11.Bölüm (HAYAL KIRIKLIĞIM)

445 17 3
                                    

Bir haftada iki bölüm geldi mdmsksk Kendimi bile şaşırtıyorum. Aslında bu kadar hızlı gelmesinin bir nedeni geçen bölüm bir okuyucumun bölüme ilk yorumu yapıp bölüm istemesiydi. Bu arada Zafer hakkında söyledikleri için teşekkür ederiz. Aynı duyguları paylaşıyoruz dkskskskş

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Dediğim gibi oy ve yorum yapmazsanız beğenip beğenmediğinizi öğrenemem. Ben meraklı bir insanım fldldld

11. Bölüm: Hayal Kırıklığı

Ablam benim en büyük hayal kırıklığım olmuştu.

O gecenin üzerinden on gün geçmişti. Sesim kısık çıksa da konuşabiliyordum. Bedenimde ki ağrılar ilk gün kadar çok değildi. Hareket edebiliyordum. Zafer o günden üç gün sonra iş için şehir dışına gitmişti. Şehir dışından dün dönmüştü.

Eve girdiği zaman ilk cümlesi "Sanatım bozulmuş." Olmuştu. Kafasının içinde ne yaşadığını bilmiyordum ama hiç normal değildi. Şükrettiğim bir gerçekse onun yanında benimde akıl sağlığımı yitirmemem olmuştu.

Bugün mart ayının on altısıydı. Ablamın öldüğü gündü. Ben düşüncelere dalmadan konuşan Kader'e baktım.

"Çay getireyim mi? Sıcak sıcak iç de boğazına iyi gelsin." Meral ve Kader on gündür hiç yanımdan ayrılmamış, sürekli benimle ilgilenmişlerdi.
"Teşekkür ederim Kader ama bir şey içmek istemiyorum." dedim.

"Defne!" İsmimi bağırmasıyla beklemediğim için korkmuştum. Oturduğum sandalyeden kalkıp mutfaktan çıktım. Kader arkamdan endişeli bir şekilde bakıyordu. Meral eksikleri almak için dışarı çıkmıştı.

"Neredesin sen!" Bağırarak konuşuyordu. Ters bir şeyler söylememek için kendimi zor tutuyordum. Daha yaralarım iyileşmemişti ve ben daha fazlasını kaldırabileceğimi düşünmüyordum.

"Mutfaktaydım." Dedim. Konuşmak istemiyordum. Kısa cevaplar yeterli olurdu. "Ne halt yiyorsun mutfakta?" Sinirli sesiyle konuştuğunda kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. "Mutfakta ne yapabilirim? İşim vardır mutfağa gitmişimdir ya da mutfakta durmak istemişimdir. Mutfakta ne yaptığımla ilgili ne çıkarabilirsin? Bu kadar sorgulaman çok saçma." O aklından neler geçiyordu?

"Sana ne. Sormak istedim sordum." Dedi. Çok açıklayıcı olmuştu. Kolumdan sertçe kavrayıp merdivenlere götürdü. O hızla yürürken dengemi tam sağlayamadığım için ayaklarım birbirine girmişti. Kolumdan tutmasaydı düşerdim. İlk defa bir işe yaramıştı. Aslında beni buraya sürüklemeseydi buna gerekte kalmazdı.

Odanın kapısından içeriye girdiğimiz anda kapıyı kapatıp üzerime eğildi. Boynuma yönelen kafasını elimle iteklemeye çalıştım. Elleriyle iki elimi sıkıca tutup hareket etmelerini engelledi. Dudakları boynuma ulaştığında başımı eğmeye çalışıyordum. Yüzüme vurduğu tokatla odada tok bir ses yankılandı. Bacağına tekme attığımda geri çekilip başı örtümü çıkartıp saçlarımı tuttu.

"Bıraksana!" Saçlarımı ellerinden kurtarmaya çalışıyordum. "Rahat dur. İşimi halledeyim." Dedi. Pislik. Onu tanımlayan kelimelerden biri pislik olmasıydı.

Telefonu çalmaya başladığında sonunda ellerini saçlarımdan çekmişti. "efendim?" Karşıdaki kişinin konuşmasını bir süre dinledi. "Tamam ben birazdan evden çıkıyorum orada olurum." Dedikten sonra telefonu kapattı. Geri çekilmeye çalışsam da yanağımı öpüp benden uzaklaştı. Onunla kapının arasından çıktım. Üzerine montunu alıp odadan çıktığında derin bir nefes aldım. Bugünü de ondan uzakta atlatmıştım. İstemiyordum.

Bende odadan çıkıp aşağıya indim. Meral gelmişti. Mutfaktan sesleri geliyordu. Mutfağa girdiğimde poşettekileri boşalttıklarını gördüm. "Sinirli gelmiş eve." Meral sorarcasına konuştuğunda ona baktım. Bir şey yapıp yapmadığını merak ediyordu. Elinden hiç bir şeyin gelmeyeceğini bilerek.

GÜÇLÜ KADINLAR (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin