5. Bölüm: İlk Adım
Bu gün benim miladımdı. Kendi ayaklarımın üzerinde durduğum ilk gün. Yeni hayatıma attığım ilk adım...
Otogardan çıktıktan sonra nereye gittiğimi bilmeden ,etrafa bakarak yürümeye başladım. Kendimi hiç olmadığım kadar mutlu hissediyorum. Zafer'den uzaktayım. Her şeyden önce dediğim gibi özgürüm. Gidecek yerim olmasa bile beni yazında zorla tutacak biri yok. Sokakta kalmak onun yanında olmaktan daha iyi.
Sokaklar geceleri çocuk ya da kadınlar için tehlikeli. Ben Antalya da dışarıda kaldığım zaman ki gibi burada da bir binanın bodrum katında kalacağım ama bu toplumda kadınların geceleri dışarıda olmasını yadırgıyorlar. Erkeklerin dışarıda olmasını ne kadar normal buluyorlarsa, kadınların dışarıda olmasını o kadar yanlış buluyorlar. Ne yazık ki toplumumuz da hâlâ pek çok kişi bu konularda sığ düşünceli.
Düşünürken bir parkın önüne geldim. Dinlenmem gerektiği için parka girdim ve banka oturdum. Bir iki gün daha iş olmadan idare edebilirim ama param ve yemeğim olmadığı için üçüncü gün aç kalırım. O yüzden hemen iş bulup burada bir düzen kuram lazım. Bir yandan da Zaferden hemen kurtulmam lazım. Her ne kadar zor olsa da olabildiğince çabuk olmak zorundayım. Karnım acıktı ama yemeğimi idareli kullanmam lazım. Biraz daha durup akşam yemeğinde yiyebilirim. Peynirin biraz tadı bozuldu ama yapabileceğim bir şey yok. Bugün biraz dinlenip yarın iş aramaya başlarım. Hava kararmaya başladığı için oturduğum banktan kalktım. İleride gördüğüm mavi binaya doğru ilerledim. Kapısının önüne geldiğimde açık olduğunu gördüğümde rahat bir nefes aldım. Binaya girip alt kata inen merdivenlere yönelip aşağıya indim. Yere oturup gözlerimi kapattım. Kısa süre sonra uyuya kaldım.
Rahatsız uykumdan uyandığımda bir an nerede olduğumu algılayamadım. Yerimden kalkıp binadan çıktım. Saatin kaç olduğunu bilmediğim için ilk işim saate bakmak . Yüksek ihtimalle sabah namazımı kaçırmıştım ama her ihtimale karşı saate bakmakta fayda var. Üç bina ilerideki bakkala girdim. Karşımdaki kadın kafasını kaldırıp bana bakınca konuştum.
"Kusura bakmayın rahatsız ediyorum ama saatin kaç olduğunu rica etsem söyleyebilir misiniz?"
Gülümsedikten sonra konuştu
"Saat on' u sekiz geçiyor."
"Peki, teşekkür ederim."
Neyse artık sabah namazımın kazasını kılacaktım.
Dün oturduğum parka gidip aynı banka oturdum. Çantamın içinden peyniri ve ekmeği çıkartıp kısa sürede yedim. Önüme ilk çıkan kız çocuğunu durdurdum."Bir şey sorabilir miyim?"
"Sor abla?"
"Çarşı tam olarak nerede? Yani nereden gidiliyor?"
"Buradan dümdüz git abla sağ tarafa dön döndüğün sokağın sonundan tekrar sağ yap görürsün."
"Tamam ablam çok teşekkür ederim."
"Rica ederim."
Tarif ettiği yoldan çarşıyı bulup dükkanlara bakınmaya başladım.
İleride aynı Harun amcanın iş yeri gibi bir yerin bayan eleman aranıyor yazısını görünce o dükkana girdim.
"Kolay gelsin."
"Buyurun hoş geldiniz."
"Ben bayan eleman aranıyor yazısını görüp geldim de."
"Tecrübeniz var mı?:
"Evet tecrübem var." Bir kaç günlük çalışma tecrübeden sayılıyordu değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜÇLÜ KADINLAR (Düzenleniyor)
Ficción GeneralBedenimde önce babamın kirli ellerinin şiddetini taşımıştım. Şimdi tanımadığım bir adamın hem tecavüzünü hem de şiddetini taşıyordum. On altı yaşında bir çocuk olarak... #BİRLİKTESESİMİZİDUYURMAYIBAŞARACAĞIZ #HERKADINGÜÇLÜDÜR