4.Bölüm: Özgürlük
Kurtuluyorum bu şehirden özgürlüğüme bir adım atıyorum...
Olduğum yerde kalakaldım. İki yol vardı ya ona doğru dönecektim ve gidemeyecektim ya da arkama bakmadan koşacaktım ki yüzde doksan dokuz yakalanacaktım. Boşu boşuna yorulmama değecekmiydi? Hayır. Olduğum yerde arkama döndüm ve bana bakan Salih'e baktım.
"Ben biraz dolaşmaya çıkıyorum. Beş dakikaya gelirim."
Daha ilk dakikadan bocaladım. Benim evin bahçesine bile izinsiz çıkmam yasak.
"Eve geri dönün isterseniz. Çünkü Zafer Bey'e haber vermek istemiyorum."
"O zaman bırak gideyim . Görmemiş gibi davransan olmaz mı? "
"Olmaz sonuç olarak gördüm ve benim işim bu."
"Yıllardır benim şiddet görmeme rağmen görmezden gelebiliyorsun da beni bu hapishaneden kaçarken yakalayınca mı görmezden gelemiyorsun?"
Salih başını öne eğdi. Doğruydu çünkü görmezden geliyordu herkes gibi.
"Git."
Büyük bir mutlulukla ona baktım. Ama bir şey demeden arkamı döndüm. Yıllardır görmezden geldiği için sinirliydim bir kere daha görmezden gelmiş çok mu?
Hızlı adımlarla sokağa çıktım etrafıma baktım. Etrafta fazla ev yoktu ve yollar ıssızdı. Ayrıca bir diğer sorun evden dışarı çıkamadığım için yolu da bilmiyorum. Bunu fazla düşünmeden sağ tarafa dönerek o yoldan gitmeye başladım. Ne olursa olsun o eve geri dönmek istemiyordum. Gerçi ev demeye bin şahit isterdi.
Yarım saate yakın yürüdükten sonra otoban çıktı karşıma ama otobanın karşı tarafında evler daha çoktu oraya geçince bakardım sonrasına. Yoruldum, dinlenmeye ihtiyacım var. Arabalar çok fazla ve çok hızlı geçiyorlar karşıya geçmem zor olacaktı. Beş dakika kadar bekledikten sonra karşıya geçmeyi başardım. Bariyerlerin üzerinden atlayıp yürümeye devam ettim. Caddeye çıktıktan sonra etrafa bakındım. Gördüğüm arsaya doğru yürümeye başladım.
Arsaya geldiğim zaman diğer taraf da içki içen bir kaç serseri ve tekin olmayan tipler vardı. Ama artık genel olarak korkmamaya başladım ya da korkumu göstermemeye. Onlardan uzak sayılabilecek bir köşeye geçip oturdum. Burada kalmayacaktım. Her ne kadar korkumu belli etmesem de korkuyordum ve bir kişi yoktu on kişiye yakın insan vardı. Yaklaşık beş dakika oturduktan sonra içlerinden birinin buraya baktığını fark ettim. Onun bakmasının ardından bir kaç kişinin daha buraya doğru baktığını fark ettim. Oturduğum yerden kalkıp arkama bakmadan hızlı bir şekilde binaların arasına girdim. Geceleri sokaklar çok tehlikeli oluyordu özellikle çocuklar ve kadınlar için. Binalardan birine doğru ilerleyip kapısına gittim ama kapısı kapalıydı. Rastgele bir numaraya basıp beklemeye başladım.
- Kim o?
"Ben bu binadan birine gelmiştim de kapı numarasını karıştırdım kusura bakmayın. Bide kapıyı açabilirmisiniz?"
-Sorun değil.
Dedikten saniyeler sonra kapı açıldı ve binaya girdim. Aşağıya inen merdivenlerden inip en alt kata geldim buraya kimse gelmezdi. Sabah da erken kalkar çıkardım binadan. Yere oturup sırtımı duvara yasladım. Rahat olmasa da o evden daha iyiydi. Yorulduğumdan dolayı uykuya dalmam uzun sürmedi.
*******
Sabah erkenden uyanıp namazımı kıldıktan sonra binadan çıktım. Sokakta çok fazla insan yoktu sadece çalışanlar ve okula gidenler vardı. Ne yapacağımı bilmeden yürüyorum. İlk önceliğim iş bulmak ama sonrası daha önemli. Zafer yüksek ihtimalle ki ihtimal bile değil kesinlikle adamları beni aramak için göndermişti. O yüzden bir kaç gün kalabalık yerlerden uzak durmam gerekiyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜÇLÜ KADINLAR (Düzenleniyor)
General FictionBedenimde önce babamın kirli ellerinin şiddetini taşımıştım. Şimdi tanımadığım bir adamın hem tecavüzünü hem de şiddetini taşıyordum. On altı yaşında bir çocuk olarak... #BİRLİKTESESİMİZİDUYURMAYIBAŞARACAĞIZ #HERKADINGÜÇLÜDÜR