3.1

878 82 88
                                    

2 gün geçmişti Soo jin'in düşmesi üzerine, hastaneden taburcu olmuştuk.

Yan tarafımda yatan Soo jin'in anlına uzun bir öpücük kondurdum. Yataktan kalkıp dolabı açtım.

Soo jin'i kucağıma aldım ve aşağıya indim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Soo jin'i kucağıma aldım ve aşağıya indim.
"Jisoo unni"
Jisoo unnim yanıma geldi.

"Çıkıyor musun ?"
"Evet...lütfen gözünü ondan ayırma"
Jisoo unnim beni onaylayarak kucağımdaki Soo jin'i aldı.
"1 çocuk büyüttüm ben merak etme"
"Sana güveniyorum"
Dedim, Jisoo unnim güldü.

Soo jin'in anlını öperek evden çıktım. Kapının önündeki arabama bindim. Yan koltuktaki dosyaya baktım.

Jimin verdiği anlaşmalı boşanma... imzalamıştım ama bu dosyayı Jimin'e vermeye bür türlü gücüm yetmiyor.

Emniyet kemerimi takarak sürmeye başladım. Telefonum çalınca arayana baktım. Jisoo unnimdi, daha 2 dakika önce ayrıldık. Telefonu açarak kulaklığı kulağıma taktım.

+Unni ne oldu ?

-Bebeğim Soo jin'in biberonu nerde ? Bulamıyorum bir türlü

+Unni odamda Soo jin'in minik valizinin içinde

-Oraya baktım ama yoktu

+Yatağın kenarlarına falan baktın mı ?

-Baktım yok

+Tamam o zaman benim çantamda yedek bir tane var onu kullan

-Tamam kuzum

+Kapatıyorum

-Peki, akşam görüşürüz

+Görüşürüz, benim yerime Soo jin'i öp

-Memnuniyetle

Jisoo unnim telefonu kapatınca kulaklığı çıkartarak kenara koydum. Şirketin otoparkına girip arabamı park ettim.

Kenardaki dosyayı aldım. Bunu Jimin'e verme zamanım gelmişti. Arabadan indim asansöre doğru yürümeye başladım.

"Günaydın"
Arkamı döndüm
"Sanada Chanyeol"
Dedim, Chanyeol'le birlikte asansöre bindik.

"Bayadır konuşmadık"
"Evet ya, bu aralar cidden çok meşgulüm"
Dedim
"Bende, nefes almaya bile zamanım yok"
Asansör durunca Chanyeol indi.

"Sonra görüşürüz"
Dedi Chanyeol, ona el sallamamla asansörün kapısı kapandı. Arkamı dönüp aynaya baktım.

Asansör tekrar durunca gözlerimi aynadan çekerek asansöre binen kişiye çevirdim. Jimin...

Elimdeki dosyaya baktı. Derin bir nefes alarak asansörün kapısının kapanmasıyla elimdeki dosyayı Jimin'e uzattım.

Dosyayı elimden aldı.
"Bu da ne ?"
"Boşanma davası...imzaladım senden istediğim hiçbirşey yok tazminatda dahil, sadece çocuğumun velayetini istiyorum"
Dedim, Jimin tam ağzını açmıştı ki asansörün kapısı açıldı.

Saygıyla eğilerek asansörden indim. Biz bu hâle gelecek insan mıydık sevgilim ?! Odama girip derin bir nefes aldım. Gözlerim yanıyordu...herşey bitmişti işte

Odamın kapısı açılınca gözlerimi silip arkamı döndüm. Joy gelmişti
"Rose bu akşam şirketteki tüm çalışanlarla birlikte bara gitmeyi planlıyoruz geliyor musun ?"
Dedi

"Soo jin evd-"
Durdum, aslında kafamı dağıtmak iyi gelebilirdi.
"Olur"
Dedim gülerek
"Süper!"
Diyerek odadan çıktı.

•••••

"Bence bu iyidir"
Dedi Jennie unnim, Jennie unnimin uzattığı elbiseyi aldım.

"Emin misin unni ?""Evet hadi git artık geç kalma"Kırmızı platform bağcıklı topuklularımı giyinerek evden çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Emin misin unni ?"
"Evet hadi git artık geç kalma"
Kırmızı platform bağcıklı topuklularımı giyinerek evden çıktım.

Çağırdığım taksiye bindim. Gideceğim yeri söyleyerek arkama yaslandım. Gözlerimi yorgunlukla kapattım.

Bir süre sonra gece klübüne gelince taksiye prasını ödeyerek indim ve içeri girdim. İçerinin nasıl olduğundan bahsetmeme gerek yok sanırım...

Bizimkileri görünce yanlarına gittim. Jimin'de burdaydı beni süzüp gergin bir ifadeyle başka tarafa döndü. Kenardan aldığım içkiyi kafama dikledim.

"Dans edelim mi ?"
Arkadan gelen sesle o tarafa döndüm.
"Tab-"
Jimin bir anda kalktı elimi tutarak beni peşinden sürüklemeye başladı.

"Jimin ne yapıyorsun ?! Yeni geldim daha!"
Birlikte Jimin'in arabasına binince sinirle kollarımı bağladım.
"Daha yeni gelmişti-"
Jimin'in dudaklarını dudaklarımın üstüne bastırmasıyla susmak zorunda kaldım.

Benden ayrılınca ağlamaya başladı. Belli ki sarhoştu. Kafasını göğsüme koyarak ağlamaya devam etti. Onun canını bu kadar yakan neydi ?

"Seulgi beni tehtid ediyor...senden ayrılmak istemiyorum"
Dedi, işte o an anladım. Dolu gözlerimle Jimin'in yüzünü ellerim arasına aldım.

"Neler oluyor ? Bana herşeyi anlat ben seni asla bırakmam"
Dedim, Jimin kafasını boynuma koydu o ağlıyordu ve benim canım ondan daha çok yanıyordu.

~DANGEROUS WOMEN~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin