1.3

933 79 122
                                    

"NE ?!"
Tüm kızlar bağırınca bende oturdum.
"Rose, ne demek geri döndü ?!"
"Jimin gördü mü ?"
"Hayır görmedi kapıyı yüzüne kapatıp Jimin'e de çocuklardan biri çalmıştır dedim zaten baba olacağının heyecanıyla sorgulamadı"

"Off kızım sen demedin mi araba suya gömüldü kimse içinden çıkmadı diye ?!"
"Unni kimse çıkmadı zaten"
Dedim ağlayarak
"Tamam sakin ol bir çaresini bulacağız"
"Unni Jimin'e söylerse ben biterim"
"Tamam sakin ol Rose"
Dedi Lisa

Odamın kapısı açılınca gözlerimi sildim.
"Minik bebeğimin annesi ne yapıyormuş bakalım ?..Rose, sen ağladın mı ?"
"Ş-şey oppa Rose'nin hamile olduğunu duyunca biraz duygusallaştık da"
Dedi Lisa

"Yaa! Karımı üzmeyi kesin o iki canlı"
Jimin yanıma gelerek oturdu ve kollarını belime sardı.
"Canının çektiği birşey varmı ?"
"Hayır yok"
Dedim o da dudaklarını dudağıma bastırdı.

Kapı açılınca hepimiz o tarafa döndük.
"Bayan Park Busan'da ki arsayı görmeye gidecektiniz. Size hatırlatmamı istemiştiniz zamanı geldi."
Ayağa kalkınca Jimin elimi tuttu.

"Sevgilim hava yağmurlu, yollar kaygandır ben seni bırakayım"
"Gerek yok Jimin bebek değilim hemen gider gelirim merak etme"
Dedim, masadaki çantamla ceketimi aldım.

Jimin'in yanağını öptüm ve kızlara da el sallayarak çıktım. Hızla şirketten çıkarak arabama bindim. Bardaktan boşalırmışcasına yağmur yağıyordu.

•••••

Telefonumu cebimden çıkarttım ve Jiwoo'yu aramaya başladım.

-Alo

+Jiwoo

-Buyrun Bayan Park

+Bu arsa 1 dönümlük mü ?

-Evet Bayan Park ama yan taraftaki minik arazide babanızın

+Pekala buraya bir otel yandaki minik araziyede havuz yapılabilir bence

-Ama Bayan Park yol çok ıssız kimse geçmiyor ordan

+Evet ıssız bir yol ama otel yaparsak eminim ki insanlar gelmeye başlarlar

-Siz öyle diyorsanız...yarın babanızla konuşurum onun fikrini alarak size haber veririm.

+İyi olur

-Görüşmek üzere

Telefonu kapatarak etrafa baktım. Hava kararmıştı ve yağmur hâlâ aynı şiddetiyle devam ediyordu eve gitmem gerek.

Arabama binerek emniyet kemerimi bağladım. Yolda giderken telefonum çaldı. Kulaklığı alıp kulağıma taktım.

-Sevgilim nerde kaldın ? Saat çok geç oldu

+Yoldayım şuan, birazdan orda olacağımı düşünüyorum

-Seni özledim

+Bende seni

Arkamdaki araba ilgimi çekti. Bir sağa bir sola gidip duruyordu ve bu gidişle kaza yapacaktı.

-Biz artık birlikte de olamayacağız değil mi ?

+Evet, yani sanırım

Arkamdaki araba hızlanıp yanıma geldi. Yandan bana yaklaşıp arabama vurunca çığlık attım. Hemen yan tarafım şarampoldü.

-Rose neler oluyor ?

+Bilmiyorum arkamda biri var ve şuan-

Tekrar vurmasıyla direksiyon elimden kaydı ve yan taraftaki şarampolden aşağıya yuvarlanmaya başladım.

Uzun süre araba yuvarlandıktan sonra acıyla karnımı tuttum. Hayır lütfen bebeğime birşey olmasın tanrım, sana yalvarıyorum!

Acı içinde arabadan çıkmaya çalışırken telefonum çalmaya başladı. Telefonu elime alıp zar zor açtım.

-Rose neler oluyor ?! Nerdesin ?! İyi misin ?!

+J-jimin...canım yanıyor, yardım et

-Rose dayan sevgilim hemen geliyorum

+Jimin b-bebeğim...bebeğimi
kurtar...yalvarırı-

-ROSE! ROSE, SES VER BANA ROSE! LANET OLSUN!

Gözlerimi kapatmamla gözümden 1 damla yaş aktı. Tanrım sen benim canımı bebeğime bağışla, yalvarırım...

Park Jimin:

Arabadan inerek etrafa bakmaya başladım. Yerde kaymış tekerlek izleri vardı. Kenarda ışıkları yanan arabaya dönünce ellerimi korkuyla ağzıma gitti.

Lanet olsun...aşağıya doğru koşmaya başladım.
"Rose!"
Arabanın yanına inince içeri baktım. Yoktu...Rose arabada yoktu!

Dizlerimin üstüne düştüm.
"Düşün Jimin düşün!"
Telefonum çalınca elime aldım bilinmeyen bir numara arıyordu. Telefonu açarak kulağıma götürdüm.

+A-alo

-Karını merak ediyor olmalısın

+Sen kimsin ?!

-Benim kim olduğumu çok yakında öğrenirsiniz...

+Derdin ne ? Kimsin ?!

-Karın özel Seul hastanesinde

+Kimsin sen ? Onu sen mi hastaneye götürdün, olayı yapanı gördün m-

Telefonun yüzüme kapanmasıyla küfür ederek hızla yukarı doğru koşmaya başladım.
"Umarım ikinizde iyisinizdir sevgilim"

~DANGEROUS WOMEN~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin