"Her sene 12.sınıflar için düzenlediğimiz gezilerden haberiniz vardır. Bu sene dağlık bir alanda kamp yapacağız. Katılmak isteyenler okuldan sonra bir yere ayrılmasın ve konferans salonunda toplansın. Ayrıntılar orada konuşulacak."
Bu moralle katılmak istemezdim açıkçası ama Lisa çok ısrar ediyordu. Kabul etmiştim, en azından konferansa katılacaktım.
Bayan Cha'nın açıklamalarından sonra hızla sınıftan çıktım. Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım.
Söylediğim yalan aslında az buz bir şey değildi. Baekhyun ve ben birbirimizi çok seven yakın arkadaşlardık. Şimdi de Taehyung gibi bir aptal yüzünden onunla aramda bir şeyler varmış gibi yalan uydurmuştum. Bu yalanımı Baekhyun'a nasıl söyleyecektim?
Lavabodan çıktım, temiz hava almak için bahçe kapısına doğru ilerliyordum. Baekhyun yanımda belirdi ve benimle beraber yürümeye başladı.
Bana, geziyle âlâkalı sorular soruyordu.
Dinlemediğimi anladığında beni omuzlarımdan tutup durdurdu ve kendine çevirdi.
"İyi misin sen?"
"Baekhyun, ben kötü bir şey yaptım, ve bunun için senden çok özür dilerim." diyip ona sarıldım.
"Ne yaptın?"
"Bir anlık heyecanla sınıfın ortasında seninle aramda bir şeyler olduğunu söyleyiverdim. Biliyorsun, eskiden Taehyung'la aramda bir şeyler vardı, onun sevgilisinin olduğunu öğrenince biraz canım yandı. Ben de onun canını yakabilirim diye düşündüm ve birden ağzımdan çıktı işte. Gerçi onun umrunda bile değil."
"Sorun yok Jennie."
"Bunca şeyden sonra sadece sorun yok mu diyorsun?" diyip yürümeye başladım. O da arkamdan geliyordu.
"Evet sorun yok diyorum. Seni ortada bırakmam, sen aramızda bir şeyler var dediysen, öyleymiş gibi yaparım."
"Bunu yapmak zorunda değilsin, arkadaş olabiliriz ama her zaman yanımda olman gerekmiyor."
"Hayır Jen, sana yardımcı olamazsam çok üzülürüm. En iyi arkadaşlarız biz, unuttun mu?"
Boyunlarımızdan hiç çıkarmadığımız yarım kalpli kolyeleri birleştirdim. Baekhyun gerçekten çok iyi bir arkadaştı.
Taehyung
Tzuyu beni sınıftan çıkarırken içeri Baekhyun giriyordu. Jennie'yle bu kadar yakın olmak zorunda mıydı? Jennie'yi sınıfta onunla yalnız bırakmak istemiyordum."Taehyung, çikolata istiyorum, bana çikolata alır mısın?"
"Al kendin Tzuyu, elin yok mu senin?"
"Taehyung! Bana bok gibi davranmayı kesecek misin artık? Neler oluyor söyler misin?"
"Hak ettiğin gibi davranıyorum!"
"Ne yaptımda böyle davranıyorsun anlayamadım?"
"Al şu parayı, bir türlü doymayan mideni doyur."
Yanından ayrılırken, bayılıyormuş, fenalaşıyormuş gibi yapıyordu. Kızlar yanına yaklaşıp su ile yüzünü sıvazlıyorlardı. Ağlama taklitleri ve Tzuyu ayrılmaz ikiliydi. Umrumda değildi, sınıfa döndüm.
Baekhyun Jennie'nin elini tutuyordu, okul pantalonumun cebini yırtmak üzereydim ama sakin bir şekilde sırama oturdum. Doğrudan onlara bakarsam şüphe uyandıracaktım. Kafamı sıraya yatırdım, cama bakacak şekilde. Camdan yansımalarını görebiliyordum.
Baekhyun ayağa kalkıp Jennie'ye yara bandı getireceğini söylerken Jennie hafif kanamış eliyle onu sıraya oturtmayı başardı. "İyiyim." diye mırıldandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teen | Taennie
RomanceElimdeki telefonun yere düşmesiyle kulaklığın kablosundan ayrılması bir olmuştu. Artık ses kulaklıkta değildi. Tamamlandı. 23.06.21