younha ft rm - winter flower
Zaman çabuk geçmişti.
Taehyung'la olunca zamanın nasıl akıp geçtiğini bile anlayamamıştım. Pazartesi günü geldiğinde sabah erkenden kalkarak, hazırlanmıştım. O uyuyordu, bu yüzden rahatsız etmeyecek bir derecede yanağından öpüp evden ayrılmıştım.
Dün deliksiz bir uyku çekmişti. İlaçlar etkisini gösteriyordu yavaş yavaş. Doktorun dediği gibi halsizlik, yorgunluk ve genel olarak uyku baş göstermişti. Bunun için canım sıkılsa bile yapacak bir şey yoktu. En azından geceleri kabus görerek uykusundan sıçrayarak uyanmıyordu. Ama maalesef ki gün içerisinde sanki hastaymış gibi halsiz duruyordu. Fazla konuşmuyordu. Kendi halinde takılıyordu daha çok.
Ona bir sürü kitap almıştım, onları okuyordu. Ara sıra da bilgisayardan film izliyordu. Bir de hafta sonu bir dersinden kaldığını öğrenmişti. Onun için ders çalışıyordu. Kısacası fazla sohbet edemiyorduk.
Şirkete girdiğim sırada kartımı elime almıştım. Taehyung'un yapmamı istediği şeyi yerine getirecektim bugün. Nasıl bir tepki alacağımı kestiremiyordum ama yapacak bir şey de yoktu. Bu yüzden ilk iş olarak yüzüme bir gülümseme yerleştirmiş, kapıda duran güvenlik görevlisine "Günaydın." Demiştim. Elbette insanlara selam veriyordum. Fakat böyle içten, gülümseyerek selam verişim bir ilkti ve güvenlik görevlisi de bu halime şaşırmıştı. Beni ilk kez keyifli görüşü olduğu için şaşırmış olmasına takılmamıştım. "Günaydın Bay Park."
Sonra ilerlemiştim. Asansöre bindiğimde yüzümde gülümsemem hala asılı duruyordu. Benim gibi işe yeni yeni gelen kişilere de aynı güvenlik görevlisine yaptığım gibi "Günaydın." Dediğimde onlar bozuntuya vermeyerek gülümsemiş ve bana karşılık vermişlerdi. İçten içe şaşırdıkları gözlerinden belliydi zaten.
"Bu arada..." Kapı kapandığında ise yaklaşık bir yıl önce işe giren bir mimar konuşmuştu. "Eliniz için geçmiş olsun."
İşe yarıyordu. Aslında tüm sorun bendeydi. Tavrım yüzünden görmezlikten geliniyordum. Ama bir kez gülümseyip selam verdiğimde bana karşı tavır takınmamışlar, aksine konuşmayı tercih etmişlerdi. Bu... iyi hissettirmişti.
"Teşekkür ederim." Diye mırıldanmıştım sargıda duran elime göz ucuyla bakarken.
"Peki nasıl oldu?" Bu sefer konuşan Bayan Min olmuştu. Bakışlarım ona kaydığında o gün aklıma geldiği için gülümsemem yüzümden silinmişti. Ve Bayan Min'de bu tavrım karşısında gerilmişti. Bunu fark ettiğim an yeniden gülümsemeye zorlamıştım kendimi. "Önemli bir şey değil, meyve keserken yanlışlıkla elimi kestim." Demiştim. "Bir de birkaç işim vardı. Ben de izin almayı uygun gördüm."
"Tekrardan geçmiş olsun o halde."
"Teşekkürler."
En nihayetinde odamın bulunduğu kata geldiğimde beni gören sekreterim ayaklanmış, bana selam vermişti. Bu sefer de ona gülümsemiştim. "Günaydın."
"Günaydın Bay Park."
"Rica etsem, bana bu hafta olan projeyle alakalı dosyaları getirebilir misiniz?" Diye sormuştum. Bana onay verdiğinde de odama girip koltuğuma oturmuştum. Evde mailleri kontrol etmiştim ama yine de bilgisayarımı açıp gözden kaçırdığım vardır belki diye yeniden göz gezdirmiştim.
O süre içerisinde kapı çalınmış, içeriye elinde iki dosyayla beraber Bayan Ham girmişti. "Dosyaları getirdim efendim." Demişti sakince masaya bırakırken. Ben de "Teşekkür ederim." Diye mırıldanmıştım. Yeniden bilgisayarın ekranına yoğunlaştığımda dışarı çıkmak için bir türlü hareketlenmeyen Bayan Ham'a dönmüştüm merakla. "Bir şey mi söyleyeceksiniz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
little star あ vmin
Fanfictionküçük yıldız bu gece, tüm gece boyunca sana göz kulak olacağım. 301219