli görüyorum."

Kıkırdadık, bize de gülmek yakışıyordu zaten. Onunla hep gülmek istiyordum, üzülmek değil.

Yavaşça bana doğru geldi ve ellerini belime yerleştirip sıkıca sarıldı.

"Jennie konuşmanın vakti gelmedi mi?"

Hiç bir şey söyleyemedim. Evet, konuşmanın vakti gelmişti. Neden böyle kaba olduğunu anlatmasını istiyordum.

El ele tutuştuktan sonra salona geçip koltuğa oturduk. İnsanların bizi sevgili zannetmesini şimdi daha iyi anlıyordum, biz gerçekten çift gibi davranıyorduk.

"O gün kütüphanede olanlar.." dedi ve devam etti.

"Ben bir hata yaptım Jen. Öğretmenime aşık oldum, onu zor duruma soktum. Onun benimle olmak istemeyeceğini biliyordum. Çünkü onun bir kocası vardı. 2 yıl boyunca 'Bu bize engel değil.' diye düşündüm. Derken bu sene bir çocuğu olacağını öğrendiğimde yıkıldım. Çocuğunu bile kabul edebilirdim. Onu çok seviyordum çünkü, daha doğrusu sevdiğimi sanıyordum. Bu sene eşinin işleri için yurt dışına gideceklermiş. Kütüphanede onunla karşılaştık, bana bunu söyledi. Deliye döndüm. Sen geldiğinde sana öfkeyle öyle şeyler söyledim. Beni bunun için affet lütfen."

Teen | Taennie Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin