~DANGEROUS WOMEN~

0.3

Kapı çaldığında ayağa kalkıp kapıyı açtım.
"Hoşgeldi-"
Jimin içeri girdi ve hızla merdivenleri çıkmaya başladı.

Sinirli gibiydi, peşinden merdivenleri çıkıp yatak odasına girdim.
"Jimin iyi misin ?"
Jimin üstündeki gömleğin düğmelerini açmaya başladı.

"Değilim...iyi falan değilim!"
"Ne oldu ?"
"Jaehyun seni seviyormuş!"
Demesiyle yüzümde hafif tebessüm oluştu, beni kıskanmıştı!

"Beni kıskandın mı sen ?"
Dedim sırıtarak
"Saçmalama! Madem seni seven Jaehyun'du babam seni benimle neden evlendirdi ?"
Yüzüm düşünce Jimin bana baktı.

"Y-yani o anlamda değil biliyorsun ablanı-"
Zoraki bir şekilde gülümsedim.
"Üstünü değiştirip aşağıya gel hadi, yemek hazır"
Odadan çıkınca derin bir nefes aldım.

Tamam sakin ol Rose, sen Jimin'in ablanı sevdiğini bilerek onunla evlendin, aşağıya indiğimde kapı çaldı.

Kapıyı açarak gelene baktım.
"Jaehyu-"
"Abim nerde ?"
Dedi
"Üst katta"
Dememle üst kata çıktı.

Bende peşinden çıktım.
"Gerizekalı mısın sen ?!"
Gelen sesle kulağımı yatak odasının kapısına yasladım.
"Abi duydun işte! Madem kızı sevmiyorsun ayrıl benimle evlensin"

"Jaehyun sinirlerim bozuk rica ediyorum s*ktir ol git!"
"Ne abi yalan mı ?! Kızı sevmiyorsun zaten, boşu boşuna niye seninle zaman kaybetsin ?!"
"İnsanlar ne der senin haberin var mı ?!"

"İnsanlar umrumda değil"
"Sana değil zaten ona derler önce büyüğünün sonra da küçüğünün altına yattı derler!"
"Sustururum"
"Jaehyun insanların ağzı torba değil ki bağlayasın"
Ses kesilince koşarak aşağıya indim ve mutfağa girdim.

Bir süre sonra Jaehyun'un merdivenlerden indiğin görünce yanına gittim.
"Jaehyun yemeğe kalsana"
"Olu-"
"Kalamaz işleri varmış onun"
Arkasından Jimin gelip Jaehyun yerine cevap verince Jaehyun sinirle ellerini sıktı.

"Evet işlerim var Rose"
"Peki madem sonra görüşürüz"
Jimin koltuğa oturarak televizyonu açtı. Mutfaktaki tencereyi alarak masaya koydum.

"Sevgilim yemek"
Dedim, Jimin ayağa kalkıp yanıma geldi.
"Ne yaptın ?"
Dedi
"Gimbap ve tteokbokki istersen ramende var"
Dedim gülerek

Jimin masaya oturunca diğer tencereleri de getirdim.
"Ramen mi, Tteokbokki mi ?"
"Ramen lütfen"
Dedi, onu onaylayarak önündeki tabağı aldım ve içine ramen doldurmaya başladım.

Doldurduğum tabağı ona uzattım.
"Yarın geç gelebilirim"
Dedi
"Neden ?"
Dedim otururken
"Busan'a gideceğim işlerim erken biterse dönerim bitmezse de orda kalırım"

"Evde yanlız olacağım yani"
Dedim
"Emin değilim belki akşam dönerim dedim"
"Merak etme bebek değilim evde yanlız kalabilirim"
Dedim gülerek

Ramenimi yerken Jimin'in tabağının bitmiş olduğunu gördüm.
"Gimbap mı ?"
Dedim, beni onayladı.

Önündeki tabağı alarak kenara koydum kenardaki temiz tabağa gimbap koyarak Jimin'e uzattım.
"Teşekkürler"
Dedi gülerek

Ağzına bir tane attı yüzünü buruştunca ona baktım.
"Kötü mü olmuş ?"
Dedim
"Bunu sen mi yaptın ?"
Dedi
"Çok mu kötü ?"
Dedim

"Harika yapmışsın!"
Diyip bir tane daha yedi
"Beğendin yani"
"Beğenmek az kalır bayıldım. Aynı annemin yaptığına benziyor"
Gülümsedim.
"Afiyet olsun"
Diyerek yemeğime döndüm.

"Bu arada şirkete dönecek misin ?"
Dedi Jimin
"Bilmem sence dönmeli miyim ?"
Dedim
"O senin bileceğin iş, sen dönmek istiyor musun ?"

"Dönerim sanırım ya, evde oturmak sıkıcı"
"O zaman ablanın hisselerini de sen devralacaksın"
Dedi
"Sanırım"
Diyerek tabağıma gimbap aldım.

"Ablan şirkette çok yoruluyordu bu iş sana zor gelmes-"
Elimdeki tabağı sinirle masaya bırakmamla bana baktı.

"Jimin neden bana bir bebekmişim gibi davranıyorsun ?! 24 yaşındayım artık, elimden her iş geliyor herşeyi yapabiliyorum herkese yaranıyorum bir tek sana yaranamıyorum!"
Dedim

"O anlamda değil, sen beni yanlış anladın"
"Herneyse...afiyet olsun"
Diyerek masadan kalktım.
"Rose!"
Jimin'i umursamadan odaya girdim ve yatağa uzandım.