⋆3

2.3K 301 192
                                    

Yorum yaparsanız çok çok mutlu olurum ♡

Keyifli okumalar :')

Yemek felaket geçiyordu.

Cidden iğrençti. Sabahtan beri para muhabbetleri yapıp duruyordu. Cimriydi, belki de çoğu insandan daha kötü durumdaydı. Hastalık derecesine getirmiş olmalıydı.

"Her şey çok pahalı yani anlayacağın." Dediğinde bıkkın bir ifadeyle onu başımla onaylamış, elime bardağımı alarak bir kaç yudum şarap içmiştim. Fakat ona adam akıllı cevap vermesem bile o konuşmaya devam ediyordu. "Ya geçenlerde market alışverişine çıktım. Çoğu şeyi geri bırakmak zorunda kaldım."

"Zor olmuş olmalı."

Susması için Tanrı'ya yalvarmaya başladım. Bir an önce bu yemek bitmeliydi. Yoksa sinirden kuduracaktım.

Yeniden dudaklarını aralamış, konuşmaya başlayacaktı ki elimi kaldırdım ve garsonu çağırarak bunu engelledim. Ama o buna bozulmak yerine aralamış olduğu dudaklarının arasından yemek göndermişti ağzına.

Sanırsam hesabı isteyeceğimi anlamıştı, o da cimri olduğu için tabağındaki her şeyi silip süpürüyordu.

"Buyrun efendim." Beni etkileyen o ses tonunu yeniden işittiğimde gerilen bedenim yumuşamıştı bir an da. Garsonu çağırmıştım çağırmasına ama onun geleceğini tahmin etmemiştim.

Yutkundum ve bakışlarımı sert bakışlı garsona diktim. "Hesabı alabilir miyim?"

"Tabii efendim." Derken gitmeden önce masanın üzerinde duran boş tabakları almak için masaya eğilmişti.

Kokusu, muhteşemdi.

Boş tabakları alıp bana hoş bir an sunduğunu bilmeden masadan uzaklaşan bedenin arkasından bakmıştım bu sefer. Saçlarının ense tarafınının da uzun olması ona çok hoş bir hava katmıştı.

Zaten şöyle bir etrafa göz attığımda bir çok kişinin bakışları onun üzerindeydi. Dikkat çekiciydi, sırf onu görebilmek için bile buraya gelen kişiler vardır, emindim.

Çünkü bir masa ona bakarak derin bir sohbet içerisindeydi ve yüzlerinde ki o hoşlantı ifadesi, her o garson o tarafa döndüğünde kendini beğendirme ifadesiyle yer değiştiriyordu. Başımı olumsuz anlamda iki yana sallayıp hala bir şeyler tıkınan Min Yoongi'ye dönmüştüm.

"Bir daha ne zaman görüşürüz?" Ağzındakileri yutmadan bana böyle bir soru yönelttiğinde yüzümü tiksintiyle buruşturmamak için özel bir çaba sarf etmek zorunda kalmıştım.

Lanet, cimri herif. Seninle görüşmemek için elimden geleni yapacağım.

"Şey-" Ne diyeceğimi bilemeyerek ağzımın içinden bir şeyler geveledim. Ama gelen hesap sayesinde bundan kurtulmuştum.

Hesaba bakma gereği duymadan kartımı karşımdaki çocuğa uzattığımda bu tavrıma gözlerini devirerek kartı elimden almıştı. Tavrına bakılırsa parasıyla hava atan zengin züppe izlenimi vermiş olmalıydım.

Halbuki ben sadece Min Yoongi denen cimriyle daha fazla vakit geçirmek istemiyordum. Bundandı bu tavrım.

Şifremi girmeme gerek kalmadığını bana uzattığı kart ve fişten rahatça anlayabilmiştim.

Ama bu sefer ona bakmamıştım, rahatsız etmek istememiştim. Üstelik bir erkekle randevuya çıkmıştım ve çekici bulduğum garson bunun oldukça farkındaydı. Bakışlarımı yanlış anlayabilirdi yani.

"Kalkalım mı?" Diye mırıldandım. Garson çoktan masamızdan uzaklaşmıştı. Daha sonra Yoongi'den de bir onay alarak yerimizden kalkmış ve restaurantın çıkışında tokalaşmıştık.

little star あ vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin