1 hafta olmuştu Jimin'den hâlâ ses seda yoktu. Umrunda değildim. "Bayan Park toplantı başlamak üzere" "Tamam geliyorum" Ayağa kalktım imzaladığım dosyayı alarak odadan çıktım.
Yolda Somin'i görünce elimdeki dosyayı ona uzattım. "Bunu toplantıdan sonra Bay Park'a ver imzalasın" "Peki Bayan Park" Diyerek gitti.
Toplantıya girdim boş yerlere baktım. Sadece Jimin'in yanı boştu. Sinirle gözlerimi kapatarak Jimin'in yanındaki yere oturdum.
"Ne harika bir çift" Dedi Jimin'in babası gülerek, tabii onların yaşadıklarımızdan haberleri yoktu...
"Rose senin eline ne oldu ?" Dedi babam "Küçük bir sıyrık" Dedim gülerek "Ne zaman oldu ?" Dedi babam
"1 hafta önce baba...neyse boşverelim benim elimi misafirlerimiz gelmek üzeredir" Dedim, Amerikadan gelen misafirlerimiz toplantı odasına girince hepimiz ayağa kalktık.
Sıra sıra herkes el sıkıştıktan sonra ben elimi son adama uzattım. Elimi tuttu ama geriye çekmeye çalışmama rağmen bırakmadı.
"Elleriniz çok yumuşak..." Diyerek elimin üstüne baktı. "...ve yüzükte yok" Diyerek güldü. Jimin boğazını temizledi. "Hadi oturun" Dedi
Adamdan elimi çekerek oturdum. Bakışları rahatsız ediciydi. Herkes oturunca babam lafa girdi.
Onlar konuşurken ben sadece önümdeki kağıda bakıyordum. Birinin elini elimin üstüne koymasıyla irkildim.
Elimi yanımdaki adamın elinin altından çekerek ona döndüm. Fazla olmuştu ama artık! "Bayan Park size sesleniyorlar" Dedi
"E-efendim" "Kızım sen ne düşünüyorsun ?" Dedi babam "N-neyle ilgili ?" Dedim "Seul'de ki arsaya bir otel yapma konusunda" Dedi
"Olur, güzel olur hatta" Dedim "Pekala o zaman" Hafif Jimin'e baktığımda elime bakıyor olduğunu gördüm. Bende onun eline baktım.
Yüzüğünü çıkarmamıştı gülümseyerek önümdeki dosyaya döndüm. "Peki o zaman bu toplantının şerefine bu akşam güzel bir yemek yiyelim" Herkes gülerek babamı onayladı.
•••••
"Unni çok özenmene gerek yok sadece iş yemeği" Dedim "Ama Jimin'de orda olacak bizim planımız neydi ? Onun kaybettiğinin farkına varmasını sağlamak" Oflayıp uzattığını aldım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Unni bu kıyafet sence iş yemeği için çok iddialı değil mi ?" Dedim "Ahh Rose herşeye bir bahane buldun bu son kıyafet bunu giyinip gidiyorsun, tamam mı ?"
Jennie unnimi onayladım bana beyaz bir çift topuklu ayakkabı verdi kenardaki beyaz çantamı alarak çıktım.
Arabama binerek zaten çok uzak olmayan restoranta doğru sürmeye başladım.
Kısa sürede durunca arabadan indim. Gelen valeye arabayı vererek içeri girdim. Babamları görünce gülerek yanlarına gitmeye başladım.
Boş olan tek bir yer vardı sabah ki adamın yani Bay Michael'ın yanı, Bay Michael'ın yanına oturdum hemen karşısında Jimin vardı.
Sağımdaki Bay Michael kulağıma eğildi. "Bu güzelliğinizi neye borçluyuz ?" Hafif gülümseyerek başka tarafa döndüm. Hemen yanımda oturan Joy kulağıma eğildi.
"Çok ateşli olmuşsun kızım!" Gülümsedim, gözüm Jimin'e kayınca göz göze geldik. Kollarını bağlamış beni izliyordu. Gözlerimi başka tarafa çevirdim.
"Bayan Park bu dansı bana lütuf eder misiniz ?" Etraftakilere baktım. Masadaki çoğu kişi kalkmıştı dans etmeye, Bay Michael'a döndüm.
Jimin önce babama sonra bana baktı istemeye istemeye ayağa kalkıp yanıma geldi.
Uzattığı elini buz kesmiş elimle tuttum. Beni kaldırdı birlikte piste çıktık. Jimin ellerini belime koydu bende ellerimi omzuna koydum.
"Bilerek o adamla flörtleşiyorsun değil mi ?" "Jimin adam sence umrumda mı ? Flörtleşmek istesem emin ol ki sadece 1 dakikamı alır o herifi yatağa-" "Soo jin nasıl ?" "Sanane"
"Yarın akşam saat tam 9'da sana atacağım konuma gel" "Neden böyle birşey yapayım ?" "Gelince anlarsın" Dedi, müzik bitince benden ayrılarak ceketini aldı ve restoranttan çıkıp gitti.
