Gözlerimi açarak hemen yanımda uyuyan Soo jin'e baktım. Yatakta doğrulup Soo jin'in yanağını öptüm. Gözüm masadaki mavi dosyaya kaydı.
Dosyayı elime aldım. Kenarda duran kalemi de alarak dosyanın kapağını açtım. Kalemi kağıda bastırdım tam imzamı atacakken Soo jin'in ağlamasıyla durdum.
Tuttuğum nefesi verdim kalemle dosyayı masaya bırakarak dolu gözlerimle Soo jin'e döndüm. "Tamam...tamam anneciğim imzalamıyorum" Soo jin'i gülerek kucağıma aldım.
"Sen acıktın mı ?" Dedim gülerek, odaya koşarak Lisa girdi. "Benim miniğim uyanmış mıı ?" Soo jin'i kucağımdan aldı.
"Lisa çocukla birlikte koşma düşeceksiniz ?!" Lisa beni dinlemeden gidince gülerek bavulumu açtım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aşağıya indim Lisa Soo jin'i yediriyordu. "Lisa ben çıkıyorum" "Tamam" Dedi
Evden çıkarak arabaya bindim. "Hadi bakalım" Diyerek arabayı çalıştırdım. Jimin'i görmeye hiç hazır değildim. Hem de hiç!
Bir süre sonra şirketin önüne gelince arabadan inerek içeri girdim. "Günaydın Bayan Park" Dedi Jiwoo "Günaydın Jiwoo" Dedim
Asansörle birlikte odamın olduğu kata çıktım. Hızla odama girdim Jimin'in yüzünü bugün kesinlikle görmemem lazım yoksa çok utanırım!
Derin bir nefes alarak arkama yaslandım. Kapı tıklanınca gir komutu verdim. Joy içeri girdi "Rose bugün babanla Bay Park istiharat edeceklerini söylediler..." "Eee ? Tamam" Dedim
"...o yüzden japonyadan gelen misafirlerimizi Bay Park ve sen karşılayacaksınız misafirlerimizi otele yerleştirip geleceksiniz" Hızla ayağa kalktım.
"Ama neden ?!" Dedim "Çünkü onlardan sonra bu şirketin başına siz geçeceksiniz iyi bir etki bırakın onlarda, uzun işler yapacağız" Dedi
Tamam Rose sakin ol iş hayatınla aşk hayatını birbirine karıştırma "Tamam" Dedim "Peki şimdi çıksanız anca havaalanına gidersiniz onlara güzel bir yemek ısmarlayın gözüne girin, bu misafirler altın değerlerinde" Oflayarak Joy'u onayaldım.
Joy gittikten 5 dakika sonra kapı çaldı. "Gir" Dedim, içeri Jimin girdi. "Şey sanırım karşılamamız gereken insanlar var" Dedi elini ensesine atarak "E-evet" Dedim
"İyi o halde çıkalım" Dedi "O-olur" Dedim, birlikte benim odamdan çıkarak asansöre bindik.
"Japonca biliyor musun ?" Dedim Jimin'e bakmadan "Evet biliyorum" Dedi, ama ben bilmiyorum!
"Merak etme ben bugün senin çevirmenin olurum" Dedi "Hayır hayır gerek yo-" Boynundaki izi görünce durdum.
Dün çocuğun boynunu nasıl sildiysem mosmor olmuştu. "Çevirmenimiz yok" Dedi Jimin "A-ahh, peki" Diyerek önüme döndüm.
Boynu çok kötü olmuştu...kim bilir ne kadar acıtmıştım ? Asansör durunca indik ve Jimin'in arabasına bindik.
"Dosyayı-" "Henüz imzalamadım ama imzalayınca sana veririm" Dedim "Peki" Diyerek yola döndü biraz daha hızlandı.
Uzun bir süre sonra havaalanına gelince indik. İçeriye girerek beklemeye başladık. "Geliyorlar" Dedi Jimin
Gülerek o tarafa döndüm. Jimin onlarla selamlaşınca bende selamlaştım. Adamlar anlayamayacağım şeyler söyledi Jimin'de konuşmaya başlayınca sadece onları dinlemeye başladım.
Hepsi yürümeye başlayınca jimin kulağıma yaklaştı. "Uçuşun çok güzel ve rahat olduğunu karşılamadan da hoşlandıklarını söylediler" Jimin'i onaylayarak bende yürümeye başladım.
Jimin arkadakilere dönüp birşeyler söyledi. Onlarda onaylayınca Jimin'le birlikte Jimin'in arabasına bindik. "Ne söyledin onlara ?" Dedim
"Onları özel arabanın alacağını ve onlara leziz bir yemek ısmarlamak istediğimi" Jimin'i onayladım. Telefonum çalınca elime aldım Lisa arıyordu.
+Efendim
-Rose Soo jin'in bezleri nerde ?
+Odada çantanın içinde
-Orda hiç bez yok
+O zaman bitti markete gidip alman gerek
-Rose ben bez almaktan ne anlarım ?
+Lisa sadece markete gireceksin çocuk bezi alıp çıkacaksın
-Ama yanlış alırsam
+Yanlış almazsın üstünde 3 yazması gerekiyor 4 alırsan Soo jin'e çok büyük olur
