Soo jin'in ağlamasıyla gözlerimi açıp beşiğe baktım. Soo jin beşikte yoktu "Hadi ama babacığım sus artık" Arkadan gelen sesle o tarafa döndüm. "Jimin" Jimin bana baktı.
"Uyandın mı ?" Dedi "Evet" Diyerek ayağa kalktım ve Soo jin'i kucağıma aldım.
Soo jin susunca Jimin sinirle güldü. "Tamam öyle olsun Soo jin hanım! Unutmam ben bunu ama" Dedi, onun bu haline gülerken kapı çaldı.
"Hye sun geldi sanırım" Dedim "Tamam ben bakarım" Dedi Jimin, Jimin'in odadan çıkmasıyla Soo jin'in altını temizlemeye başladım.
Kapı açılınca o tarafa döndüm. "Unni" "Hye sun hoşgeldin" Dedim "Hoşbuldum minik Soo'muz ne yapıyormuş bakalım" Diyerek yanıma geldi.
Soo jin elindeki oyuncakla oynuyordu. "Ne yapsın yaramazlık yapıyor" Dedim "Alabilir miyim unni ?" "Tabii" Dedim
Hye sun Soo jin'i kucağına alıp aşağıya indiğinde Jimin yanıma geldi.
"Ben çıkıyorum" Dedi Jimin "Beni de bekle!" Dedim hızla dolabımı açarak spora uygun birşeyler bakmaya başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Spor ayakkabılarımı giyindikten sonra hızla aşağıya Jimin'in yanına indim. "Hadi geç kaldık" "Geldim" Dedim saçımı toplarken
"Gelmen şart mıydı ?" Dedi Jimin "Evet!" Dedim sinirle "Sadece Jungkook mu olacak ?" Dedim
"Evet" Dedi "Lisa ?" "Jungkook onu getirmeyi göze alamaz" Jimin'in dediğiyle güldüm.
Araba durunca Jimin bana döndü. "Yanımdan fazla ayrılma" "Tamam" Dedim, birlikte arabadan inince elimi tuttu.
Spor salonuna girince etrafa baktım. Nerdeyse tüm bekar kızlar yarım santimlik şortlarıyla squat çekiyorlardı ve hepsinin kalçaları çok büyüktü!
Kendi kalçama baktıktan sonra kenardaki kıza baktım. Eminim estetiktir (!) "Sevgilim" Jimin'in sesiyle ona baktım. "Hadi" Dedi
Birlikte Jungkook'un yanına gittiğimizde etrafa baktım. Bir sürü erkek üstünde tişört olmadan çalışıyordu. Jimin beni yanına çekerek Jungkook'a döndü.
"Rose'yi neden getirdin ?" Dedi Jungkook "Gelmek istedim" Dedim gülerek "Sevgilim sen kızların olduğu tarafa git" Dedi Jimin
"Tamam" Dedim, Jimin elimi bırakıp Jungkook'la birlikte gitmeye başlayınca kendimi bir anda pazarda koybolmuş bir çocuk gibi hissettim.
Arkamı dönmemle biriyle çarpıştım. Ama duvar mıydı, insan mıydı ? Ayırt edemedim. Gözlerimi açıp karşımdaki iri yarı herife baktım.
"Pardon görmedim" Dedi, tabii görmezsin! O kadar kas bende de olsa bende benim gibi birşeyi görmezdim. "Önemli değil" Diyerek kenara çekildim.
Hızla kızların olduğu tarafa doğru yürümeye başladım. Kenardaki yoga halılarına uzandım. Şimdiden yorulmuştum.
"Duydunuz mu Park Jimin geri dönmüş ?" Kenardaki kızın dediğiyle tek gözümü açtım. "Ben gördüm. Hâlâ eskisi gibi, tanrım onunla bir gece geçirmek için herşeyi yapardım" Şaşkınlıkla gözlerimi açtım.
"Bende! Bende! Karısı ne kadar şanslı!" Öyleyim tabii, gülerek önüme döndüğümde sarışın kızın dediğiyle ona döndüm.
"O kadar şey yaşamışken beni nasıl unuttu anlamıyorum!" Ne yaşamışlardı ki ? Su içen Jimin'i görünce ona baktım.
Jungkook yanında birşeyler anlatarak gülüyordu. "İşte orda, konuşman için bir fırsat belki seni hatırlar" "Belki sonra kızlar" Dedi
Sarı saçlı kız giderken arkasından kalçasına baktım. Elim kendi kalçama giderken sinirle ayağa kalktım. Kesinlikle bugün Jimin'in istediği gibi bir kız olarak çıkacağım bu spor salonundan!
•••••
Bilmem kaçıncı squatımı çekerken gelen sesle durdum. "Rose!" Jimin yanıma gelince ona baktım. "Ne oldu ?" Dedim
"Şu hareketi yapmayı keser misin ?! Herkes sana bakıyor!" Dedi sinirle "Ama kalçalarım büyüyo-" "Kalçaların yeterince güzel git şınav falan çek" Dedi
"Tama-" "Jimin..." Kenardaki sarışın kız Jimin'e bakarken bende kızı süzdüm. Pis yelloz! Çakma sarışın
"...gelmişsin, evlendikten sonra gelmezsin diye düşünüyordum ama sen gelip çapkınlığa bile başlamışsın" Diyerek bana baktı. Ne yani benim kim olduğumu bilmiyor muydu ?
"Ben onun kar-" "O benim arkadaşım" Dedi Jimin, Jimin'e bakarken kızın gözlerini üzerimde hissediyordum. Neden ona karım demedin Jimin ?
