Teen | Taennie

21

Taehyung
11. sınıfın sonlarında, Tzuyu ile sahte sevgili olmuştuk. Okul bitmek üzereyken planımızı gerçekleştirdik. Taeyong her şeyi gördüğünde, bana bakacak yüzü kalmamıştı. Üniversiteyi bitiriyordu ve bitirir bitirmez Kore'yi terk edecekti.

Zaman geçtikçe Tzuyu ile aramda bir şeyler olmaya başladı. Sahte bir çift olmaktan çıkıyorduk. Meşhur flörtöz hallerimi kıskanıyordu. Başkalarıyla konuşmamı görmek istemiyordu. Bu nedensizce beni ona bağlıyordu.

Tzuyu bana duygularını zaten çok önceden itiraf etmişti. Ben de ona aşık oluyordum. Ve ona duygularımı itiraf etmek istedim.

Henüz 18 yaşında olan ben, Tzuyu'yi romantik bir yaz restorantına davet ettim ve duygularımı ona anlattım.

Tabiki de beni seviyorken reddetmeyecekti.

Ilık ve sessiz bir yaz akşamı, Tzuyu hayatımın bir parçası olmuştu.

Bizimkilere bu ilişkiyi anlattığımda büyük tepki verdiler. Tzuyu'yi aralarında istemiyorlardı. Benim sevgilimi istemiyorlarsa, ben de onların yanında olmayacaktım. Artık meşhur Bangtanpink grubundan ayrılmam gerekiyordu.
🪄

Son sınıf serüvenimizin başlamasına 1 aydan kısa bir süre kalmıştı. Tzuyu ile ilişkimiz hâlâ devam ediyordu. Hâliyle bizim tayfayla da konuşmuyorduk.

6 aydır uyku problemleri çekiyordum. Uzun zaman boyunca uyumuyor, sonra birden kendimi derin bir uykudan uyanırken buluyordum. Bazen Tzuyu'nin evinde kalıyordum. Orada sabaha karşı uyuyabiliyordum, uyku apnesi yorgun uyanmamı sağlıyordu.

Rüyada gibiydim, rüyada derken peri masalı gibi olanlar değil. Bu çok farklı, yaşıyordum ama hayal alemindeydim sanki. Gerçeklik algımı kaybetmiştim. Bunun sebebi uykusuzluktu.

🪄

Tzuyu'nin odasında gözlerimi açtım. Yatağın ucunda benim gömleğimi giymiş oturuyordu. Elinde benim telefonum vardı.

Yavaşça kalkıp arkasına doğru hareket ettim.

"Ne yapıyorsun telefonumda?"

Birden fırlamıştı, korkmuştu.

"Ben senin sevgilinim. Telefonunu kontrol ediyordum aşkım, bizim okulun kızları hiç masum değil."

Telefonu bana uzattı ve konuşmaya başladı.

"Duşa giriyorum, çıktığımda bir şeyler yeriz."

Başımı onayladığımı belli ederek salladım.

Kafam kazan gibiydi, ya da bomba. Sanki birazdan patlayacaktı. Saçlarımı elimle tarayıp telefona baktım.

Galerimi kontrol ederken, sinirle ayağa kalkıp lavabonun kapısını tıklatmaya başladım.

"Ya Tzuyu!"

Henüz duşa girmemişti. Dişlerini fırçalıyordu, sesini duyabiliyordum. Kapıyı açtı, ağzındaki diş fırçasıyla birlikte konuştu.

"Ne istiyorsun Taehyung?"

"Neden galerimdeki fotoğrafları sildin?"

"Ne saçmalıyorsun? Senin fotoğraflarına dokunmadım. Kızların fotoğrafı vardı. Sana kendilerini beğendirmeye çalışıyorlar biliyorsun, onları sildim."

"İçlerinde Jennie'nin fotoğrafları da vardı Tzuyu!"

"Yani?"

Bir anda kendime geldim ve sesimin yüksek olduğunu fark edip daha düşük bir desibelde konuştum.