3.3

864 80 104
                                    

Elimdeki hediye paketini gülerek Jimin'in masasına koydum.
"Bu da ne ?"
Dedi Jimin
"Tebrik hediyesi"
"Neyin tebriği ?"
Dedi

"Aç anlarsın ?"
Jimin kutuyu açtı. Beyaz erkek çocuğu önlüğü görünce şaşkınca bana baktı.

"B-Ben babamı oluyorum ?!"
Dedi heyecanla, ağzımı açacakken kalkıp bana sarıldı. Dudaklarıma yaklaşırken dediğim şeyle durdu.

"Çocuk benden değil"
"Ne ?"
Dedi şaşkınca
"Tebrik ederim! Ablamdan 3 yaşında bir erkek çocuğun varmış"
Jimin anlamaz bir şekilde yüzüme baktı.

"Rose benim Soo jin'den başka çocuğum yok"
"Bilemem Jimin değerli şeyine sahip çıkamayan sensin"
"Sana yemin ederim ablanla hiç yatmad-"
Bir anda durmasıyla dolu gözlerimle yüzüne baktım.

"Devam etsene! Cümleni tamamlasana Jimin! Yatmadık desene"
Diyip yakalarından onu sarstım.
"B-ben çok sarhoştum yemin ederim Rose ama sabah kalktığımızda kıyafetlerim üstümdeydi"

"Her neyse iyi tarafından bakalım olaya...bir çocuğa ihtiyacınız yok. Kızımı almak zorunda değilsiniz."
Dedim
"Rose o benimde kızım yapma, bana soğuk davranma"
Dedi

"Ne yapmamı istiyorsun benden ?"
"Rose bilmiyorum benimde kafam karışık"
"Jimin bir seçim yap ya onlar ya da biz"
"Rose tabii ki d-"
Jimin'in telefonu çalınca eline aldı.

+Seulgi, biz ne zaman yattık ?!

-.....

+Hayır, lanet olsun hayır! O gün yatmadık ben kıyafetlerimle uyandı-

-.....

+Ne ? Banane senin çocuğundan!

-.....

+Benim çocuğum değil o!

Jimin sinirle telefonu kapatarak yüzümü elleri arasına aldı.
"Rose sana yemin ediyorum bak, biz onunla yatmadık tek tük hatırlıyorum o gün beni yatağa itti ama yatmadık tam öpüşecekken ben uyuya kaldım"
Dedi

"Hayatımızdan çık git artık"
Dedim tam odadan çıkacakken durdum. Cidden ona hayatımızdan çık git derken bunu içtenlikle mi söyledim ?

Jimin'i gerçekten bırakabilir miyim ? Lanet olsun hayır! Şu dünyada hayatımdan çıkmasını istemeyeceğin tek insan Park Jimin...

Arkamı döndüm ve Jimin'in yanına giderek ona tokat attım.
"Jimin niye biz mutlu olamıyoruz ?neden hep başımıza birşeyler geliyor ?!"
Dedim

Jimin kollarını sımsıkı bana sardı.
"Rose bana inan gerçekten onunla yatmadım."
"Sana inanıyorum ama o zaman, o çocuk kimin ?"
Dedim

"Emin değilim ama senin için gidip DNA testi yaptıracağım. Kimse seni ağlatamaz, kimse seni üzemez, tek bir damla gözyaşın için tüm dünyayı yakarım..."
Diyerek gözyaşlarımı sildi.
"...benim tek ailem sizsiniz sen ve Soo jin"

•••••

Jimin ablamın yanına gitmişti bir türlü o küçük çocuğun saç telini almalı. Soo jin'in eline bir oyuncak vererek onu izlemeye başladım.

"Güzel kızım merak etme bu kötü günler sona erecek ve biz mutlu olacağız"
Soo jin'in anlını öpünce bana bakarak güldü.

"Acıkmış mı benim kızım ?"
Dememle güldü, kenardaki biberonu alarak mutfağa girdim. Dolaptan sütü çıkarttım ve hemen ısıttım.

Sütü ısıttıktan sonra az birşey biberona doldurdum sonra da ılık olması için soğuk su doldurdum. Az birşey de bal atarak kapağını kapattım. İyice çalkaladıktan sonra içeri gittim.

Soo jin emekliyordu, gülümseyerek onu kucağıma aldım. Biberonu ağzına sokunca hemen kucağımda sinip hızlı hızlı içmeye başladı.

Kapı çalınca gözleri kapanmak üzere olan Soo jin'i yerdeki battaniyenin üstüne yatırdım. Nerdeyse bitmiş olan biberonu da masaya bırakarak kapıyı açmaya gittim.

Kapıyı açınca Jimin kollarını belime sardı.
"Ne oldu ?"
Dedim
"Saçları verdim, sonuçlar yarına çıkarmış"
Dedi

Yerde yatan Soo jin'i görünce koşarak yanına gidip uzandı.
"Uyudu mu ya ?"
Dedi
"Daha yeni uyudu"
Dedim, Jimin Soo jin'in heryerini öptü.

Onların bu haline gülerek ayağa kalktım ve mutfağa girdim.
"Şimdi sen benim yemeklerimi de özlemişsindir"
"Ahh sevgilim"
Diyerek kollarını belime sardı.
"Soo jin'den sonra en çok özlediğim şey yemeklerin"

"Pislik beni özlemedin mi !?"
"Seni özlememek imkansız...her saniye seni düşündüm"
Diyerek boynumu öptü.

Soo jin'in ağlama seslerini duyunca beni bırakıp koşarak Soo jin'in yanına gitti.
"Pislik!"
Dedim sinirle

~DANGEROUS WOMEN~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin